NECDET BULUZ
AKP Hükümeti’nin, İmralı canisi Öcalan’ı, PKK terörünün bitirilmesi yolunda muhatap olarak karşısına oturttuğu giderek netleşiyor. İmralı’da, Öcalan ile ile görüştükten sonra, açlık grevlerinin kaldırılması yolunda kardeşinin mesajını getiren kardeş Osman Öcalan’ın son açıklamaları daha da dikkat çekicidir. Osman Öcalan “17 Kasım’daki görüşmemizde açlık grevlerinin dışında bir başka konuya daha değindi. Ağabeyim, 15-20 gün içinde yeni bir açılım olabileceğini söyledi” demiştir.
İmralı canisi, yeni bir açılımdan söz ediyorsa, bu konuda karşılıklı görüşmelerin yapılmış olduğuna şüphe yoktur. Kendisine de görüşmeleri yapanlar tarafından yeni bir açılım yapılacağı söze verilmiş ki, böyle açık ve net konuşabilmektedir. Bütün bu gelişmeler, Hükümet ile İmralı arasında pazarlıkların sürmekte olduğunu da gösteriyor.
ÖCALAN’A HANGİ SÖZLER VERİLDİ?
İmralı canisi Öcalan “Yeni açılımda olumlu adım atılırsa, katkıda bulunurum” diyor. Bu olumlu adımdan ne kast ediliyor, hangi konularda sözler verilmiş, tavizler veriliyor bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak, PKK ile yapılan pazarlıklarda ortada kirli bir birlikteliğin olduğunu da unutmayalım.
Ancak, açık ve gerçek olan, İmralı ile Hükümet yetkililerinin bir pazarlık içinde olduğudur. Daha düne kadar bunlar yalanlanmış, teröristlerle pazarlık yapılamayacağı, masaya oturulamayacağı ifade edilmişti. Başbakan Erdoğan’ın bu konudaki açıklamalarının ne kadar sert olduğunu da biliyoruz. Peki, bugün ne değişti, niye bebek katili ile masaya oturuluyor, bunlar kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın açıklamaları, İmralı ile Hükümetin karşılıklı masaya oturup, pazarlık yaptığını da ortaya koyuyor. Atalay, “Adımları devam ettireceğiz, kanı durdurmak için kiminle görüşülmesi, hangi mekanizmaların kullanılması gerekiyorsa tereddüt etmeyeceğiz” diyor.
YENİ BİR AÇILIM DAHA GELİYOR
İlk açılımın da mimarı olan Atalay öyle görünüyor ki, yeni açılım politikaları ile ihaneti meşrulaştırma çalışmalarını sürdürme kararlılığında bulunuyor. İmralı canisi ise, kendisinden başka çıkış yolunun olmadığını gösteriyor. Bütün bunlar, AKP Hükümeti’nin ne kadar çaresiz kaldığını ve terörle mücadeledeki beceriksizliklerini ortaya koymuyor mu? Terörle mücadelede başarı, teröristlerle masaya oturup, tavizler vermekle sonlandırılabilir mi?
Yaptıkları ilk açılımı ellerine yüzlerine bulaştıranlar, milletten aldıkları tepkilerle geri adım atmışlardı. Ancak, bu açılımla da PKK terörüne büyük cesaret verdiler. PKK terörünün daha da azmasına yol açtılar. Dikkat ediniz, bundan sonra atılacak adımlar daha büyük tepkiler alacaktır. Şehit aileleri ve milletimizin bunlara bu meydanı boş bırakmayacaklarını görüyoruz. Huzursuzlukların, tepkilerin artacağı günler yaşayacağız. Teröristlerle yapılan müzakereler ve verilen tavizlerin zaten baştan bu yana rahatsızlıklara neden olduğunu görmekteyiz.
Yeni açılım, neyi getirecek? PKK’nın istekleri bellidir. Bu isteklerin yerine getirilmemesi halinde silahlı mücadelenin süreceğini açıkça söylüyorlar. Bu durum karşısında Hükümet olanlar terör örgütüne ne sözü verdiler? PKK’nın isteklerinin teker teker kabul edilmesi ve bunların millete sindirilmeye çalışılması şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayacak mı? Hükümet yetkilileri ile teröristler arasındaki bu görüşmeler ve paslaşmalar bir noktada “kirli birliğin” de kurulmuş olduğunu göstermiyor mu? Hani devlet teröristlerle masaya oturmazdı, hani devlet İmralı canisini muhatap kabul etmezdi ne oldu?
TERÖRLE MÜCADELEDE SINIFTA KALMAK
Burada şu konuya da değinelim:
İmralı canisi öylesine şımartıldı, öylesine büyütüldü ki, Öcalan artık avukatları ile bile görüşmek istemiyor. “Benim doğrudan muhatabın devletin görevlileri” demeye getiriyor. Bir kurtarıcı gibi kendisini görüyor. Hükümet olanlar da Öcalan’ı bir partinin genel başkanı gibi pazarlık masasına oturtuyor. Böyle bir sistem, böyle terörle mücadele olur mu? Bunlardan bir sonuç alınır mı? Devlet, kendisini bu kadar aciz hale sokup, bu kadar zavallı duruma düşürmemelidir.
Nitekim MHP Genel Başkanı Bahçeli de konu ile ilgili olarak “Demokratik açılım ve yıkım projesi husumet doğurmuştur. PKK talepleri bir bir cevaplanmıştır” diyerek terörle mücadele gelinen noktaya dikkatleri çekmiştir.
PKK’nın siyasi uzantıları BDP’liler her açıklamalarında “Hükümet terörün bitmesini istiyorsa, muhatap İmralı’dır. Öcalan ile müzakere edip, sonunun çözümünü bulmalıdır” diyorlardı. Başbakan da, yaftası da bunlara şiddetle karşı çıkıyor, özellikle milliyetçi oy avcılığına soyunuyorlardı. Şehit ailelerin tepkilerini çekmemeye çalışıyorlardı. Ancak, bugün Başbakan’ın da, tayfasının da BDP’lilerin gösterdiği adrese yöneldiklerini görüyoruz. İşte, PKK terörü ile mücadelede geldiğimiz noktayı görüyor musunuz?
e.mail: necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın