NECDET BULUZ
İsrail ile Hamas arasında Gazze’de çıkan çatışmalardan sonra “Kim karlı çıktı?” hesapları yapılmaya başlandı. Herkes, kendisine göre yorumlar yapıyor. Burada bu konuya fazla girmeyeceğiz. Ancak, Türkiye’nin Gazze’deki çatışma ve ateşkes konusunda fazla bir şey yapamadığını, üstelik Amerika ve İsrail tarafından geri plana itildiğini söyleyebiliriz. Dikkat edilecek olursa, ateşkes konusunda ve İsrail-Hamas arasındaki görüşmelerde Amerika Mısır’ı devreye sokmuş ve ateşkes sonrası da Mısır’a gösterdiği çabalardan dolayı teşekkür etmiştir.
Bu noktada en önemli konuya da dikkatlerinizi çekelim:
Savaş sürerken Başbakan Erdoğan sürekli konuştu, İsrail’e, ABD’ye, AB’ye, BM’ye verdi veriştirdi. Söylemediğini de bırakmadı. Bu konuşmalarına ABD Dışişleri Bakanı Clinton, “İçi boş laflar ediyor” demedi mi? ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüleri de her açıklamalarında aynı sözleri tekrarlamadılar mı? Geldiğimiz nokta ise ortada fazla söze gerek var mı?
İSRAİL İRAN İLE SAVAŞTI
Hamas’ın elinde bulunan ve İsrail’e karşı kullandığı 250 kilometre menzilli fajr füzeleri İran yapımıdır. Kısa menzilli bu füzeler şimdilik Hamas için bir kazanım getirmedi. Ancak, İsrail’de bir korku ve paniğe yol açtığını gördük. Bu da hiç kuşkusuz Hamas’ın elini güçlendirmiştir. 8 gün süren “Savunma Sütun” adı verilen operasyonda İsrail, özellikle İran’dan ülkesine gelecek olan füzeleri karşılayacak füze savunma sistemi “Demir Kubbe”yi deneme fırsatını bulmuş oldu. Bu füze savunma sisteminin de başarı ile kullanıldığı açıklandı.
Burada şu noktaya da bakalım:
İsrail Hamas’ın İran yapımı füzeleri havada avlayıp, devre dışı bıraktı. İran, bu füzeleri Gazze Şeridi ve Lübnan’da Hamas’a, İslami Cihad ve Hizbullah gibi örgütlere göndermeyi planlıyor. İsrail, Gazze’den Hamas tarafından fırlatılan bu füzeleri havada avlayarak, bir noktada bunun da önüne geçmeyi hedeflemektedir. Nereden bakılacak olursa olsun, İsrail bu işi provasını yapmış ve başarılı da olmuştur.
İSRAİL DENEME YAPIYOR
Geçenlerde New York Times’de konu ile ilgili bir yazı yayınlanmıştı. Bu yazıda,8 gün savaşının aslında yaklaşık bir ay önce Sudan’ın Başkenti Hartum’da bir askeri fabrikanın bombalanmasıyla başladığını öne sürmüştü. Hartum’da askeri fabrikada patlamanın, İran’a karşı yürütülen gölge savaşının bir ir parçası olduğu belirtiliyor ve Sudan Hükümeti’nin saldırı sonrası İsrail’i BM’ye şikâyet ettiği anımsatılıyor.
Hamas’ın elinde 12 bin roket olduğu tahmin ediliyor. Bu roketlerin önemli bölümü İran tarafından Hamas’a verilmiş. Bazıların ise Suriye teknolojisi ile Gazze’de üretilmiş. Suriye ise teknolojiyi Rusya’dan alıyor. Bundan sonra öyle görünüyor ki, Hamas daha uzun menzilli füzelere kavuşmak için çaba gösterecektir.
İsrail’in ABD Büyükelçisi Michael B. Oren, İran füzelerinin Gazze’de kullanılmasını 1950’li yıllarda ABD ile Sovyet Rusya arasındaki Küba Krizine benzetiyor. Büyükelçi “Küba ile füze krizinde ABD, Küba ile değil, Sovyet Rusya ile çatışma halindeydi. Savunma Sütun’u operasyonunda ise İsrail Gazze ile değil, İran ile savaşıyordu” diyor. İsrail’in Gazze’deki saldırısında da İran ile savaştığına dikkatleri çekiyor.
İKİ ÖNEMLİ SIKINTI DAHA VAR
İsraillileri düşündüren bir başka konuya da değinelim:
İsrail’in elindeki Savunma Sütun’u, şimdi kısa menzilli füzeleri avlayabilme kapasitesine sahip bulunuyor. Ancak, İran yapımı uzun menzilli füzeler fırlatıldığında bu sistem aynı başarıyı gösterebilecek mi? İsrailli uzmanların şimdi bu konu üzerinde çalışma yapmaya başladıklarını da burada belirtelim.
Bir başka konu da şu:
İran’ın nükleer tesislerine karşı yapılabilecek bir saldırı konusunda ABD ile İsrail farklı düşünüyor. Bir yerde görüş ayrılıklarının var olduğunu söylemek daha doğru olacak. İsrail, İran’ı Amerika’nın desteği ve yardımı olmadan vuramaz, elindeki teknoloji ve kapasitesi buna yeterli değil. Tek başına İran’ın nükleer tesislerini vurmaya kalkarsa istediği başarıyı da elde edemeyecek. Çünkü, bu işin hem uzun süreceği, hem de çok büyük teknolojik hava gücün bulunması gerekiyor. Bu nedenle acele ediyor, ama ABD de sürekli olarak frene basıyor. Diplomatik kanalların sonuna kadar kullanılması gerektiğini savunuyor. Obama ve Netanyahu anlaşmazlığı daha ne kadar sürecek bunu da önümüzdeki günlerde daha net biçimde görebileceğiz.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın