Bilgi kirliliğinin önüne geçilemiyorsa…

NECDET BULUZ

 

                                                      Hükümet kanadının PKK’ya silah bıraktırma için İmralı’da Öcalan ile olan müzakerelerinde açık olmaması dikkat edilecek olursa aylardan bu yana medyada bilgi kirliliği yaşanmasına da neden oluyor. Bu bilgi kirliliği nereden kaynaklanıyor? Yapılan görüşmelerin kapalı kapılar ardında yapılmasından, Meclis’te bulunan siyasi partiler ve kamuoyu ile paylaşılmasından kaynaklanıyor. Hiç kimde doğru dürüst ne olduğunu ne bittiğini bilemiyor. Bu olmayınca da çeşitli kanallardan, çeşitli haberler ortalarda dolaşıyor. Kamuoyunun da kafası karışıyor.

                                                       AKP Hükümeti kanadında bile, PKK’ya silah bıraktırma konusunda yapılan çalışmalar çelişkili biçimde dile getiriliyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Örneğin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Bizim teröristlerle pazarlık yapmamız söz konusu olamaz. Yoksa millet bizi linç eder” diyor. Peki, adama sormazlar mı” Bu millet sizi linç edecekse, linç edilecek ne iş yapıyorsunuz?” diye. Demek ki, ortada millete ters düşecek bir takım işlerin olduğu görülüyor, bunu da hükümet kanadı itiraf edebiliyor.

                                                         ŞEFFAFLIK VE AÇIKLIK YOK

                                                          Muhalefet partilerinin de bu konuda rahatsız olduğunu biliyoruz, görüyoruz. Hükümet, hiç değilse yol haritası konusunda, gelişmeler konusunda Meclis’te siyasi partileri bilgilendirmelidir, bu da yapılmıyor. Kimden ne saklanıyor, ne kaçırılıyor?

                                                          Gelişmiş ülkelerde bu işler yürütülürken, şeffaf olunur, kamuoyundan hiçbir şey saklanmaz. Medya da sürekli olarak bilgilendirilir. Bilgi kirliliğinin önlenmesi de ancak bu şekilde önlenebilir. Bizde bu niçin yapılmıyor, bu da ayrıca tartışılması gereken bir başka konu olarak önümüzde duruyor.

                                                         PKK’ya silah bıraktırma müzakerelerinin başlaması ile birlikte BDP milletvekilleri de Hükümet kanadına seslenmiş “Yapılanlar, gelişmeler kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Hiçbir şey saklı ve gizli kalmasın” demişlerdir. Özetleyecek olursak, bu konu çok hassastır, çok önemlidir ve herkes bu konuda şeffaflık ve açıklık beklemektedir.

                                                          DURUP DURURKEN NİYE SİLAH BIRAKILACAK?

                                                          Biz, eğer terör örgütü silah bırakacaksa, bunu destekliyoruz. 30 yıldır silahlı mücadele veren, binlerce insanı öldüren, dış güçlerin desteğini alan bir örgüt 30 yıldır silah bırakmamış da bugün ne olmuş da silah bırakacak bunun yanıtını alamıyoruz. Neyin karşılığında silahlar bırakılacak, hükümet olanlar terör örgütüne ne vaatlerde bulunuyor, ne sözler veriyor bunu bilmek bu milletin hakkı değil midir?

                                                         Şimdi yine bir haber ortalığı kasıp kavurmaya başladı. İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan ile görüşme sürecine yönelik tartışmalar sürerken, adada diğer hükümlülerin de faydalanabileceği evler yapıldığı iddia ediliyor. Yine bir bilgi kirliliği yaşıyoruz. Adalet Bakanlığı bu haberleri yalanlıyor ama” ateş olmayan yerden de duam çıkmaz” diyoruz.

                                                        Konu ile ilgili haberde İmralı’da içinde banyo, tuvalet, mutfak bulunan 1 oda ve salondan oluşan bir müstakil ev yapımına başlanılmış bulunuyor. İnşaata yönelik bilgilerin Adalet Bakanlığı’nın tüm cezaevi kampuslarında cezaevi binasından bağımsız benzeri müstakil ev ya da eklenti yapılacağı yönündeki açıklamalardan sonra yansıması dikkat çekiyor.

                                                        HER KAFADAN BİR SES ÇIKIYOR

                                                         Hükümet yakın olan gazetelerde bazı köşe yazarları, PKK’ya silah bıraktırma işinde senaryoları, olanları, bitecekleri ve yol haritalarını köşelerine taşıyorlar. Hükümet kanadı ise bunlara bir yalanlama getirmiyor. Bu bilgiler nereden ve kimlerden alınıyor, yazılanlar niye yalanlanmıyor bu da ayrıca tartışılması gereken bir başka konudur. Yukarıda da değindiğimiz gibi her kafadan bir ses çıkıyor, söylentiler havalarda uçuşuyor, kamuoyunun kafası ise her geçen gün biraz daha karışıyor.

                                                        PKK’ya silah bıraktırmak için yola çıkanlar, bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da aynı anlayış ile yollarına devam ederlerse, ortalıktaki ve medyadaki bilgi kirliliği daha da katlanarak sürecek gibi görünüyor. Çünkü bu konu daha çok bilgi kirliliği götürecek boyutta bulunuyor.

                                                         Biz, gelişmeler hakkında Meclis’te grubu bulunan partilerin, zaman zaman yetkili ağızlarca medyanın bilgilendirilmesinin daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Böylece hem bilgi kirliliğinin önüne geçilecek, hem de kamuoyunun doğru haber alması sağlanacaktır. Hiçbir zaman da bunları istemek “sürece balta vurmak” anlamına gelmemelidir. Hükümet olanların da kafalarından bunu çıkarmaları gerektiğini düşünüyoruz.

e.mail: [email protected]

 

                                                        

                                                         

NECDET BULUZ - woman 163426 640

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir