NECDET BULUZ
Cilvegöz sınır kapısında meydana gelen patlama ile ilgili çok çelişkili açıklamalar yapılıyor. Baştan bu yana, hükümet kanadının konu ile ilgili olarak yalpaladığını görüyoruz. Bazı konuları gerçek boyutu ile analiz ettiğimizde, Suriye çıkmazında daha çok başımızın ağrıyacağı gerçeğini görürüz. Çünkü aylardır yazılıyor, çiziliyor ve biliniyor, sınır yolgeçen hanı gibidir.
Suriye’den Hatay’a gelen sığınmacıların arasında, Esad’a karşı savaşmak için toplanan eşkıya tipi yasa dışı örgüt militanlarının var olduğunu bilmeyen mi kaldı? El Kaide, Müslüman Kardeşler gibi grupların azılı militanlarının da topraklarımızda barındığı ifade ediliyor. Bunlara, verilen eğitim, destek ve silahların da Türkiye topraklarında yapıldığı dış basında bile artık açık açık ifade ediliyor. Suriye, Rusya, İran bile bu konuda sürekli Türkiye’nin dikkatini çekiyor, rahatsızlıklarını dile getiriyor.
ARAÇ TÜRKİYE’DEN Mİ GİRDİ?
Durum bu kadar karışıkken, sınırda her türlü olayın meydana gelmesi de hiçbir zaman sürpriz olmayacaktır. Cilvegöz sınır kapısında meydana gelen patlama buna somut bir örnektir. Nitekim dış basın “ Bu olay sadece bir ilktir, gerisi gelebilir” diyor.
Cilvegöz sınır kapısı 4 aydır kapalı bulunuyor. Görgü tanıkları, patlayan aracın Türkiye’den gittiğini söylüyor. İçişleri Bakanı Güler ise, patlayıcı aracın Suriye’den geldiğini açıkladı. Gümrük yetkilileri, sorumluluğu jandarmaya atmaya çalışıyor. Çünkü ara bölge jandarmanın kontrolünde bulunuyor. Şimdi de askeri yetkililer bir açıklamada bulunuyor ve “İddia tamamen asılsızdır, çünkü orada, yani sınır kapısında bu görevi yapan bir birim yok. Sadece 3-4 askerin bulunduğu yerel o kapının oldukça uzağında bulunan bir rutin gözlem devriyesi var” diyorlar.
Patlamanın meydana geldiği aracın Türkiye girişinde durduğu, Suriye tarafından giriş yapmış olsa yolun diğer tarafında Suriye’den gelen araçların yönünde park etmiş olması gerektiği de iddialar arasında. Bir başka idiüdia da araçtan 3 değil 5 kişinin indiği noktasındadır.
İşin bir başka garip ve düşündürücü yönü de Anadolu Ajansı’nca verilen bir haberdir. Ajans, ilk haberinde aracın Türkiye’den Suriye’ye girdiğini bildirmişti. Sonra, bu haberin servisten çekildiğini gördük. Yine ajansa servis edilen görüntüler, konuya tam açıklık getirmedi, kamuoyunu tatmin etmedi. Tam bir çelişkiler yumağı içine düşürüldük.
KİMDEN NE SAKLANIYOR?
Konuya biraz daha dürüstçe yaklaşalım:
Türkiye’de ikamet ettirilen Esad muhaliflerinin Gaziantep ve Hatay’daki bazı evlerde patlayıcı imal ettikleri biliniyor. Bunlara neden göz yumuluyor bilemiyoruz? Bu imal edilen patlayıcılar ve bombalar da sınırdan Suriye’ye sevk ediliyormuş. Cilvegöz’ün Suriye tarafındaki sınır kapısı Esad muhaliflerinin kontrolünde olduğuna göre bu konuyu artık uzun uzadıya sizler düşünün ve yorumunuzu yapın.
30 Ocak 2013 tarihinde CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker, Başbakan Erdoğan’a şu soruyu sormuş ve yanıt beklediğini vurgulamıştı:
“ Suriyelilerin sınır illerinde kiraladıkları evlerde bomba yaptıklarının emniyet yetkililerince bilindiği ve bu duruma göz yumulduğu iddiaları doğru mudur?”
Araştırdık, sorduk, Hükümet kanadından bu soruya bir yanıt gelmediğini öğrendik. Gaziantep ve Hatay’da Suriyelilerin kaldıkları bazı evlerde patlamaların meydana geldiği de biliniyor. Jandarmanın patlamalar üzerine yaptığı aramalarda neler bulduğu konusunda da hükümet olanların suskunları oynadıkları söyleniyor. Nitekim geçenlerde de Belen İlçesinde 400 kilogram TNT patlayıcı yakalandığı haberleri medyada geniş yer bulmuştu. Anadolu Ajansı’na servis edilen görüntüler, muhalif milletvekillerinden saklanıyor ve kaçırılıyor.
DAHA ÇOK BAŞIMIZ AĞRIR
Görüldüğü gibi konu oldukça karmaşık ve giderek de daha da karmaşık hal alıyor. Daha önce konu ile ilgili yazdığımız yazılarda Türkiye’nin Suriye batağına saplandığını ve bu bataktan kolay kolay çıkamayacağını vurgulamıştık. Geldiğimiz nokta, bu görüşümüzü doğruluyor.
Bugüne kadar bu konuda yapılan açıklamaların tam anlamı ile bir çelişkiler yumağına döndüğünü görüyoruz. Hiç kimse, konuyu açık biçimde dile getiremiyor. Bütün bu gelişmeler şu gerçeği bir kez daha ortaya koydu: Suriye çıkmazı Türkiye’nin daha çok başını ağrıtacaktır.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın