Avrupa, veya daha doğrusu Hollanda,’dan Türk Bilim Dünyası’na bakınca maalesef bu alan çok hor görülmektedir. Örneğin bir çok Hollandalı profesör, “Türk akademik dergilerine yayınlanılman benim için bir şey ifade etmiyor çünkü oranın seviyesi çok düşük”. Hatta Türkiye’den bunu diyen profesörler de var: “Kitabını Türkiye’de bastırma, buralar önemsiz. Biz yurtdışında yayınlansın diye uğraşırken, senin Hollanda gibi bir ülkeden gelip kitabını Türkiye’de yayınlatmak istemen çok saçma olmuş”.
Şimdi kendi ülkesini bilim konusunda hor gören bir ülkeden ne beklenir? Ben Hollanda’da doğup büyümüş birisiyim ama Hollanda’dan birisinin hiç bir zaman kendi bilim çalışmaları ile ilgili böyle konuştuğunu ben duymuş değilim. İlginç yanı da odur ki, Hollanda bilim alanında gerçekten çok küçük bir ülke. Üniversite sayısı 10-15’i geçmez ve bazı siyasi partiler bu sayıyı 2 + 2 (iki genel üniversite ve iki teknik üniversite)’e indirmek istemektedir.[1] Buna rağmen kendilerini aşağılamaktan ziyade, kendilerini yüceltmektedirler. Türkiye bunu neden yapmamaktadır? Türkiye’nin bilim seviyesi kesinlikle düşük değil ki.
Türkiye’nin hiç mi eksikliği yok? Tabi ki var. Örneğin JASSS (Journal of Academic Social Science Studies) diye bir dergi var Türkiye’de. Sitesine baktığınızda herhangi bir iletişim bilgisi olmadığını göreceksiniz.[2] Derginin nereye bağlı olduğu belli olmadığı gibi, editörü bayan Esengül Karadayı ile ilgili de hiç bir bilgi yok internette. Sanarsın ki bu ‘Esengül Karadayı’ gerçek biri değil, büyük ihtimal de takma isim zaten.
Farklı mağdurlar bu Esengül hanım ile ilgili şikayetçiymiş. Kendisi JASSS adına önce farklı akademisyenlere ‘Bizim için makale yazar mısınız?’ diye soruyormuş. Bu bile ilginç bir yöntemdir çünkü normal akademik dergilerde makale yazmış olan akademisyenler başvurur ve ondan sonra derginin hakem kurulu o sözkonusu makaleyi değerlendirip onaylar veya onaylamaz. Neyse, JASSS dergisinde yazarlar davet ediliyormuş; bu da olabilir tabi ki. Fakat işin kötü tarafı bu değil. Makaleler bittikten sonra sözde “tasarım masrafı” için Esengül hanım yazarlardan birden bire 100 ve 180 TL arası miktar ister. İlginç olan, bu miktarı derginin resmi banka hesap numarasına değil, kendi özel şahsi hesap numarasına yatırılmasını istemesi.
Kendisine “Bunca yıl akademisyenim ve hayatımda daha hiç böyle birşeyle karşılaşmadım.” diye eposta gönderene de hakaret dolusu bir yanıt gönderir. Anlaşılan bu JASSS dergisi benim gibi bilim insanları kandırmak ve para koparmak için kurulmuş olan boş bir dergi. Peki, bu dergi Türkiye’de nasıl barınıyor? Neden bu dergi sorguya çekilmiyor? Verilen banka hesap numarası kontrol edip bu işin arkasında kimin olduğu neden tespit edilmiyor? Türkiye bu kadar mı umursamaz, yoksa güvenlik güçleri o kadar mı yeteneksiz? Bu sorular Avrupa insanının aklını karıştırıp Türkiye’yi hor görmelerine yol açmaktadır. Zaten Türkiye’de bu tarz dergiler var olduğu sürece, Avrupa’da yaygın olan “Türkiye kazık atan bir ülke” izlemi asla kaybolmaz.
[1] ‘Lijst Superjan’ Parti Tutanağı, https://docs.google.com/document/d/1D8Wa4Fp9AHNrcPeqzQrmJiOKUzYGA1-GJRw8YpHu4Tc/edit (15 kasım 2012)
[2] (15 kasım 2012)