TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre Türkiye’de 18 yaş ve üzerindeki bireylerin yüzde 62.1’i kendini mutlu hissediyor. TÜİK’in dün açıkladığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, Türklerin mutlu edilmesi çok kolay insanlar olduğunu ortaya koydu. Zira tabloya göre 62.6 milyon kişi tatil yapamıyor, 30.2 milyon kişi çatısı akan rutubetli evlerde oturuyor. 30 milyon insan yeterince ısınamıyor. 44.7 milyon kişi taksitle ve borçla yaşarken 19 milyonu borçlarını ödemekte zorlanıyor. 58 milyon kişi geliri izin vermediği için yıpranmış mobilyasını değiştiremiyor.
Vatan gazetesinin Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bu yılın ilk çeyreğinde açıkladığı “Yaşam Memnuniyeti Araştırması”nı baz alarak hazırladığı habere göre, ülkedeki 18 ve daha yukarı yaştaki bireylerin yüzde 62.1’i kendisini “mutlu” hissediyor. Söz konusu rakam 2010 yılında yüzde 61.2 düzeyindeydi. Yani mutluluk düzeyimiz artıyor.
Ancak aynı TÜİK’in dün açıkladığı yaşam koşullarını ortaya koyan araştırmasının sonuçları ise ‘Böyle bir ortamda mutluluk nasıl oluyor?’ dedirtecek cinsten çıktı.
Türkiye’de Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na ilişkin 2011 verilerini açıklayan TÜİK, Türkiye’deki yaşam koşullarını dün resmi rakamlarla ortaya koydu. Türkiye ekonomisinde resmi rakamlara göre üst üste yaşanan büyümeye rağmen, nüfusun önemli bir kısmının hâlâ insani temel koşulları sağlamaktan uzak olduğu ortaya çıktı. TÜİK’in 2011 yılı sonu itibarıyla ortaya koyduğu Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre, kurumsal olmayan nüfus içinde 62.6 milyon kişi tatil yapamıyor, 30.2 milyon sızdıran çatı, nemli duvarlar ve çürümüş pencerelerle oturuyor, 30 milyon insan yeterince ısınamıyor. Aynı zamanda 44.7 milyon vatandaş taksit ve borçla yaşıyor, bunların 19 milyonu taksitlerini ödeyemiyor ve borcunu çeviremiyor. Gelirleri izin vermediği için 58 milyon vatandaş eskimiş ve yıpranmış mobilyalarını yenileyemiyor.
TÜİK’in en kritik tespitlerinden biriyse, 11.6 milyon vatandaşın devletin resmi yoksulluk rakamlarına göre bile yoksulluk sınırının altında yaşadığını ortaya koyması oldu.
GELİR ORTALAMASI HANGİ DÜZEYDE?
TÜİK, Türkiye’de ortalama yıllık hanehalkı kullanılabilir gelirini 24 bin 343 lira olarak hesapladı. Buna göre Türkiye’de ailelerin ortalama aylık geliri 2 bin lira olarak çıkıyor. Ancak TÜİK, bu rakamın tam olarak gerçek bir değerlendirmeye imkan vermeyeceğini belirterek, ailelerdeki büyük/çocuk farklarına göre daha doğru bir karşılaştırma yapılmasına imkan veren “eşdeğer hanehalkı gelirini” de hesapladı. Bu hesabı TÜİK şöyle açıkladı:
“… toplam hane gelirini, haneyi oluşturan fert sayısına bölerek yapmak doğru olmayacaktır. Bu hesaplamada, hanelerin yetişkin-çocuk bileşimlerindeki farklılıkları dikkate almak gerekmektedir. Çünkü, bilimsel olarak çocuklar yetişkinlere göre daha az tüketmektedirler. Buna göre, eşdegerlik ölçeği olarak adlandırılan katsayılar kullanılarak her bir hanehalkı büyüklüğünün kaç yetişkine (eşdeger fert sayısına) denk olduğu hesaplanmaktadır. Hanehalkı toplam yıllık kullanılabilir geliri hanehalkının eşdeğer hanehalkı büyüklüğüne bölünerek, o hanehalkı için eşdeğer fert başına düşen, diğer ifadeyle eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri hesaplanmaktadır.”
Bu detaylı hesabın ardından TÜİK, Türkiye’de ortalama yıllık kullanılabilir hanehalkı gelirininin 10 bin 774 lira olduğunu vurguladı. Türkiye’de ailelerin ortalama ayda 898 lira gelire sahip olabildiğini ortaya koydu.
KAÇ KİŞİ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA?
TÜİK’in rakamları, nüfusun yüzde 16,1’inin yoksulluk sınırının altında yaşadığını ortaya koydu. Buna göre kurumsal olmayan nüfus 2011 yılı için yine TÜİK tarafından 72 milyon 321 kişi olarak açıklanmıştı. Buna göre Türkiye’de kurumsal olmayan nüfusun yüzde 16.1’inin, yani 11.6 milyon insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı devletin resmi rakamlarıyla ortaya konulmuş oldu.
Sürekli yoksulluk riski altında bulunan kişilerin oranı ise yüzde 18.5 olarak ölçüldü. Buna göre Türkiye’de 13.4 milyon kişi sürekli yoksulluk riski altında yaşamını sürdürüyor. TÜİK, “sürekli yoksulluk” oranını, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlıyor. TÜİK rakamları ayrıca, sürekli yoksulluk riski altında olanların oranında sürekli bir artış olduğunu da ortaya koydu. Buna göre bir önceki yıl bu oran yüzde 17.3 idi.
62.6 MİLYON KİŞİ TATİL YAPMIYOR
TÜİK rakamlarına göre kurumsal olmayan nüfusun yüzde 86.5’i “evden uzakta bir haftalık tatili”, yüzde 67.6’sı “beklenmedik harcamalarını” ve yüzde 80.3’ü “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” ekonomik nedenlerle karşılayamıyor. Buna göre 62.6 milyon vatandaş tatil yapamıyor, 58 milyon vatandaş eskimiş, yıpranmış mobilyalarını parası olmadığı için yenileyemiyor.
TÜİK rakamlarına göre, kurumsal nüfusun yüzde 41.6’sının konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar söz konusu. Ayrıca kurumsal olmayan nüfusun yüzde 41,7’sinin oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşanıyor.
TÜİK rakamları Türkiye’de hanehalkının hayatını borçla devam ettirdiğini ortaya koydu. Buna göre kurumsal olmayan nüfusun yüzde 61.8’inin ailesinin taksit ödemeleri ve borçları bulunuyor. Bu borçlar “konut alımı ve konut masrafları” dışarda tutularak hesaplanıyor. Ayrıca bu borç ödemeleri, yüzde 26,2’sinin hanesine çok yük getiriyor. Buna göre 44.7 milyon vatandaş taksit veya borçla yaşıyor, bunların 19 milyonu ise taksitlerini ödeyemiyor ve borcunu çeviremiyor.
43.7 MİLYON KİŞİ SIKINTIDA
Yazıları posta kutunda oku