Aktif Bank’ın Genel Merkez binasında yaptığımız toplantıdan sonra Çırağan Sarayına geldik. Çırağan Sarayında, T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün himayesinde verilen Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) – International Cooperation Platform (ICP) yemeğinde bize ayrılan yuvarlak masamız 8 kişilikti. Gecenin ilerleyen saatlerine doğru orantılı olarak da sayımız gittikçe arttı. Gecenin ve koyu sohbetin sonuna geldiğimizde sayımız 12’leri çoktan aşmıştı.
Masadaki kişilerin bazılarının isimlerinden bahsedeceğim, bazılarını da sadece meslekleri ile tanıtacağım. Türkiye’nin sayılı büyük şirketlerinden Çalık Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı olan Sayın Ahmet Çalık, aklında olan ve halen yatırıma dönüştürmediği konulara, bizlere güvenerek masada değinmesi nedeni ile etik olarak isim açıklamanın doğru olmadığı inancımdan dolayı bu isimlerden bahsetmeyeceğim.
Çalık Holding 7 ayrı konuda faaliyet gösteriyor ve gerçekte bir dünya devi. Finans, Tekstil, İnşaat, Enerji, Petrol-Gaz, Medya ve Telekomünikasyon alanlarında dünyanın çeşitli ülkelerinde merkezleri, şantiyeleri, faaliyetleri ve yatırımları var. Ciroları Milyar dolarla tanımlanıyor. İzin almadığım için tam miktarını belirtmeyeceğim ama gerçekten de çok büyük bir rakam. Türkiye ölçeklerinin çok üstünde ve çalışan sayısı ise 3 bini aşmış durumda.
Ahmet Bey de son derece alçak gönüllü ve mütevazi bir kişi. Sohbetine doyum olmuyor. Açılan her konuda derin, stratejik bilgilere sahip.
Masaya oturduğumuz an, bana söylediği cümle, beni çok etkiledi. “Kıbrıs’ta Barış istiyoruz. Küresel barış ve refah istiyoruz” diyen Çalık Kıbrıs’a ve Kıbrıs sorununa bakış açısını 2 cümlede özetlemiş oldu. Geriye zaten konuşacak fazla bir şey kalmadı, bu denli açık bir düşünce tanımlamasından sonra.
Ahmet beyin aklındaki Kıbrıs sorununun çözümüne giden yolun hedefi belli “Barış ve refah.” Barış arkasından “Refah”ı beraberinde getirecek. Adaya biran evvel barışın ve de refahın gelmesi için su, elektrik, telekomünikasyon, doğalgaz ve diğer çağdaş nimetlerin gelmesi de gerekiyor. Bunun içinde büyük yatırımlar ve harcamalar yapılıyor,
Masadaki yabancı dostlarımızdan birisi Çin-AB Jeopolitik Başkanı, diğeri Rus Duması (Halk Meclisi) eski üyesi ve Türkiye-Rusya Ekonomik İşbirliği Eşbaşkanı, bir diğeri de Fransa’da tanınmış bir üniversitenin Rektör Yardımcısı ve sonuncusu da EBAN Başkanı Bay Paulo. Türkiye’den ev sahipleri Çalık Holding’e bağlı Aktif Bank’ın genç CEO’su Dr. Önder Bey, Holding’in Madencilik işlerini yöneten bölümün bir başka genç yöneticisi, bitmeyen enerjisi ve girişimleriyle haklı bir ün sahibi olan Sayın Baybars Altuntaş, KKTC’mizin önde gelen iş adamı ve medya kuruluşu sahibi Ali Özmen Sefa bey ile Ahmet Çalık bey.
Hayatının son 20 yılı Çin’de geçmiş olan ve halen de Çin’de yaşamakta olan Hollandalı Çin-AB Jeopolitik Başkanının Çin ekonomisi ve Çin’in yapısı ile ilgili verdiği bilgiler gerçekten çok şaşırtıcı. Ama işin asıl ilginç tarafı Ahmet beyin, Çin-AB Jeopolitik Başkanının verdiği bazı sayısal bilgileri düzeltmesi oldu. Şinçan bölgesinde Çin’in ayrı ayrı ne kadar petrol, ne kadar gaz ve ne kadar kömür çıkardığının bilgisine Ahmet bey sayısal olarak çok daha vakıf ve Şinçan bölgesinin niçin Çin için vazgeçilemez olduğunu bizlere örneklerle çok iyi anlattı.
Konu Kuzey ve Güney Avrupa’nın çalışkanlığı, üretimi, sanayisi, ithalat ve ihracatına gelince, üretim maliyetleri, yatırım maliyetleri ve çalışma saatleri hakkında sayısal bilgiler vererek niye kuzey Avrupa ülkeleri ile Güney Avrupa ülkeleri arasında bir uçurum olduğunu çok iyi gözler önüne serdi Ahmet bey.
Irak’ın tümüne günde sadece 6-7 saat elektrik verebilen mevcut 5 bin MegaWatt’lık (MW) santrale takviye olarak 2 bin MW’lık yeni bir santral inşa ettiklerini bu masada öğrendim. Ben bunu kafamda Irak’ın elektriğinin üçte birini bir müddet sonra Çalık Holding üretecek şeklinde değerlendirdim. Hele de KKTC’deki elektrik üreten santralların toplam üretim gücünün (Dikmen’deki eski türbin hariç) 280 MW olduğu aklıma gelince yatırımın ne denli büyük olduğunu hesaplamam zor olmadı.
Ahmet Bey’in aklında yeni bir yatırım alanı var. Tabii iznini almadığım için net olarak bu yatırımdan bahsetmeyeceğim ama konuya genel olarak da değinmeden edemeyeceğim. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek, Cumhuriyetin 100’üncü kuruluş yılı olan 2023 yılı için belirlenen hedeflere Türkiye’yi taşıyacak ana arterlerden birini oluşturacak bir yatırım bu. Ahmet Bey bu konuda çok ciddi ve istekli.
Araştırmacı bir akademisyen olarak -bu alanda- halen dünya üzerinde faaliyet gösteren bir kuruluşa bu güne değin hiç rastlamadım ve sanırım böyle bir kuruluş yok. Ahmet Bey’in bu düşüncesi gerçeğe dönüştüğünde Türkiye’de yeni bir çığırın açılacağı, yeni bir dönemin başlayacağı kesin…
Ata ATUN
e-mail: ata@kk.tc
17 Aralık 2012