Tayyip Erdoğan, NATO’dan Patriot füzesi talep ederek Suriye sınırına yerleştirme girişimi hakkında, “Biz bu tedbiri sınırımızda alıyoruz. Niye?
Akçakale’ye Ceylanpınar’a bu bombaları atanların farklı şeyler yapmayacağı ne malum. Onun için de biz sınırımızda savunma amaçlı bu tedbirleri almaya mecburuz” dedi.
Peki o bombalar, Türkiye, NATO’dan Patriot füzesi istesin diye Suriye’deki isyancılar tarafından atılmışsa?
Bülent Esinoğlu da “Önce bizi komşularımızla düşman ettiler, şimdi de sizi onlara karşı koruyalım bahanesi ile ülkemize taşınıyorlar” diyor.
Üstelik Güneydoğu Anadolu’ya Patriot füzesi yerleştirilme planından Tayyip Erdoğan’ın haberi bile yoktu. Bu konuda ABD karar verdi, NATO’yu kullandı. NATO, “Benden Patriot füzesi isterseniz hemen gönderirim” diye garip bir söyleme başladı. Sonra Erdoğan, Türkiye’nin Patriot füze sistemi istediği haberlerini önce “asılsız” diye yalanladı, ardından Patriotlar için “Para vermem” dedi. Sonuçta, Erdoğan Patriot füzelerinin niçin getirileceğini anlatmaya başladı!
*** *** ***
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da “Tepkileri, kaygıları haklı kılacak herhangi bir husus görmüyoruz. Sınırlarımıza yönelik güvenlik riski ortadan kalktığında Patriotlar geldiği gibi ülkelerine geri dönerler” dedi.
Sanki Patriotlar, canlı birer varlık, kendi kendine geliyor, kendi kendine gidiyor.. Patriotlar,NATO’nun dayatması ve sizin kabulünüzle geliyor Davutoğlu! Yarın başka talepte bulunmayacaklarından emin misiniz? Mesela Amerikan Özel Kuvvetleri’nin de getirileceğinden söz ediliyor.. Türklüğün mukadderatını düşünenler, bu olayları NATO çerçevesi içinde bir Amerikan işgali olarak görüyor…
Diğer taraftan emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Ceviz Kabuğu’nda “Türkiye’nin kendine ait bir hava savunma sistemi olmadığını” söyledi.
Türkiye’nin bütün komşularının Patriot sahibi olduğunu hatırlatan Eslen, “1991’de Amerika, Kuveyt’e girdiğinde de aynısı başımıza geldi. Aradan 21 yıl geçti, biz yine taşıma su ile iş yapmaya çalışıyoruz. Bu silahlar çok önemli. Bunların stratejik ve siyasi anlamları vardır. Bakın Rusya rahatsız oldu. Bu sizin safınızı belli eder. Türkiye’nin şu anda verdiği karar hatalı bir jeopolitik bir karardır” dedi.
*** *** ***
Tayyip Erdoğan yönetimi, bir taraftan İslamcı görünüyor, diğer taraftan İslam ülkelerine karşı, İsrail’i korumak için Türkiye’yi bir üs haline getiriyor.
Malatya’daki füze kalkanı da Güneydoğu Anadolu’ya yerleştirilecek Patriotlar da İsrail’i İran füzelerinden korumak içindir. Gazze saldırısında İsrail’in “demir kubbe” si Hamas füzeleri için bile yeterli olmadı. Patriotlar, İran füzelerini vurmak için getiriliyor..
Biz bu konuyu 16 Eylül 2009 tarihinde şöyle inceledik:
“Türkiye’ye 8 milyar dolarlık Patriot füzesi satacağını açıklayan ABD, İsrail’in savunmasını Türkiye’ye havale etmiş olmalı!
İran, hiçbir zaman Türkiye’yi askeri açıdan tehdit etmedi, fakat ABD ve İsrail, İran’a saldırırsa İran, İsrail’e aynı anda 11 bin füze gönderebileceğini açıkladı.
Patriot füzeleri bu tehdide karşı Türkiye-İran sınırına yerleştirilmek isteniyor.
Bunu kabul edenler, Türkiye’nin de ABD ve İran hesabına İran’a saldıracağını öngörüyor herhalde!
Türk çocuğu, ABD ve İsrail hesabına askerlik yapmıyor. Yine Türk vatanı, nüfusunun yarısı Türk olan İran’a yönelik saldırılar sırasında İran’ın savunmasını kırmak için kullanılamaz.
ABD, İsrail’in savunmasını, hem Türk askerine yaptırmak hem de parasını Türkiye’ye ödetmek istiyor, Türk Milleti’ni enayi yerine koymaktır bu.
Patriot füzesi gerekiyorsa, Aselsan’a bir milyar dolar verin, üretsinler; füzelerin bilgisayarla idaresinden ibaret basit bir teknoloji bu!”
*** *** ***
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise AKP’li bazı milletvekillerinin Siirt’in Aydınlar ilçesinin adının “Tillo” olarak değiştirilmesi için kanun teklifi hazırlamasına tepki göstererek “Türkiye’nin bölünmesi için çizilen tablonun bir parçası. İktidara geldiğimizde yapılan bu tür değişikliklerin hepsini iptal edeceğiz” diyor.
MHP’nin iktidara gelmesi için Türkiye’nin bölünmesi mi gerekiyor? Türkiye bölünürse MHP diye bir parti kalır mı?
Bu sözlerle milliyetçiler daha ne kadar idare edilebilir?
Arslan BULUT – 26 Kasım 2012 – Yeniçağ