NECDET BULUZ
NATO çerçevesi içerisinde Türkiye’de konuşlandırılacak olan patriotler konusunda yapılan çelişkili açıklamalar kafalarda da karışıklıklara neden oluyor. Dikkat edilecek olursa Başbakan Erdoğan, konu ile ilgili olarak daha önce yaptığı açıklamalarda “Petriotlara ihtiyacımız yok” demişti. Daha sonra ise bunlara ihtiyaç duyulduğu söylendi. Biz mi istedik, yoksa dışarıdan dayatma ile mi bu petriotlar Türkiye’de konuşlandırılacak şimdi bu soruya yanıt aranıyor.
Daha önce Malatya Kürecik’e yerleştirilen füze kalkanı sistemlerinin, İran’dan gelebilecek tehlikeye karşı İsrail’i korumak üzere yerleştirildiğini biliyoruz. Her ne kadar hükümet olanlar, bunu böyle değerlendirmiyor ama bu füze kalkanının ne amaçla Kürecik’e yerleştirildiğini artık bilmeyen kalmadı. Şimdi de Patriotlar’ın Suriye’den gelebilecek tehlikeye karşı Türkiye’de konuşlandırılması yeni tartışmaları da başlattı.
ÇELİŞKİLİ BİLGİLER VAR
Kamuoyu artık duyarlı hale geldi ve Hükümet olanlar da yapılacak her konuda kamuoyunu doğru bilgilendirmek durumundadırlar. Ülkemize dışarıdan yapılan her işin ne için yapıldığını bilmek hepimizin hakkıdır. Ancak, AKP Hükümeti, her nedense her konuyu oldu-bittiye getirmekte, doğru bilgilendirmeden kaçmaktadır. Hâlbuki bu konuların Meclis’te de enine boyuna tartışılması ve karara bağlanması gerekmiyor mu?
Patriotlarla ilgili öylesine çelişkili bilgiler veriliyor ki, ister istemez kafalar karışıyor. Başbakan, daha önce bunlara ihtiyaç olmadığını söyledi, şimdi ihtiyaç olduğu söyleniyor. Daha sonra yapılan açıklamalarda sistemin düğmesinin bizde olacağı açıklandı, NATO’dan yalanlama geldi ve düğmenin NATO’da olacağı belirtildi. Maliyetinin bize fatura edilmeyeceği söylendi, yine NATO’dan yapılan açıklamada bu işin maliyetinin Türkiye’ye ait olduğu söylendi.
Bunların hangisi doğru, hangisi yanlış? Açıklayın ve millet doğruları bilsin. Kafalardaki soru işaretleri de son bulsun. Ama bakıyoruz, bu işe soyunanlardan ses çıkmıyor. İşin tam bir bilinmeyene doğru gittiğini görmekteyiz. Bundan biz endişe etmeyeceğiz de kim edecek? Bu konuda kamuoyunu bizi yönetenler aydınlatmayacak da kim aydınlatacak?
BU SİSTEM KİMİ KORUYACAK?
Asıl sıkıntı olan nedir biliyor musunuz?
Başbakan da, Dışişleri Bakanı da açıklıyor ve petriotların Suriye’den gelebilecek olası bir tehlikeye karşı kurulacağını söylüyorlar. NATO, bu konuda da açıklamalarda bulunuyor. Bir yetkili “Türkiye’nin talebi üzerine kurulacak olan patriotlar, daha önce Kürecik’e kurulan radar sistemlerinin bir parçası ve tamamlayıcıdır.”diyor. Har kafadan bir ses çıkıyor. Kim doğruyu söylüyor, kim kamuoyunu yanıltıyor bütün bunların açıklığa kavuşması gerektiği görüşündeyiz.
İsrail’e kapılarını kapatan, söylemleri ile mangalda kül bırakmayanlar İsrail’in korunmasında başrol oynuyorlar. Bunu söyleyemiyorlar, işin yönünü başka taraflara çekmeye çalışıyorlar. Daha da açıkçası kamuoyunu yanıltıyorlar. Bunu saklamak içinde ortaya yeni gündem yaratacak konular atıp, gereksiz ve içi boş tartışmalarla kamuoyunun dikkatlerini başka yönlere çekiyorlar.
Bugün, Türkiye neyi tartışıyor? Kamuoyu nelerle meşgul ediliyor? TV’lerdeki açık oturumlara, gazetelerdeki köşe yazılarına bakınız, gerçeklerle karşılaşmış olacaksınız. Sanki ortada hiçbir sorun yokmuş gibi, TV’lerde yayınlanan Kanuni Sultan Süleyman’ın tartışmaların başına oturtulması gündem saptırma değil de nedir?
KOMŞULARIMIZLA SORUNLARIMIZ ARTIYOR
İşin bir başka yönü de petriotlar konusunda Rusya ve İran’ın tehditleri ve rahatsızlıklarıdır. Patriotların bir savaş nedeni olacağını söyleyen İran’ın tehditkâr tutumu, Rusya’nın sürekli olarak ortaya koyduğu rahatsızlıklar, ileride adı geçen ülkelerle olan ilişkilerimizi de kökten etkileyecektir.
Zaten ortada komşularımızla “sıfır sorun” ortada kalktı. Daha sorunlu hale geldik. Üstüne üstlük, petriotlar bu sorunlar yumağını daha da katlayacaktır. Gelen sesler ve tehditler bunu gösteriyor. Gelecekte çok daha sıkıntılı günlerin kapımıza dayanacağını da görür gibiyiz.
Gözlerden kaçmaması gereken bir konu da şudur:
İsrail ile ilişkileri yeniden sağlamlaştırma konusunda çalışmalar yapılıyor. Amerika’nın bu konuda Türkiye’ye baskıyı artırdığı ve iki ülkenin yakınlaşmasında arabuluculuk yaptığı da ortaya çıkmış bulunuyor. Nitekim ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Riccoardone’nin bu konuda yaptığı açıklamalara da dikkatlerinizi çekelim.
e.mail: necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın