NECDET BULUZ
Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Daha önce yazdığımız bir yazıda Ermenistan’ın Türkiye sınırına 16 kilometre uzaklıktaki Metsamor Nükleer Santrali’nin ömrünü tamamladığını, miladı geçmiş, saatli bir bomba gibi çalışan bu santralin bölge için tehlike olduğuna değinmiştik. Hatta Batılı ülkelerin bile bu santralın ömrünü doldurduğunu, hemen kapatılması gerektiğine dair raporlar hazırladığını da aynı yazımızda sizlerle paylaşmıştık. O gün yazdığımız bu yazıya çok olumlu tepkilerin geldiğini de vurgulayalım.
Şimdi ise Ermenistan yönetimi, bölge için çok büyük tehlike olan bu santralin 2023 yılına kadar işletilmeye devam edeceğini açıklamış bulunuyor. 18 Ekim 2012’de alınan bu kritik kararın her şeyden önce Türkiye’yi daha yakından ilgilendirdiğini belirtelim.
BÜYÜK TEHLİKE ATLATILMIŞTI
Zaten, geriye baktığımızda, Türkiye’nin bu santral konusunda Ermenistan’ı defalarca uyardığını görüyoruz. Sovyetler Birliği döneminde işletmeye başlatılan Metsamor Nükleer Santrali’nin 1988 yılında bir felaketin eşiğinden döndüğünü de bilmekteyiz. 7 Aralık 1988 yılında bölgede meydana gelen 7 şiddetindeki büyük depremden hemen sonra Metsamor santralinde yangın çıkmış, elektrik kesintisiyle iki reaktöre soğutma suyu temin eden pompalar devre dışı kalmıştı.
Ermeni personelin yanmakta olan santrali kaçarak terk ettiği, bir gecede Sovyetler Birliği’ndeki başka nükleer santrallerde çalışan ekiplerin havayoluyla buraya getirildiği ve böylece faciadan kıl payı kurtululduğu daha sonra ilgililer tarafından itiraf edilmişti. Bu köhne santralin ne kadar tehlikeli olduğu yapılan bu itiraflar ve açıklamalardan sonra daha net şekilde görülebiliyor.
ERMENİLERİN KÖR İSRARI
Bu santralin işletilmesine hemen herkes karşı çıkıyor. Ermenistan içinde bile buna karşı olanlar var. Türkiye, Ermenistan’ı sürekli uyarıyor. AB ülkeleri “Çok tehlikeli” diye rapor üzerine rapor yazıyorlar. Rusya, bugünkü hali ile bu santralin çalışmaması gerektiği görüşünü her fırsatta dile getiriyor.
Ancak bütün bu uyarılara rağmen, Ermeniler inat ediyor, Amerika ile anlaşarak bu santralin 2023 yılına kadar işletilmesinde israr ediyorlar. 33 yaşındaki bu santralin bundan böyle nasıl bir hizmeti vereceğini doğrusunu isterseniz biz de anlamıyoruz. Erivan “Biz, Amerika’dan bu konuda garanti aldık. Bu garanti çerçevesinde işletmeyi sürdüreceğiz”diyor. Bir yerde Amerika’nın verdiği destek ve güç ile meydan okumayı sürdürüyor.
Dilerseniz bunu biraz daha açalım:
Nükleer santral konusunda çalışmaları ile dikkatleri çeken Küresel Girişim Grubu’nun bu konuda raporları var. Bu raporlarda “Nükleer santraller zaten tehlikeli. İşletme süresinin uzatılması ise tehlikeyi katlayarak artırıyor. Ne kadar güvenlik önlemi alırsanız alın, nükleer santrallerde kaza riski hep vardır. Nükleere istediğiniz kadar “güvenlidir” deyiniz, Çünkü bunun güvenlik maliyeti yüksek oluyor. Şirketler de güvenlik maliyetlerini karşılamakta zorlandıkları için hep kısmaya çalışırlar. Tüm santraller tehlikelidir ama Metsamor’un ömrünü tamamladığı için tehlike boyutu daha da yüksektir” deniliyor. Özetleyecek olursak, ömrü uzatılan santraller daha da tehlikeli oluyor.
YA İYİLEŞTİR, YA DA KAPAT”
Türkiye’nin yanı başındaki bu köhne nükleer santral konusunda Türkiye’nin bugüne kadar yaptığı uyarılar yerindedir ve bunu biz de sonuna kadar destekliyoruz. Aslına bakılacak olursa bölge deprem bölgesidir ve bu bölgede yapılacak her türlü nükleer santral büyük risk taşımaktadır. Türkiye, defalarca Erivan’ı uyarmış” Bu santralı ya iyileştirin, ya da kapatın” demişti. Ancak, bu uyarılara Erivan hep kulakları tıkamıştır. Bugün, Ermenistan, kural tanımamazlığını bir kez daha ortaya koymuş, santrali 2023 yılına kadar işleteceğini duyurmuştur.
Peki, bundan sonra biz bir şey yapabilir miyiz? Yapamayız. Ermenistan’ın arkasında Amerika desteği vardır ve Erivan bu destekle meydan okumaya varan açıklamalar bile yapabilmektedir. Bu konuda sanırız kendimizi boşuna yormuş oluruz.
3 yılda bir Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı’nın ev sahipliğinde nükleer sözleşmeler gözden geçiriliyor. Tehlikeli olan santraller ele alınıyor. Ermenistan’ın Metsamor Nükleer Santrali’nin ne durumda olduğunu ve Ajans bilmiyor mu? Bu santralin teknolojisi hem eski, hem de ömrünü doldurmuş. Üstelik artık patlamaya hazır bir saatli bomba gibi. Bu durum karşısında eğer Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı ağırlığını koyup, bunu önleyemiyorsa, bunu önlemeye Türkiye’nin gücü yetebilir mi? Kaldı ki, Batının da konu ile ilgili “Çok tehlikelidir” anlamında yığınla raporu da bulunuyor.
e.mail: necdetes@mynet.com