İKİYÜZLÜ MUHALEFET;
KALLEŞLİK VE KÜSTAHLIK
Mustafa Nevruz SINACI
02 Eylül 2012 Pazar günü Şırnak’ın Beytüşşebap ilçe merkezine yönelik terör saldırısı sonucu 10 asker şehit oldu, 11 asker, 3 polis yaralandı. İki gün sonra 5 Eylül 2012 Çarşamba günü saat: 21.15’de, Afyon Lojistik komutanlığına bağlı depo ve cephanelikte bilinmeyen bir nedenle vaki patlamada 25 asker şehit oldu, 4 asker hafif yaralandı (!).
Bunlar yeni vukuatlar, Ağustos ve evvelinde olanlar başka!..
Bu noktaya gelmeden önce: Irkçı partinin güdümlü Başkanı ‘Şemdinli-Çukurca arası 400 km2’lik alan örgüt denetiminde. Ordu ancak havadan destek veriyor. Artık ordu değil, örgüt operasyonlar yapıyor’ demişti. Bu aleni tahrik, meydan okuma, ihanet, anayasal suç, alçaklık ve küstahlığa rağmen hakkında halâ herhangi bir işlem yapılmaması garip!…
O ara başbakan; “O kadar büyük alanın 700 teröristle ele geçirilmesi mümkün değil” dedi. Buna rağmen terör örgütü karayollarında “denetim” yapmayı sürdürdü. Araçları sıraya sokup insanları kimlik kontrolünden geçirdi. Şantiye basıp yaktı, işçi kaçırdı. Elinde halâ bir kaymakam vekili, polisler, uzman çavuşlar ve astsubaylar var!.. Bir tabur 48 saat içinde 3 defa baskına uğradı ve ancak kendi yerleşim alanını korudur!.. Sadece kendi alanını koruyabilmek uğruna şehit verdi!.. Teröristler, ırkçı partinin küstah vekillerini devlet karayolunda karşılayıp sarmaş dolaş oldu. CHP’li vekil kaçırıldı. Araçlar çalındı. Aylarca memlekette tur atıldıktan sonra bir karakol önünde veya kalabalık bulvarlarda patlatıldı. Tam kadro hükümet seyirci!..
Baş yetkili ve esas sorumlu hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Recep, Türkiye’nin her m2’sine hakimiyetten söz ediyor!.. Hani hakimiyet hacmi kaç metrekare?.. Ülkenin her metrekaresinde anarşist, terörist, hırsız, yolsuz ve kanunsuz var?.. Eğer, hâkim ve hükümran bir hükümet varsa, terör karayolunda nasıl ‘denetim’ yapabilir? Orman yakar; devlet / kamu ihalelerine girer, yolsuzluk, hırsızlık ve kaçakçılık yapabilir?.. Yol tabelalarında Türkçe köy, kasaba adlarının iptal ve değişimini önlemekten aciz hükümet bakan’ları; Anarşiyi yüzlerce koruma ile çevrili tribünden seyrediyorlar. Vali ve kaymakamlar da tribünde oturuyor!.. Bir yandan bütün şiddetiyle devam eden terör, akıl almaz cinayetler; Sorumlu: Ülkeyi 10 yıldır yöneten AKP hükümeti ve kadroları. Neden medya GÜL’e “hükümetin noteri” diyor!..
Şehit cenazelerinde, bir yandan ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez, kahrolsun asala’ diye slogan atacak; Diğer yandan sigara, tütün, çay ve akaryakıt kaçakçılığına göz yumacaksın. Bu iş değil, böyle devlet, hükümet veya vatandaşlık olmaz… Zira kaçak çay, sigara ve akaryakıta ödenen paralar, şiddet olarak geri dönmekte. Terör bu parayla bomba yapıyor, mayın döşüyor, silah alıyor, güvenlik güçlerimizi şehit ediyor. Ayrıca, bir yandan yöneticilere kızarken, diğer yandan vatandaş olarak kendimizi de sorgulamalıyız…
Niçin? Bop’çu, Ab-Abd’ci, menfurlara uşaklık ediliyor? Neden halkın vicdanı, irfanı ve basını hür değil? Niçin Hükümet öz eleştiri ve denetime kapalı, muhalefete tahammülsüz!.. Etki Ajanı, anarşi, terör ve tedhiş unsurları, üsler ve ikili oyun domuzlarının ülkemizde işi ne? Saydam ve dürüst olmamak niye?. Ve siz; Neden? “onurlu ve sorumlu yurttaş” değilsiniz?…
Meşruiyet kisvesi altında devlet kurumu; Dâhili ve harici bedhahlar, dönme-devşirme, kripto, etki ajanı ve ihanet şebekelerinden müteşekkil rezil şahısların baskısına boyun eğer de, kanun yerine kifayetsiz muhterislerin kapris, tasallut ve tahakkümü kaim olursa; Türk milleti münferiden, milli medya, sivil toplum, adalet ve hukuk kurumları yoluyla yukarıda arz, ifade olunan ilke, devlet onuru, görev ve sorumluluk idraki ile hareket ederek “ne pahasına olursa olsun” yozlaşma, kirlenme ve başıbozukluğa mutlaka “DUR” demek zorundadır.
Toplumsal beka / basiret, umur-u devlet, kemali ciddiyet, bilim, tarih ve hukuk şuuru ile bilhassa “sürdürülebilir objektif siyaset” ile mütekabiliyetten yoksun, olumsuz gidişat bu sorumlulukla durdurulabilir. Kifayetsiz muhterisler frenlenebilir. Devlet kapısını rant, imkân ve avantaj kapısı olarak gören; İcabında terör ve tedhişle birlikte hareket edebilen güruh, bu şekilde ayıklanıp temizlenebilir… Hem de; Hemen şimdi!.. Daha sonra değil!..
Bir yanıt yazın