NECDET BULUZ
Başta Amerika olmak üzere, Avrupa’daki uzantıları devletler, Ortadoğu ve Afrika’daki maden ve enerji zengini ülkeleri “Buralara demokrasi ve insan hakları getireceğiz” gerekçesi ile işgal ediyorlar. Bugün, Amerika Irak’ı, zengin petrol yataklarına el koymak amacı ile işgal etmiş ve buradaki enerji yataklarını da kontrol etmektedir. İngiltere, İtalya, Fransa gibi devletler Libya’daki zengin petrol yataklarına el koyup işletmektedirler. Bu işgal ve sömürü dünyanın her yanında sürdürülüyor.
Son günlerde, Fransa’nın Dünya’nın en fakir Afrika ülkeleri arasındaki Mali ve Nijer üzerinde sömürü düzeni kurmak için harekete geçmiş olması hiç kuşkusuz, yeni işgal provalarıdır. Çünkü bu adı geçen ülkeler maden zenginidir.
MALİ NİYE İŞGAL EDİLDİ?
Fransa, aylar önce Mali’yi kısmen işgal etmiş, bu ülke topraklarında çok sayıda çatışma da çıkmış, birçok Mali’li katliam denilecek şekilde öldürülmüştür. Fransa, yapılan bu insanlık dışı katliamları da “ Teröristler gereken dersi almışlardır” şeklinde açıklama yapmıştır. Ülkelerini Fransız işgaline karşı korumak isteyen Mali’liler, “terörist” olarak gösterilmişlerdir.
Konuya daha iyi yaklaşabilmek için, Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Erdinç’in yaptığı açıklamalara kulak vermekte fayda görüyoruz. Erdinç’in çok önemli açıklamaları arasında maden zengini Türkiye’nin adının geçmesi de bizim için önemlidir. Dünyadaki ülkelerin işgallerin ve savaşların madenler nedeniyle çıktığını söyleyen Erdinç, bu konuda şu açıklamaları da yapıyor:
“ Fransa’nın Mali’ye yaptığı askeri müdahalenin altında, Mali’nin zengin uranyum yatakları bulunuyor. Fransa’nın önümüzdeki süreçte de zengin uranyum yatakları olan Nijer’i de işgal edeceği görülüyor. Türkiye’de yabancı sermayeye maden işletme ruhsatı veren ülkelerin başında geliyor. Türkiye’nin yabancılara maden ruhsatı ve çalıştırma izni vermemesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemlerde bu Batı emperyalist sömürgeci ülkeleri ülkemizde işletecekleri madenleri bahane ederek, Mal, Nijer ve dünyanın pek çok ülkesinde yaptıkları gibi ülkemizi de işgale yeltenebilirler. Dünya savaşları madencilik üzerine dönüyor. Ülkelerindeki maden rezervleri (petrol, uranyum, altın) gibi sömürülen insanlar bunların gelirlerinden hak talep etmeye kalkışınca eğer Müslüman iseler kendilerine hemen “İslamcı terörist” vuruluyor. “
AVRUPA’NIN ELKTRİĞİ FRANSA’DAN
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Erdinç’in açıklamaları bu kadarla sınırlı değil, çok daha çarpıcı görüşlerini de şu sözlerle dile getiriyor:
“ Fransa, bütün Avrupa’ya elektrik enerjisi satıyor. Bunu da kendinde bulunan 66 nükleer enerji santrali ile sağlıyor ve yıllık 3 milyar Avro kar elde ediyor. Bunlar için gerekli hammadde uranyum madenini de Mali ve Nijer’den sağlıyor. Mali’yi işgalinde teröristler gerekçesi tamamen asılsızdır. Bu uranyumun gelirinden Touareg Kabilesine pay vermek istemeyen Fransa işgal yoluna gidiyor. Fransa, bu ülkelerdeki madenleri yok pahasına sömürüyor, bu ülkelere bir şey bırakmıyor. O ülkeler büyük baskı altındalar. Ne zaman yerli halk Touareg’ler bu uranyum gelirinden pay istemeye başladı, birden bire “Müslüman teröristler” diye çamur atıp, Batı’nın sömürgesi ülkelerini arkasına alıp işgal etti. Mali ve Nijer’de zengin uranyum, petrol ve altın rezervleri bulunuyor. Kanada’nın Fransa’yı desteklemesinin ana gerekçesi ise Mali’de işlettiği zengin altın maden ocaklarındaki gelirlerini elden kaçırmamasıdır. “
“NİJER DE İŞGAL EDİLEBİLİR”
Fransa’nın sömürgeci ve emperyalist bir ülke olduğunu, tarihler boyunca da bunu ortaya koyduğunu dile getiren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Erdinç, sırada yeni işgallerin de olacağına dikkat çekiyor,daha sonra da şunları söylüyor:
“ Nijer’de dünyanın en büyük iki uranyum rezervlerinden biri var. Bu rezervlerden büyük kar ediyor. 40 yıldır sömürüyor. Nijer’de İmouaren bölgesinde 1,2 milyar dolar yatırım yaptı. Buradan 35 yıl boyunca her yıl 5 bin ton uranyum üretimi hedefliyor. O ülke insanlarına bir şey bırakmadan götürüyor. Bu sömürgeci emperyalist Afrika’yı yüzyıllardır sömürüyor. Burada talepte bulunan halkı da “ İslamcı terörist” niteleyerek saldırıyor. Fransa, Afrika’da ya yeni bir Afganistan’a yol açacak, ya da uzun yıllar sürecek bir siyasi ve ekonomik hâkimiyet sağlayacaktır. Ama önümüz sisli görünüyor. Mali’ye saldırıda demokrasi ve insan hakları gerekçe olarak gösteriliyor, bu doğru değildir. Çünkü enperyalist ve sömürgeci ülkeler işgallerini bu gerekçe adı altında daha rahat gerçekleştirebilmektedirler.”
e.mail: necdetes@mynet.com