NECDET BULUZ
Türkiye’nin Suriye krizi ile ilgili başlayan politikalarının iflas etmesinden sonra, ard arda yapılan hatalarla adeta bölgede yalnızlığa doğru sürüklenmeye başladık. Daha önce İran, Suriye, Irak ile olan sıfır sorun gitti, tamamen sorunlarla yüklü ülkeler geldi. En son bu ülkelere Rusya’yı da ekledik. Suriye uçağının Ankara Esenboğa Havaalanına indirilmesinin ardından gelişen olaylara baktığımızda, Rusya’nın bu işin peşini kesinlikle bırakmayacağı da görülüyor.
Hukuki konu tartışılacak, konunun uçu nereye dayanırsa dayanacak ama Rusya ile olan ilişkilerimizin zarar görebileceği kesindir. Rusya gibi, bölgede çok önemli bir güç ve oyuncuyu karşımıza almakla kazançlı mı, yoksa zararlı mı çıkacağımız önümüzdeki süreçte daha açık biçimde görülecektir.
RUSYA’YI DA KARŞIMIZA ALDIK
Ortadaki şu gerçeği görelim:
Suriye Devlet Başkanı Esad, kolay kolay iktidarı bırakmaz. Çünkü bugün sorunlu olduğumuz ülkeler İran, Irak, Rusya bu ülkeye doğrudan destek veriyor. Son yapılan açıklamalarda İran’dan gönüllü savaşçılar, Rusya’dan teknik kadro Suriye’de çalışıyor. Irak, bizi bile tehdit eder hale geldi. Etrafımıza baktığımızda çepeçevre sorunlu ve düşman ülkelerle çevrili olduğumuzu görüyoruz. Buna bir de Rusya’nın eklenmiş olması daha da düşündürücüdür.
Şimdi deniliyor ki “Suriye’ye karşı hava saldırıları ile bu ülkeyi hemen çökertebilecek güçteyiz. Hemen Suriye’ye girelim.” Bunları söyleyenler, ortadaki gerçekleri bilmeyen, Türkiye’ye gaz vererek dolduruşa getirmek isteyen çevrelerdir. Bu işlerin öyle sanıldığı gibi kolay olmayacağını herkes biliyor.
Suriye krizi iyi yönetilemedi. Bu kriz ile başlayan gelişmelerde de sınıfta kaldık. Suriye uçağının Ankara Esenboğa Havaalanı’na indirilmesi ile başlayan sürecin de iyi yönetilmediğini gördük. O halde biz bu konunun neresinde başarılıyız?
SAVUNMA SİSTEMLERİ ÇOK GÜÇLÜ
Şu noktaya da dikkat ediniz:
ABD Genelkurmay Başkanı bile son yaptığı açıklamada “Suriye’ye bir hava saldırısı ya da kara operasyonunun şu aşamada yapılması mümkün görülmüyor. Bunun sakıncaları da var” diyor. Bunun sakıncalarının ne olduğunu ise söylemiyor. Öyleyse kısaca da olsa biz söyleyelim:
Aaron Stein ve Dov Friedman geçenlerde Natıonal İnterest Dergisi’nde ilginç bir yazı yazıp, konu ile ilgili bir de analiz yaptılar. Ciddi ve güvenilir iki yazar, Suriye’nin Rusya’dan aldığı güçlü savunma sistemlerine sahip olduğunu, Rusların Suriye ordusunda fiilen görev yaptıklarını, Suriye’ye yapılacak bir hava harekâtının da hiç kolay olmayacağını yazılarında dile getirdiler. Amerikalılar da NATO yetkilileri de bunu çok iyi biliyor ve değerlendiriyor.
Suriye uçağının Ankara Esenboğa Havalimanına indirilip, arama yapılması ve uçakta askeri malzeme olduğunun söylenmesi ile başlayan tartışmaya Rusya ve Suriye sert yanıt vermiş ve uçakta herhangi bir tehlikeli maddenin bulunmadığını söylemişlerdir. Türkiye’nin ise, elde ettiği bulguların ne olduğunu kesin ve net açıklamamsı da bu gerginliğin devam etmesine neden oluyor. Rusya, Suriye’nin müttefiki olarak zaten bu ülkede en üst düzeyde temsil ediliyor, en gelişmiş silahları bulunduruyor. Güçlü hava savunma sistemleri de Ruslar tarafından kurulmuş ve denetleniyor. Rusya, Suriye’ye silah sevkiyatı yapmış olsa, bunu yolcu uçakları ile değil, çok daha başka yollarla yapabilecek konumdayken, böyle bir sıkıntıyı neden yaşasın ki?
KAMUOYU SAVAŞ İSTEMİYOR
Savaş çığlıkları atılıyor, Suriye sınırına tanklar yığılıyor, savaş uçaklarımız havalanıyor, helikopterlerimiz devriye uçuşu yapıyor. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Suriye sınırında yumruğunu havaya kaldırıyor, savaş mesajları veriyor. Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Savaşa hazırız” diyor.
Peki, ya kamuoyu ne diyor? Suriye krizi ile başlayan süreçte birçok araştırma yapıldı. Kamuoyunun yüzde 70’inin Suriye ile savaşa karşı olduğu gerçeği ortaya çıktı. Hiç kimse böyle nedensiz bir savaştan yana görülmüyor. Çokları “ Çocuklarımızı böyle pis ve nedensiz bir savaşa göndermeyiz” diyor.
Çünkü Suriye politikalarında Hükümet yanlış yapmıştır. Hesaplar ters dönmüştür. Öngörülerin hiç birisi tutmamıştır. Kaldı ki, ne olup bittiğini bile kamuoyu bilmiyor. Böyle bir ortamda gencecik Mehmetçiklerin bedel ödememesi gerektiği de vurgulanıyor. Özetleyecek olursak, Suriye ile savaş hem gereksiz, hem nedensiz olarak görülüyor.
e.mail: necdetes@mynet.com