Anayasa’dan “Türk” adı çıkarılabilir mi?..

NECDET BULUZ

 

                                                            İktidar Partisi AKP, Yeni Anayasa çalışmalarında “Türk” adının çıkarılması konusunda çalışma yapıyor. PKK’ya silah bıraktırma çalışmaları içinde, İmralı’daki Öcalan ile yapılan müzakerelerde ve BDP’nin istekleri arasında da bu konu sürekli olarak gündeme geliyor. Çünkü yeni anayasayı referanduma gönderebilmek için AKP’nin BDP’lilerin desteğine ihtiyacı var. 325 milletvekili olan AKP, 330’u ancak BDP’lilerin desteği ile bulabilecek. Anayasa’dan “Türk “adının kaldırılmasına hem CHP, hem MHP şiddetle karşı çıkıyor.

                                                            Anayasa’dan “Türk “adının kaldırılması ve yerine “Türkiye vatandaşı” konulması konusu hiç kuşkusuz daha çok tartışılacaktır. Kamuoyunun çok büyük bir kısmının da buna karşı olduğu görülüyor. Yeni Anayasa BDP’lilerin de desteği ile bu şekilde yapılıp, referanduma sunulsa bile bunun kabul edilebileceği şüphelidir. Gerek CHP, gerekse MHP, bu konuda hazırlıklar yapıyor. Kent kent, ilçe ilçe, köy köy gezilecek ve bu konu vatandaşlarla birebir paylaşılacak.

                                                          AKP İÇİNDE DE RAHATSIZLIK VAR

                                                           Dikkat edilecek olursa, Başbakan’ın gözü bu konuda iyice karardı. Başkanlık sisteminin gerçekleşmesi konusunda Anayasa değişikliğinde daha düne kadar suçladığı, her türlü hakareti yaptığı, hainlikle suçladığı PKK’nın siyasi uzantısı BDP’lilerle kol kola girmesi bir çelişkiler yumağı olarak karşımızda duruyor.

                                                          CHP ve MHP kadar, iktidar partisi içindeki bazı milliyetçi kesim milletvekillerinin de bu durumdan son derece sıkıntılı oldukları söyleniyor. Bu milletvekillerin gelecekte nasıl bir tavır içinde olacaklarını bilmiyoruz. Ancak, AKP’nin içinin öyle göründüğü gibi berrak olduğunu söyleyemeyiz.

                                                           PKK’ya silah bıraktırma müzakerelerinde sorun bu kadarla sınırlı kalmayacak. BDP’liler, anayasa değişikliğinde AKP’ye “Destek veririz ama bizim de olmazsa olmazlarımız var. Bunların da yerine getirilmesi gerekiyor” diyorlar.

                                                         BDP’LİLER İSTEKLERİNDE İSRARLI

                                                          BDP’liler, vatandaşlık tarifinin değiştirilmesini, farklı dil ve kültürlerin güvence altına alınmasını, ana dillerinin her alanda kullanılmasını, özerklik verilmesini talep ediyorlar. Hatta bu konulara açıklık getiren BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş “Bizim bu önerilerimiz kabul edilirse başkanlık sistemi için Anayasa değişikliğine destek verebiliriz” demiştir. Daha da açıkçası BDP’liler Güneydoğu için özerklik istiyorlar. “Yoksa biz bugüne kadar niye mücadele verdik”diyorlar.

                                                          İstekler ortada, Başbakan’ın başkanlık sistemi için gözünü kararttığı da ortada. Bu durum karşısında yeni anayasa nasıl şekillenir, şekillense bile halkın onayından geçer mi, bu işin bu kadar kolay olmayacağı da şimdiden görülebiliyor. Bu konuda, şu an için kamuoyunda bir sessizlik var. Bu sessizlik sandığa “Osmanlı şamarı” olarak yansıyabilir. Bunları da göz önünde bulundurmakta yarar var.

                                                           Kaldı ki, PKK’ya silah bıraktırma işi, daha da karmaşıktır. Biz, daha önce bu konu ile ilgili yazdığımız yazılarda, PKK’nın silah bırakmasını desteklediğimizi, bunun gerçekleşmesi yolunda atılacak her adımı olumlu bulduğumuzu da belirtmiştik. Ancak, Türkiye’yi bölünme noktasına getirebilecek adımların atılmamsı gerektiğini de her fırsatta vurgulamıştık, bu görüşümüzü bugün yinelemek istiyoruz.

                                                            BU İŞ O KADAR KOLAY DEĞİL

                                                            İşin bir de başka boyutu bulunuyor:

                                                            Öcalan ile bir anlaşma sağlanmış olsa bile İmralı canisine verilecek ödünler olmayacak mı? Öcalan’ın koşullarının ev hapsi dahil iyileştirmesi de gündemde olacaktır.

                                                             İşin bir başka boyutu daha var:

                                                              Öcalan “silahları bırakın” derse, acaba PKK’lıların tümü buna uyacak mı? Zaten birkaç parçaya bölünmüş olan PKK’nın bir ucu dış bağlantılı, bir ucu uyuşturucu, kara para ve kaçakçılıktan besleniyor. Bunların tümünün silah bırakmasının mümkün olmadığı da görülüyor. Tabloya baktığımızda bu işin Öcalan ile yapılan pazarlıklarla sonuçlanamayacağı da görülüyor.

                                                                Buradaki bütün olay, AKP’nin Başkanlık sistemini hayata geçirebilmek için ortaya koyduğu senaryodur. Bu tutar mı, sonu nereye varır, Türkiye nereye sürüklenir bunlar hiç hesaba katılmıyor. Çünkü, BDP ile hayata geçirilmeye çalışılan yeni anayasa için “ Geniş bir siyasi ve toplumsal uzlaşma ile yapılmıştır” denilebilir mi?

e.mail: [email protected]

 

                                                           

 

 

 

                                                           

NECDET BULUZ - 1748579

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir