SURİYE HALKI, RADİKAL
DİNCİLERİ İSTEMİYOR
NECDET BULUZ
Bir yıldır iç savaşın sürdüğü Suriye’de Devlet Başkanı Esad’ın yeni bir seçimden yana olduğu görülüyor. Nitekim Suriye’nin müttefiki Rusya da, Esad’ın ancak yapılacak bir seçimden sonra yenilgiye uğrarsa çekilebileceğini açıkladı. Dengelerin sürekli olarak değiştiği Suriye’de, Özgür Suriye Ordusu’nda çözülmelerin başladığı, Esad güçlerinin ise birçok yerde hâkimiyeti ellerinde bulundurduğu haberleri geliyor.
Önce, önümüzdeki tabloya bir bakalım:
Öyle görünüyor ki Esad kolay kolay gitmeyecek. Birçoklarının beklentisini de boşa çıkardı. Bu süreçte en büyük zararı da Türkiye gördü ve halen de görüyor. Suriye ile ilgili son yapılan toplantılarda Türkiye’nin yalnız bırakıldığını da gördük.
ESAD’A KARŞI OLAN KİMLER?
Eğer, gerçek anlamda Suriye halkı karşı olmuş olsaydı, Esad’ın bugüne kadar ayakta kalması mümkün olamazdı. Suriye’de, Esad’a karşı çarpışanlar Esad karşıtlarından çok, dış güçlerin topladığı radikal dincilerden oluşan gruplardır. Kaldı ki, asıl Suriye halkı bu radikal dincileri istemiyor ve bu nedenle de daha çok Esad’ın etrafında birleşiyorlar.
Arap ülkeleri içinde en laik ülke olarak dikkatleri çeken Suriye’de, bu yapının bozulmasına karşı olan Suriye halkının kendisidir. Bu halk, bu şın karşısında aslına bakılacak olursa Esad daha da güç kazanıyor.
Suriye^’de silahlar sussa, seçime gidilse, bu seçimi Esad’ın yeniden kazanacağı görülüyor. Esad da, Rusya’da böyle bir seçimin yapılmasını bu nedenle istiyorlar. Hatta bir yerde meydan bile okuyorlar. Başbakan Erdoğan, her işte olduğu gibi bu konuda da hemen açıklama yaptı ve “Suriye’de yapılacak seçimlerin inandırıcılığı yoktur. İnandırıcılığı olmayan bir zeminde yapılacak seçimin neticesi de malumdur. Sağlıklı bir yapıya geçilmeden yapılacak seçimlerin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur” dedi.
EN BÜYÜK ZARAR TÜRKİYE’NİN
Erdoğan, hala Suriye’de sağlıklı bir yapıdan söz ediyor. Esad sonrasında bir yapının oluşması mümkün mü? Suriye’nin birkaç parçaya bölüneceği bile hesaplanıyor. İç savaş, bu savaşın mezhep çatışmalarına dönmesi, bu çatışmaların bizi de içine alarak bölgeyi bir ateş topuna çevireceğinin hesaplarının yapıldığı bir durumda, bizim Başbakan sanıyoruz başka dünyalarda yaşıyor. Herkesin bir kenara çekilip, bizi içine atıp tek başına bıraktığı Suriye konusunda halen kurduğu hayallerle yaşamayı sürdürüyor.
Şimdi Başbakan’a sormak istiyoruz:
Libya’da Kaddafi gittikten sonra bu ülke sağlıklı bir yapıya kavuştu mu? Libya’da seçimler yapıldı ama ülkeye demokrasi geldi mi? Burada yitirdiklerimizi elde edebildik mi?
Gelelim Mısır konusuna. Hüsnü Mübarek iktidardan indirildi de ne oldu? Bu ülke sağlıklı bir yapıya mı kavuştu? Radikal dincilerin iş başına geçmesi sonrası ülke halkı ayağa kalkmadı mı? Bugün bile Mısır’ın geleceği tartışılıyor.
SURİYE HALKININ DİRENCİ
Suriye’deki durum, bu ülkelere de benzemiyor. Çünkü Suriye halkı daha laik bir yapıda iktidardan yana tavır koyuyor. Bu nedenle de radikal dincilere karşı duruyor. Onların bir gün iktidara gelebileceği kaygısını taşıyor. El Kaide, Müslüman Kardeşler ve benzeri gruplarının Suriye’yi karıştırdığı görüşünde birleşiyorlar.
Rusya, Suriye’deki durumu çok iyi biliyor. Suriye halkının da Esad’ın etrafında kenetlendiğini bildiği için Esad’a desteğini sürdürüyor. Suriye içlerinde Esad’a karşı güçlerini birleştiren grupların kimlerden oluştuğunu da çok iyi analiz eden Rusya, açıklamalarında da bu görüşlerine vurgu yapıyor.
Dikkat edilecek olursa geçenlerde Hatay’daki kamplarda bulunan Suriyeli sığınmacılar büyük bir katılımlı gösteride bulundular. Esad’a destek mitingine dönen bu gösteriler de iyi okunduğunda Suriye halkının çok büyük bir bölümünün Esad’ı desteklediği görülecektir.
ABD’li bir Ortadoğu uzmanının şu görüşleri ile yazımızı noktalayalım:
“Şu anda Esad’a bağlı birlikler Özgür Suriye ordusu adı altındaki silahlı grupları yeniyor. Eğer, Esad yanlıları bir yenilgi içine düşerlerse, Suriye’deki Kürt gruplar Özgür Suriye Ordusu ile silahlı çatışmaya girecektir. Esad’ı devirmek öyle kolay olmayacak ve daha uzun zamana ihtiyaç bulunacaktır.”