NECDET BULUZ
İçinde bulunduğumuz 2010 yıl Türkiye’de “Çin Yılı” olarak kutlanıyor. Gelecek yıl 2013’de ise Türkiye Çin’de “Türk Yılı” etkinliklerine imza atacak. Bir yıl süre ile Çin’de Türkiye bütün hatları ile tanıtılacak. Bu tanıtımda en çok kültürel, turizm ve yeme-içme, gıda üzerine hazırlıklar yapıyoruz. Çin ile ilişkilerimizi en üst seviyeye taşımaya çalışırken, bu ülke ile ticari ilişkilerimizi de daha da güçlendirmenin yollarını arayacağız. Bu ülkeye daha fazla mal satabilmek için de yeni bazı girişimlerde bulunacağız.
Geçenlerde bize bir mail geldi. Verilen haberde Türk girişimcilerin Çin’e dev yatırım için atağa kalktığı vurgulanıyordu. Çinlilerin, artık Türk dönerini ülkede açılan döner zinciri ile yeme imkânına sahip olacağı aynı haber içinde yer alıyordu. Dünyanın en kalabalık ülkesinde Türk döneri zinciri hayata geçirilebiliyorsa bunu biz çok olumlu bir adım olarak görüyoruz. Çünkü Çinli gençlerin tercihinin fast food’dan yana olduğunu bildiğimiz için, Türk dönerinin de bu zincir içinde önemli bir pazara kavuşabileceğini söyleyebiliriz.
Çin’e son yaptığımız gezimizde, başta Başkent Pekin olmak üzere, Sanghai ve diğer büyük kentlerde özellikle Amerikalı fast food restoranlarında adeta yer bulunamadığını gözlemledik. Çinliler, artık yeni nesil ile fast food yeme alışkanlığını ediniyor. Bu alışkanlık içinde Türk dönerinin de bir yeri ve payının olması hiç kuşkusuz sevindirici olacaktır.
Çin’de Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Ningxia Hui Bölgesi’nin merkezi Yinchuan şehrinde d’gene (dönergene-Çincesi Kabau) adı altında açılan döner satış noktasının büyük ilgi gördüğü, bu noktaların Çin’in hemen her noktasına taşınması için de çalışmalara başlandığı söyleniyor. D’gene’de verilen taze özel lavaşı, özel işlenmiş döneri ve Türk usulü marine edilerek hazırlanmış tavuğu yiyen Çinlilerin, bu tadı çok beğendiklerini söylemeleri de Türk dönerinin bu ülkede sevileceğinin de bir mesajı olarak algılanıyor. Türk dönerinin, Çinlilerin damak tadına göre hazırlandığını da belirtelim.
Biz, daha önce Çin’e fındık, portakal ve benzeri gıda maddeleri satmak için çaba göstermiştik. Beklendiğimiz sonuçları elde ettiğimizi söyleyemeyiz. Ancak zeytinyağı konusunda Çinliler, Türkiye’yi tercih ediyor. Eğer, kaliteli ve iyi ambalaj kullanabilir ve zeytinyağımızı bu ülkede iyi tanıtabilirsek, yüklü miktarda Çinli tüketiciyi de bu çemberin içine alabiliriz.
Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi (ZZTK) Başkanı Metin Ölken, Çin’i ZZTK hedef pazarlarının başında geldiğine dikkat çekiyor, Çin’de ciddi biçimde Zeytinyağı tüketiminin başladığını söylüyor ve “ Bu konuda 3 senedir ciddi çalışmalar yürütmekteyiz. 2012 yılında bu çalışmaların meyvelerini yavaş yavaş görmeye başladık. FHC 2012 süresince verdiğimiz seminer ve tadım etkinlikleriyle Çinlilerin gönlünü fethettik” diyor.
Zeytinyağımızı Çin gibi bir ülkede tanıtmak, Pazar payını artırmak kolay bir iş değildir. Görebildiğimiz kadarı ile ZZTK bu işi ciddi tutuyor. FHC 2012 Fuarı’na katılan zeytinyağı ihracatçısı firma sayısının son 4 yılın en yüksek rakamına ulaşması da bunun bir göstergesidir. Metin Ölken “Çin’e ihracatımız miktar olarak 2 katın üzerinde artış gösterdi. Ancak, her şeye rağmen daha yolun başındayız. Pazardaki yüzde 3 olan payımızı 2013 yılında yüzde 10’a çıkarmak, 3 sene içinde de bu payı yüzde 25’e çıkarmak istiyoruz”diyor. 2013 yılı içinde de Çin’in önde zincir marketlerinin karar vericileri VIP alım heyeti programları ile ülkemize getirtilecek.
Yukarıda 2013 yılının Çin’de “Türk Yılı” olacağına değinmiştik. İşte, ZZTK Başkanı Metin Ölken, bu yılı çok iyi değerlendireceklerini de vurguluyor ve özetle şunları söylüyor:
“ Çinli tüketicilere yönelik çalışmalarımızı hızlandıracağız. Bunun için de Sanghai Büyükelçimiz Dilek Yılmaz ile Shangai Ticaret Müşaviri Bilgehan Şaşmaz ve Pekin Ticaret Müşavirleri Ender Öncü ve Serah Kekeç ile yapılacaklar için çalışma başladık. Önemli etkinliklere imza atmayı hedefliyoruz. Çin ve Türk ihracatçılarımız arasında kurulmasını sağladığımız ticari network sonrasında önümüzdeki yıldan itibaren Çinli tüketicilere yönelik çalışmaları çoğaltmayı planlıyoruz. Bu faaliyetleri de ZZTK çatısı altında pazarda faaliyet gösteren ihracatçılarımızla beraber yapacağız.”
Biz şu kadarını söyleyelim:
Çin’e her şey satabilecek gücümüz var. Çinliler de karşılıklı ticaret yapmamızı istiyor ve teşvik de ediyorlar. Ancak bu tür konuları ciddi biçimde ele almak, profesyonelce çalışmak ve bıkmamak gerekiyor. ZZTK, bu işi hem ciddi tutuyor, hem de hedef belirleyerek bu hedefe ulaşmak için yapılması gerekenleri yapıyor. Çoklarının ZZTK’yı örnek alması gerektiği görüşündeyiz.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın