NECDET BULUZ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçen ayın enflasyon rakamlarını açıklarken, Ocak ayının zam şampiyonu % 51,26 ile domates olması ve % 45,85 ile sivri biberin üçüncü sıraya yerleşmesi Türkiye’nin önemli domates ve biber üretim merkezi olan Demre’li üreticileri ayağa kaldırdı. Üreticiler “Gelsinler, üretimi yerinde görsünler. Bizim seralarda yetişen domateslerimiz, biberlerimiz halde 1-1,5 lira gibi bir fiyata satılıyor. Bu mallar İstanbul haline gidince fiyat 6 liraya yükseliyor. Bu fiyatları yükseltenlerle mücadele etme yerine, hep üreticilerin üzerine biniliyor” diyorlar.
Üreticilerin sıkıntısının yeni olmadığını baştan söyleyelim. Genellikle seracılar, girdi fiyatlarının yüksekliğinden şikâyetçiler. Bunun yanında kış aylarında rüzgâr, aşırı yağış ve diğer koşullarda seraların zarar görmesiyle daha da sıkıntılarının arttığını dile getiriyorlar. Uğradıkları zarar-ziyan konusunda da hep kaderleri ile baş başa kaldıklarını vurguluyorlar.
“ENFLASYONUN SORUMLUSU DEĞİLİZ”
Demre Hali Yaş Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Fahri Duran, her geçen yıl sıkıntılarının katlanarak daha da büyüdüğüne dikkat çekiyor, üreticilerin içinde bulunduğu durumu şu sözleri ile dile getiriyor kendisini dinleyelim:
“ Fiyatların belirlendiği merkezlerden biri de Demre’dir. Domates, biber, kabak, patlıcan cinsine ve kalitesine göre 1 TL ile 1.20 TL arasında işlem görüyor. Metropollerde ise dört katına kadar tüketiciye ulaştırılıyor. Nakliye, komisyon ve ambalajlamanın bu kadar yük getirmemesi gerekiyor. Türkiye’de ne zaman enflasyon sorunu olsa, domates fiyatları ön plana çıkarılıyor. Üretici ve komisyoncu arkadaşlarımızın bahsettiği gibi Demre’de fiyatlar maksimum 1.30 TL.’yi geçmiyor. Ama medya domatesin 6 TL. olduğunu söylüyor. Bu, hangi kanalla nasıl yükseliyor çözemiyoruz. Gerçekten böyle bir satış var mı, biz bilmiyoruz. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Üreticinin sattığı domatesin fiyatı 1.30 TL. dir. 6 TL. gibi bir satış yoktur.”
FİYATLAR NASIL OLUŞUYOR?
Peki, fiyatlar nasıl oluşuyor, buna bakalım:
Her sabah 05.30 sıralarında domates, biber, kabak, patlıcan almak için Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen tüccarlar ve ihracatçı firma temsilcileri ile ürünlerini toplayıp satmaya gelen üreticiler Demre Halinde bir araya geliyorlar. Alıcılar beğendikleri ürünleri hal esnafının ardiyelerde paketlenip nakliyeye hazır hale getiriliyor. Üretici ile tüccarlar komisyoncuların eşliğinde arz-talep dengesine göre saat 09.00’da belirlenecek olan fiyatları baz alarak ürünün kalitesine göre piyasa altı ve üstü farklarla anlaşmaları sağlıyor.
Saat 09.00’da komisyoncu, ihracatçı ve komisyonculardan oluşan bir kurul toplanarak çevre ilçe ve iller ile metropol hal fiyatlarının yanı sıra sabahın ilk ışıklarında oluşan arz-talep dengesini de dikkate alarak yeni piyasa fiyatlarını belirliyorlar. Böylece sabahın erken saatlerinde oluşacak fiyatları bilmeden “piyasa altı-piyasa üstü” şeklinde biten pazarlıkların gerçek değerleri ortaya çıkmış oluyor. Bu tutarlar üzerinden ürünler faturalandırılıp şehir dışına sevk ediliyor.
KAZANAN ARACI FİRMALAR
Zaten üreticiler, kazananların aracı firmalar olduğunu her fırsatta söylüyorlar. Fiyatların yüksek oluşunda da hep kendilerinin suçlanmasından üzüntü duyduklarını özellikle dile getiriyorlar Üretim giderlerinin fazlalığına da dikkat çekiliyor. Bu konuda da bazı Demre’li üreticilerin söylediklerine kulak verelim:
Komisyoncu Ali Çeteci, pazarlık esnasında sabah 05.00’den beri Pazar beklediğini, domatesi fiyatının 6 TL. olduğunu televizyon öğrendiğini ama 1.20 TL.’den alıcı bulamadığından yakınıyor. Domates almak için pazarlık yapan tüccar Ali Koç ise fiyatın 1.00-1.20 arasında olduğunu söylüyor. Domatesini satmaya çalışan Mehmet Karababa isimli üretici ise “Domates 1.50 TL. olsa bile hiçbir getirisi olmaz. Domateslerimizi daha öncen 1.70 TL’ye kadar satmıştık. Angusların yediği saman 1 TL’ye satılıyor. Domates 1 TL’de, 2 TL de olsa –olmuyor ya- üreticiyi tatmin etmez. Antalya bölgesinin tamamını bu fiyatlar sıfırladı” diyor.
Hiç kuşkusuz, konuyu sadece domates, biber, patlıcan, kabak ile sınırlı tutmamak gerekiyor. Diğer sebze ve meyvede, kuru bakliyatta üretim yapanların sıkıntısı da, Demre’li üreticilerden farklı sayılmaz. Tüm üreticilerin sıkıntısı, kazanamamak, kazananın da aracıların olması. Bir de, malını peşin satamıyorlar, tüccarın birkaç ay sonrası paralarını ödemeye başladığını söylüyorlar. Bu koşullar altında satış yapamama durumunda da malların ellerinde kalabileceği kuşkusu yaşadıklarını vurguluyorlar.
e.mail: necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın