5 ARALIK 1934 ATATÜRK VE TÜRK KADINI (KADIN HAKLARI İLK AVRUPA ÜLKESİ OLDU)

HEM OGREN HEM COCUGUNA OGRET - 5 aralik dunya kadin haklari

HEM OGREN HEM COCUGUNA OGRET

MUSTAFA KEMAL ATATURK VE TURK KADININA VERILEN HAKLAR

1921: Darülfünun’da karma öğretime geçildi.

29 Ekim 1923: Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadınların kamusal alana girmesini sağlayan yasal ve yapısal reformlar hızlandı.

3 Mart 1924: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarıldı. Böylece eğitim laikleştirilerek tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı.

17 Şubat 1926: Türk Medeni Kanunu’nu kabul edildi. Kanun ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı. 4 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girdi.

1930: Belediye yasası çıkarıldı. Yasa ile kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.

1930: Kadın ve çocukların korunmasına ilişkin ilk düzenleme Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile yapıldı.

1930: Doğum izni düzenlendi.

10 Haziran 1933: Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.

26 Ekim 1933: Köy Kanunu’nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.

5 Aralık 1934: Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. Türkiye bu hakkı kadınlara tanıyan ilk Avrupa ülkesi oldu. Türk kadını bu yeni haklarını hemen kullandı. (bkz: İlk Kadınlar)

8 Haziran 1936: İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.

1937: Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi ile yasaklandı. Önce bilelim ki hiçbir lider, hiçbir devlet adamı kadın hakları konusunda Atatürk gibi, o ölçüde savaşım vermemiştir. M. Kemal, kadınların da birer insan olduğunu, onların da erkekler gibi çalışması, yaşaması ve toplumsal yaşama etkin katkıda bulunması gerektiğini vurgulamış, sonra da bu inanış doğrultusunda çaba harcamıştır. Kadınların hak sahibi olmaları gereği Atatürk devrimlerinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Mustafa Kemal 3 Şubat 1923’te İzmir’de bir konuşmasında bakınız kadınlar için neler söylemiş. “Kadınlarımız bundan sonra haremlere kapatılmayacak, gizlenmeyecek, yüzlerini örtmeyeceklerdir. Çünkü bu tüm ülkenin daha çok acılar çekmesine neden olacaktır. Türk kadınları ulusal bağımsızlığımız için savaş boyunca cesaretle dövüşmüşlerdir. Bugün onlar özgür olmalı, eğitim olanaklarından yararlanmalı, erkeklerimizinkine eşit bir düzeye çıkarılmalıdır.” Ve 3 Nisan 1930 kadınlarımıza belediye meclislerinde seçme ve seçilme haklarını veren yasa yürürlüğe giriyor. Atatürk’ün Trabzon’a ikinci ziyaretleridir. Tarih: 27 Kasım 1930. Aynı gün programında Belediye’yi ziyaret vardır. Belediye meclis odası, şimdi başkanın makam odasıdır. Belediye Başkanı Temel Nücumi Göksel, Atatürk ve beraberindekileri kapıda karşılar. Beraber belediye meclis salonuna gelinir. Salonda üç bayan bulunmaktadır. Belediye Başkanı bu üç bayan Belediye Meclis Üyelerini Atatürk’e takdim eder: Sakibe Hanım, Şazimet Hanım ve Falka Hanım. Kadınlarımıza Belediye Meclis Üyeliği’ne seçme ve seçilme hakkı o yıl verilmiştir. Trabzon’da Atatürk’ün karşısına üç Belediye Meclis Üyesi hanım çıkar. Atatürk, Belediye Meclis Üyesi hanımların arasına oturur. Programa göre Atatürk’ün belediyeyi ziyaret süresi 15 dakika olarak belirlenmiştir. Ancak ziyaret birbuçuk saat kadar sürer. Hemen açıklayalım. Trabzon’da bugün Belediye Meclisi’nde tek bir bayan üye bulunmamaktadır. Kadın hakları niçin gündemde. Yasalara göre kadın-erkek arasında eşitlik vardır. Yasalarda var ama, hayata geçirilmemiş. Bunun baş nedeni, kadının eğitimsizliği. Bir başka önemli neden de kadınların örgütsüzlüğü. Siyasi partilerde kadın kolları vardı, kaldırıldı. Bazı partilerin kadınlar için koydukları kadın kotaları da yeterli olmadı. Çoğunluk erkeklerde. Özellikle kırsal kesimde kadınlarımız eğitimden çok yoksun. Kırsal kesimin sağlıksız da olsa kentleşmesinde gecekondularda da yaşasalar, kızların okuma olanakları bulunuyor. Kadın, anamız, kardeşimiz eşimiz. Çocuklarımızın anası…

Koruyalım, saygı duyalım. Atatürk’ün kadınlara verdiği değeri unutmayalım


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir