“Hocalı katliamı insanlığa karşı bir suçtur”

 

NECDET BULUZ

 

                                                          Azerbaycan’ın Ermenilerce işgal edilmiş toprağı Dağlık Karabağ Bölgesi’nde yer alan Hocalı’da işlenen insanlık dışı katliamlar hiçbir zaman unutulmadı, unutulmayacaktır. Bu konuda Azerbaycan medyası, sivil toplum kuruluşları büyük çaba gösteriyor. Dağlık Karabağ’ın yeniden işgalden kurtarılması yolunda da etkinlikler yapılıyor. Hocalı katliamına, Türkiye’den de sürekli tepkiler yağıyor. Gerek Türk medyası, gerek sivil toplum kuruluşları bu konuyu sıcak tutuyorlar. Kardeş Azerbaycan ile de yaşanan tüm sıkıntılar paylaşılıyor.

                                                        Geçenlerde ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Bill Shuster, Hocalı katliamına ilişkin Temsilciler Meclisi’nde bir konuşma yaptı. Cumhuriyetçi Shuster, konuşmasında Azerbaycan’ın Hocalı Bölgesindeki ciddi duruma ilişkin günümüzde çok az ihtimam gösteriliyor olduğunu ve seçilmiş yetkililer olarak ellerinde az bilinen gerçekleri aydınlatmak gibi bir fırsatları bulunduğunu söylüyor. Shuster “ Azerbaycan’ın bir dostu olarak Hocalı’da meydana gelen trajedinin hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini meslektaşlarıma hatırlatmaktan iftihar ediyorum” diyor.

                                                        SİYASİ BASKI DA ŞART

                                                        ABD Temsilciler Meclisi’nin bir üyesinin bu açıklamaları ve konuşması önemlidir. Demek ki, sorunlar dışarıda iyi anlatılabiliyor, iyi ilişkiler kurulabiliyorsa, elde edilen bu dostluklarla mesafeler de alınabiliyor. Dağlık Karabağ’ın işgali, Hocalı’da yapılan katliam, hiç kuşkusuz siyasileri daha yakından ilgilendiriyor. Konu, siyasi yönden çözülecek olduğuna göre, medya kadar, sivil toplum kuruluşları kadar siyasilerin de bu konuda yoğun çaba harcaması, etkin olması gerekiyor.

                                                          Azerbaycan, bölgede ekonomik ve siyasi açıdan da giderek güçleniyor. Bu gücü, dışarıda hem Amerika hem de Rusya üzerinden etkili biçimde kullanabilmelidir. Çünkü Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ’ın barışçı bir ortamda sağlanması, ancak Amerika ve Rusya’nın ortak girişimi ile gerçekleşebilir. Bu konuda Rusya’nın oynayacağı oyunu ve atacağı adımı da unutmamak gerekiyor.

                                                          MEDYA BÜYÜK ROL OYNUYOR

                                                          Shuster’in konuşmasında dikkatleri çeken bir başka konu da, Dağlık Karabağ’ın işgali ve Hocalı katliamının Amerika’daki saygın medyada da sürekli olarak gündemde tutulduğunu söylemesidir. İşte, bu da çok önemlidir. Shuster, konuşmasında “ O zamanlar Hocalı trajedisinin aralarında Boston Globe, Washington Post, New York Times, Financıal Times ve birçok Avrupa ve Rus haber ajansının da bulunması, uluslar arası medyada geniş yer alması ve halen de konunun sıcak tutulması bu katliamın önemini ve boyutunu bütün çıplaklığı ile gözler önüne sermektedir” diyor.

                                                           Burada, medyanın gücünün de ortaya çıktığını görüyoruz. Demek ki, konuların gündemde kalması ve ilgililere iletilmesinde medya çok büyük bir rol oynuyor. Çok açık yüreklilikle ifade edelim Azerbaycan medyası işgal altındaki Dağlık Karabağ, Hocalı katliamların unutulmaması, konunun gündemden düşmemesi için çok büyük çaba gösteriyor. Buna, sivil toplum kuruluşları da aynı hızda destek veriyor. Siyasilerin de boş durmadığını görüyoruz ama bunu yeterli bulmuyoruz.

                                                           SESSİZ KALMAMANIN ÖNEMİ

                                                            Konunun dışarıya, çok güçlü, çok yönlü, belgelerle anlatılmasında, yoğun olarak lobi yapılmasında, konferanslarla, toplantılarla, etkili biçimde ortaya konulmasında daha çok yarar olacaktır. Görülüyor ki, haksız olanlar bile, lobicilik faaliyetleri ile medya ile sivil toplum kuruluşları ile kendilerin uluslar arası alanlarda haklı konuma taşıyabiliyorlar.

                                                               Shuster, belli ki iyi bilgilendirilmiş, dersini de iyi çalışmış. Kendisini dinleyelim:

                                                                                   “ Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesi’nde yer alan ve artık Ermeni güçlerinin Hocalı ilçesi etnik Azeri sivillerinin katledildiği bir bölgedir. Yaklaşık 7000 civarındaki nüfusuyla Hocalı Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesi’ndeki en büyük kentsel yerleşim birimlerinden biridir. Human Righits Watch isimli gözlemci grup, ve diğer uluslar arası gözlemcilere göre söz konusu katliamın etnik Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından işlendiği ve iddialar doğrultusunda katliamın Rusya’nın 366. Motorize Piyade Alayı’nın desteği ile yapıldığı bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Burada bir insanlık sucu işlenmiştir, sivil insanlar hunharca katledilmişlerdir. Hocalı katliamı da insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.”

                                                            Ortada haklı olunan bir konu var. İşgale uğramış topraklar, katliamla hayatlarını yitirmiş sivil insanlar bulunuyor. Bu haklılığa karşı sessiz kalınabilir mi? Sessiz kalınmasın. Sadece Azerbaycan, Türkiye değil, bütün Türk devletleri bu konuda ortak ses, yumruk olmak durumundadır. Bugüne kadar bu konuda yapılan çalışmalar dış dünyada da artık ses getirmeye başlamıştır. Bu ses daha gür, daha sık ve daha etkili çıkarılmalıdır.

 e.mail: [email protected]

 

NECDET BULUZ - Azerbaijani refugees after the Khojaly massacre in train hocali soykirimindan trenle kacan azerbaycan turkleri

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir