İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken medyanın Balyoz kararını yanlış yorumladığını belirterek “Kararımız açık ve net. Bundan sonrasını Yargıtay denetleyecek” açıklamasını yaptı
Balyoz davasının önceki gün açıklanan gerekçeli kararının ardından İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Ömer Diken “Genelkurmay’dan gelen ‘Taranmış belgeler doğrudur’ yazısı var. Ama bu ‘Oraj, Suga, Sakal’ eylem planlarının orjinallerinin Genelkurmay’da olduğu demek değil… Biz de kararımızın hiçbir yerinde ‘Oraj, Suga, Sakal Genelkurmay tarafından doğrulandı’ demedik” dedi. Milliyet’e gerekçeli kararın ardından yaşanan tartışmalara değerlendiren Diken, sorulara şu yanıtları verdi:
Gerekçeli kararda belirtilen hangi belgelerin asılları var? Bunları deliller kısmında yazdık. Eskişehir’deki flash bellekten ve Gölcük’teki hard diskte ve CD’lerde bir takım ıslak imzalalı belgeler vardı. Bunları Genelkurmay da doğruladı. Biz bunları yargılama konusu olmadığı için delil olarak almadık. Sadece yargılama konusu diğer dijital belgelerin varlığının ve sıhhatinin sağlamasını yapmak amacıyla değerlendirdik. Bunu karara net olarak yazdık. Ancak karar tam olarak okunmadığı için yanlış okunduğu ve doğru anlaşılmadığı için bu şekilde yazı ve değerlendirmeler çıkıyor.
Genelkurmay bir açıklama yaptı?
Genelkurmay’ın açıklaması haklı… Ancak açıklama mahkemenin gerekçeli kararına yönelik değil; medyada yer alan yanlış değerlendirmeler ve bunun sonucunda oluşan kamuoyu algısına yönelik… Açıklamada gerekçeli kararımıza atıf yapılarak gerekçede belirtilen belgelerin gönderildiği de açıklanıyor.
Genelkurmay’ın gönderdiği belgelerin özelliği?
Daha çok o dönem karargah içinde yapılan istihbari faaliyetlere ilişkin belgeler. Genelkurmay, belgelerin orjinallerinin halen daha birliklerde olduğunu bize söyledi ve bunları gönderdi. Dosyamızda bunlar var. Bunları karara girmeye gerek görmedik. Ama taranmış, ıslak imzalı belgeleri ‘Deliller’ bölümüne bire bir yazdık.
Kararda ‘belgelerin asıllarının Genelkurmay’da olduğuna” ilişkin genel bir ifadeniz var? Neyi kastettiniz?
İlk bölümde genel bir değerlendirme var. Ancak sonraki bölümlerde bu konuyu ayrıntılı olarak açıklıyoruz. Savcılığa teslim edilen 2 bin 229 adet belgenin önemli bir kısmını sanıklar da kabul ediyor. Bayrak Harekat Planı, seminere ilişkin ıslak imzalı belgeler var. Eskişehir’den çıkan belgeler var. Hangi belgelerin Genelkurmay tarafından doğrulandığını, hangilerinin sanıklar tarafından kabul edildiğini, hangilerine ilişkin kriminal imza incelemesi yapıldığını detaylı olarak yazdık.
Genelkurmay mahkemeye ne yazdı?
Genelkurmay’dan gelen “Taranmış belgeler doğrudur” yazısı var. Ama bu “Oraj, Suga, Sakal” eylem planlarının orjinallerinin Genelkurmay’da olduğu demek değil… Biz de kararımızın hiçbir yerinde “Oraj, Suga, Sakal Genelkurmay tarafından doğrulandı“ demedik. Oraj, Suga, Çarşaf, Sakal soruşturma aşamasında savcılık tarafından sorulmuş, “yok” denilmiş. Bunların var olduğuna dair bir yazı yok elimizde. Olsaydı yazardık.
Genelkurmay’ın doğruladığı ve size gönderdiği belgelerin niteliği nedir?
Bunlar suç unsuru belgeler değil, bunlar sadece dijital belgelerin doğruluğun denetlenmesi ve sağlamasının yapılması için kullanıldı.
Suç unsuru olup da Genelkurmay’da aslına ulaştığınız belge var mı?
Genelkurmay’da yok. Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen belgeler arasında var. Islak imzalı bir belge Gölcük’ten çıktı. Gerekçeli kararda bunu da yazdık.
‘Kastımızın olmadığı belli’
Bir yanlış anlaşılma olduğunu ya da yazdıklarınızdan kaynaklanan bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyor musunuz?
Hayır. Kararın tamamı okunsaydı hiç yanlış yorumlanmazdı. Karar bir bütündür. “Deliller” ve “delillerin değerlendirilmesi” bölümleri birlikte okunmazsa böyle bir hata yapılabilir. Dikkatli okunursa bizim bu konuda bir kastımızın olmadığı görülüyor. Kararımız gayet açık ve net. Bu aşamadan sonra Yargıtay denetleyecek.
ileMilliyet – Kararımız çok açık son söz Yargıtay’ın.