13 Ekim Cumartesi günü öğleden sonra Kıbrıs’ı Anadolu’ya bağlayacak olan su borusu hattının 3. etabı olan boruların deniz altında döşenmesinin temeli, aynı anda eş zamanlı olarak hem Anamur’da hem de KKTC Karşıyaka’da atıldı.
Gurur duyulacak, son derece önemli bir proje. Öncelikle KKTC’nin olmak üzere, Kıbrıs adasının kaderini değiştirecek bir olay.
Türkiye’de 2002 yılından beridir iktidarda bulunan AKP hükümetinin icraatları içinde altın harflerle yer alacak tarihi bir olay.
Sayın Başbakan R. T. Erdoğan’ın Başbakanlığındaki AKP hükümetinin birçok önemli icraatı oldu bu 10 yıl içinde. Hepsini bilmiyorum ama bir Kıbrıslı Türk olarak beni birebir etkileyen icraatlarının başında 2004 Kıbrıs Annan Planı görüşmelerindeki strateji, enflasyonun yenilmesi, TL’den 6 sıfırın atılması, BM Güvenlik Konseyinde dönem Başkanlığı ve üyelik, Avrupa Konseyi Parlamenterleri Meclisi (AKPM) Başkanlığı, Filistin’e destek, Mavi Marmara İnsani Yardımı, Libya, Mısır ve Suriye Halk hareketlerindeki Strateji, Libya’da yaralananlara yardım, Yurt dışında yaşayan Türklerin bulunduğu ülkede insan yaşamını tehlikeye sokacak olaylar çıktığı vakit o bölgeden derhal Türk vatandaşlarının tahliyesinin sağlanması ve bunlar gibi bu kısacık yazımda yer veremeyeceğim onlarca, yüzlerce olumlu ve Türk olmanın gururunu yaşadığım icraatlar/uygulamalar geliyor. Bunların arasına şimdi bu muhteşem su projesi de katıldı.
Kıbrıs’ı Anadolu’ya bağlayacak olan bu su projesine boşuna “Asrın Projesi” denmiyor.
Anadolu’dan Kıbrıs adasına su bağlamak asırların rüyasıydı ve gerçek oluyor nihayet. Bazı yabancı gezginlerin seyahat notlarında M.S. 4. asırda Kıbrıs adasında yaklaşık 32 yıl süren kuraklık nedeni ile neredeyse adanın tamamının başka ülkeler göç ettiği bilgisi yer almakta.
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk ve son Cumhurbaşkanı Makarios, Anadolu’dan Kıbrıs adasına su getirilmesi projesini “Adayı Anadolu’ya, dolayısı ile Türklere bağlar ve mahkum eder. Türklere bağımlı yaşamayı biz Rumlar asla kabul edemeyiz” diyerek yarım asır önce böylesi muhteşem ve insani bir yatırım için proje başlatılmasına bile karşı çıkmıştı, şovenist düşünceleri ve adayı Anadolu’ya değil Yunanistan’a bağlama ülküsü ile…
KKTC’nin topraklarının büyük bir kısmında toprak verimli olduğu halde susuzluktan dolayı kuru ziraat yapılmakta. Sulu ziraat yapılan yerlerde de, zaman içinde nüfusun artması nedeni ile tüketimi artan tatlı ve içilebilir yer altı suyunun yerini, birleşik kap kuralına göre denizden gelen tuzlu su aldığı için üretim bayağı düşmüş, toprak da tuzlanmış durumda.
Bu proje ile 40 bin dönümden fazla bir arazi, kuru ziraattan sulu ziraata dönüşecek. Sanayinin gereksinimi olan tatlı su doğal yollardan, sıkıntı çekilmeden karşılanacak. KKTC’nin kısıtlı Sanayisinin gereksinim duyduğu su günümüzde elektrik kullanılarak yapılan arıtma ile pahalı bir şekilde elde edilebilmekte ve üretim maliyetlerini de arttırmakta. İçilebilir su ise hemen hemen yok gibi.
Törende T.C. Başbakan Yardımcısı Sn. Beşir Atalay ile KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sn. Sunat Atun’un verdikleri bilgiler çok önemliydi. KKTC’yi Anadolu’ya bağlayacak Su projesine ilaveten Elektrik bağlantısı için de çalışmalar başlandığı bilgisi yer aldı her iki konuşmada da.
Belli ki bu büyük ve asrın projesi, her aşamada biraz daha gelişecek teknolojinin gelişmesine ve yaşam standartlarının yükselmesine paralel olarak.
Akıllarda olan ve yüksek sesle olasılıkları konuşulan bağlantılar da var bunlara ilaveten. Doğalgaz hattı, KKTC’yi dünyaya bağlayacak telefon ve internet hattı (Mevcut Karpaz Zafer Burnu -Hatay arasındakine alternatif olarak), Teknolojik gelişmelere hazır olması için içi boş boru ve resmi amaç kullanımı için dinlenmesi olanaksız direkt iletişim hattı gibi…
Bu su borusu bağlantısı, denizaltılar ve bu bölgeden deniz yüzeyine yakın geçeceklerin bağlantı kablolarına çarpmaması için tüm kodları, derinliği ve koordinatları ile birlikte daha şimdiden tüm deniz haritalarında ve portalanlarda yerini aldı.
Gelişmeler ve yatırım çok önemli boyutlarda. Tek kelimeyle gurur verici…
Ata ATUN
15 Ekim 2012
Bir yanıt yazın