NECDET BULUZ
Bugünkü hükümetin, PKK’ya silah bıraktırma için, İmralı canisi Öcalan ile MİT aracılığı ile yaptırdığı görüşmelere en sert tepkiyi MHP veriyor. MHP kanadı, konu ile ilgili yaptığı her açıklamada “PKK ile masaya oturmak, bu ülkeye ve bu ülkenin insanlarına ihanettir” diyor. Özellikle de PKK’nın siyasi uzantısı BDP ile AKP’nin işbirliğinin de sürekli olarak karşı çıkıp “Bu işbirliği, toplumsal barışı bozacaktır” görüşünü dile getiriyor.
Öncelikle şunu vurgulayalım:
MHP, Öcalan ile yapılan görüşmelerde çok açık tavır alıyor, söylediklerinin arkasında duruyor, İmralı görüşmelerinin, terör örgütü ile masaya oturmakla eşdeğer buluyor. Şimdiye kadar da bu görüşünden ve çizgisinden geri adım atmadı. Başlatılan bu süreçte, Hükümetin terör örgütüne neleri vaat ettiğini de kamuoyuna açıklaması gerektiğini söyleyerek konunun sıkı takipçisi olacağının da mesajlarının veriyor.
RAHATSIZLIKLAR ARTMAYA BAŞLADI
PKK’ya silah bıraktırma sürecinin başlatılması konusu kamuoyunda bir süre sessizliğe de neden olmuştur. Önce, kimse bu işin nasıl ve hangi yöntemlerle çözüme kavuşacağını bilmediği için, beklemeyi uygun görmüştü. Hatta sürece destek mesajlarının geldiğini bile görmüştük. O günlerde biz de yazdığımız yazılarda “Eğer PKK silah bırakacak, barış gelecekse biz de bunu en çok isteyenlerdeniz” demiştik. Ulusal birliğimizi koruyarak, taviz vermeyerek, bu işin çözümünü bizim de istediğimiz ortadadır.
Ancak, ilerleyen süreç içinde konunun ana hatları belli olmaya başlayınca, kamuoyunda da süreç ile ilgili girişimlere tepkilerin artmaya başladığını görüyoruz. Türkiye’nin hemen her köşesinden şimdi, sürece tepki yağıyor. AKP Genel Merkezi’ne tepki mesajları gidiyor.
Burada bir başka önemli nokta da şudur:
Ortada bir süreç var, görüşmeler ve pazarlıklar yapılıyor. PKK’nın siyasi uzantısı BDP’liler bayram ediyor. Ne oluyor, ne bitiyor, neyin pazarlığı yapılıyor işte bu bilinmiyor. İktidar partisi görüşmeleri ve nelerin verilmeye çalışıldığını ne Meclis’te, ne de meydanlarda millete anlatmıyor. İşin içinde şeffaflık, açıklık, netlik yok. Milletin kafasını karıştıran da budur.
MİTİNG VE PROTESTOLAR BAŞLIYOR
Geçenlerde Sivas’ta yayın yapan Sivas Vizyon Televizyonu’nda bir haber program izledik. Programa katılanlara süreç ve beklentiler soruluyor. Verilen yanıtların ortak noktasını sizlere özetleyelim, bakın Sivaslılar neler diyor:
“Biz, PKK’nın eli kanlı başı Öcalan ile yapılan bu görüşmelerin tamamına karşıyız. Başbakan daha önce BDP’liler için “Ben PKK’lılarla kucaklaşanları İmralı’ya Öcalan’a göndermem” diyordu. O zaman, terörist başı aklanmış olmuyor mu? Öcalan ile neyin pazarlığı yapılıyor, bunu bilmek istiyoruz. Bu millet yapılan işleri içine sindirebilmeli, onaylamalıdır. Milletin onaylamadığı, içine sindiremediği hiçbir konu barışı getirmez. Bunu yapabilmesi için de yapılanları bütün ayrıntıları ile bilmesi gerekiyor. Milletten ne kaçırılıyor? Ortada söylenenlere ve yazılanlara baktığımızda ülkemizin kamplara ayrılacağı endişesini taşımaya başladık. “
MHP MEYDANLARA İNİYOR
Şimdi Sivas’ta çok geniş çaplı gösteriler ve protestoların yapılacağı haberleri geliyor. Sivas Şehit ve Gazi Aileleri Derneği’nin bu konuda yoğu bir çalışma içinde olduğunu da aynı programda öğrendik.
Yurdun hemen her bölgesinde bu tür protesto gösterilerinin hazırlıklarının yapıldığı haberleri de geliyor. Bir uyanış, bir silkelenişin var olduğunu görüyoruz. Zaten, MHP’liler de yakında bazı bölgelerde konu ile ilgili miting ve toplantılar yapacak. Partide bunun hazırlıkları sürüyor. “Terörle müzakere olmaz, mücadele olur” diyen MHP kanadı, bu mücadelenin terörün sona erinceye kadar sürdürülmesi gerektiğini de anımsatıyor.
Başbakan, yaptığı her açıklamada “Süreci hiç kimse sabote etmesin, destek versin” diyor. Bu iyi güzel de, süreçte neler oluyor bunu bilmek de herkesin hakkı değil mi? Belki yapılan işlerden bu millet memnun kalmayacak, belki tepki verecek. Nitekim bugün artık her kesimden bu tepkilerin gelmeye başlaması yapılanların doğru istikamette olmadığı anlamını taşımıyor mu?
BDP’li Sırrı Sakık’ın Meclis kürsüsünde söylediği “Balkanlardan, Kafkaslardan gelenler bu vatan sizin değildir, keşke kurtuluş savaşı yapmasaydık” sözlerine de büyük tepki yağıyor. Gelen sesler arasında “Bu sözleri söyleyenlerle bugün Başbakan pazarlık masasına oturuyorsa, AKP Hükümeti’nin de bu görüşün ortağı olduğu görülmüyor mu?” tepkileri de yer alıyor.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın