Kazakistan gerçeğini görebilmek…

NECDET BULUZ

 

                                                       Yoğun gündem nedeni ile Türkiye-Kazakistan arasındaki ikili ilişkilerde gelişen gelişmelere değinemedik. Aslında, Türk Dünyası’nın bu parlayan yıldızı ile Türkiye arasındaki ilişkiler, “altın çağ” yaşamaya aday görünüyor. 12 Ekim 2012 tarihinde İstanbul’da toplanan “Türkiye-Kazakistan Ticaret ve Yatırım Formu” bu açıdan büyük önem taşıyor. Kazakistan İş Formu kapsamında altyapı, fabrika, inşaatı ve ticaret konularında 1,3 milyar dolarlık anlaşmanın da aynı gün imzalandığını belirtelim.

                                                        Bu anlamlı gün için Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in de Türkiye’ye gelmesi, Cumhurbaşkanı ve ilgililerle görüşmesi ve sonrasında yaptığı açıklamalarda “ 2020 yılına kadar 500 büyük işletmeyi açmayı hedefliyoruz. Toplamda da 56 milyar dolarlık yatırım ve 1,5 milyon kişiye iş imkânı sağlayacak yatırımlar için Türkiye’yi bekliyoruz” demesi Kazakistan gerçeğini görmemiz açısından bize bir ışık yakılması yönünden de önemsenecek bir gelişmedir. Bugünkü çabalarla Türkiye ile Kazakistan arasında ilk hedef 10 Milyar dolarlık ticaret hacmidir. Bu hedefe de birkaç yıl içinde ulaşılabileceği tahmin ediliyor.

                                                        NAZARBAYEV TÜRKİYE’Yİ KUÇAKLIYOR

                                                         Bugüne kadar Kazakistan ile olan ilişkilerimizi geliştirmek için yoğun çaba gösterdik. Ancak, bunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz. İki ülke arasındaki ticaret hacmi son yıllarda yüzde 80 artış gösterdi, yıllık 3,5 milyar dolara kadar tırmandı. Önümüzdeki fırsatları iyi değerlendirebilirsek, bu hacmin birkaç yıl içinde 10 milyar doları aşacağı görülüyor. Bu da yetmiyor. Çünkü Kazakistan pazarı yıllık 50 milyar dolarlara çıkabilecek kadar büyük görünüyor.

                                                        Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in Türkiye’ye olan ilgisi ve sevgisi her zaman görülmüştür. Türkiye’yi “ağabey” olarak gören, kucaklayan ve ülkesindeki fırsatları ilk kez Türkiye’ye tanıyan bu devlet adamının çabalarına karşılık vermek, ilişkilerimizi en üst seviyelere taşımak da bizim görevimiz olmalıdır. İşte, konuyu bu açıdan değerlendirdiğimizde, son yıllarda Kazakistan’a olanilgimizin giderek artmasını olumlu bulduğumuzu da söylemeliyiz.

                                                         Bu gerçeği görmek, Kazakistan ile ilgili ilişkileri en üst düzeye çıkarmak için olağanüstü bir çaba göstermemiz gerekiyor. Çünkü Kazakistan geleceğin enerji yatağıdır. Petrol, doğalgaz ve yer altı zenginlikleri açısından Kazakistan Türkiye için aynı şekilde bir stratejik ortaktır. Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in, ülkesini her açıdan Türkiye’ye açmış olması ve öncelik tanıması da büyük bir avantaj ve şanstır.

                                                        BİR ÇINARIN İKİ BÜYÜK DALI

                                                        Şu gerçeğin altını kalınca çizelim:

                                                        Türkiye ve Kazakistan Türk Dünyası’nın iki büyük dalıdır. Türk dünyası koca bir çınardır ve bu koca çınarın iki büyük dalı Türkiye ve Kazakistan, aynı zamanda Türk Dünyasının parlayan yıldızları olarak da önem kazanmaktadırlar. Türkiye, aynı zamanda Kazakistan’ın bağımsızlığını sıcağı sıcağına ilk tanıyan ülke olmuştur. Uluslararası alanda Türkiye-Kazakistan birlikteliğinin saygınlığının daha da arttığını vurgulayalım. Eğer, iki ülke arasında sağlam temellere dayalı ilişkiler zirveye çıkarılabilirse, bunun uluslararası alandaki saygınlığı da mutlak şekilde artacaktır.

                                                             Kazakistan ile olan ilişkilerimiz, aynı zamanda Türk Dünyası’nın geleceği açısından da önemlidir. Bağımsızlıklarını kazanan Türk Dünyası ülkeleri ile 20 yıl geçen süre içersinde, beklenen gelişmeleri sağlayabildik mi, öncelikle buna bakmak gerekiyor. Daha çok sivil toplum kuruluşlarınca sağlanan ilişkilerin, devletlerarası ilişkilerin gelişmesinde de etkili olduğunu söylemeliyiz. Burada önemli olan, Türk Dünyası’nın kendi arasında kurabileceği birlik, beraberlik ve bütünlük olmalıdır. Kazakistan, işte bu açıdan önem taşıyor.

                                                              MODERN İPEK YOLU HATTI

                                                              Stratejik ortaklığın en önemli konuları arasında ulaşım geliyor. Havayolu ulaşımı dışında Kazakistan’ı Türkiye’ye bağlayacak olan Modern İpek yolu olarak da adlandırılan Ortahat Demiryolu Projesi Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Hattı’nın tamamlanması ve Aktau Limanı ile Kazakistan ile olan ilişkilerimiz ve Türk Dünyası’nın da bu hatla bütünleşmesi de sağlanmış olacaktır. İlişkilerimizin daha da geliştirilmesi için, ülkelerarı hava, kara ve demiryollarının daha da aktif hale getirilmesi kaçınılmazdır.

                                                                Kazakistan, bölgenin de lider ülkesi konumunda bulunuyor. Hızla kalkınması ile de tanınıyor. Nazarbayev’in girişimleri ile hayata geçirilen ve halen dönem Başkanlığını yapan Kazakistan’ın Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (CICA) bölgenin barış ve istikrarına da önemli katkılar sağlıyor. Kısaca, nereden bakarsak bakalım, Kazakistan bölgenin parlayan yıldızı, Türk Dünyası’nın vaz geçilmez bir ülkesi konumundadır.

 e.mail: necdetes@mynet.com

 

                                                        

NECDET BULUZ - city 1895404 640

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir