GÖRSEL MEDYAMIZ VE ULUSAL SORUNLARIMIZ !!!
Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir:
İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın.
Benjamin Franklin
Değerli arkadaşlar,
Ulusal birlik ve bütünlüğümüz tehlike altındadır. Dış güçler ve onların piyonu olan iç güçler, ellerinden geldiğince ülkemizin her alanda gelişmesini ve uluslararası bir güç olmasını engellemek için yoğun çaba içindeler. Yıllardır süren AB-D emperyalizminin organize ettiği adi terör ile canlarımızı kaybediyoruz.
Peki, bizler de halkımızı ülkemizin ulusal çıkarları doğrultusunda gereğince eğitebiliyor muyuz? Eğitim ve iletişim araçlarını bu amaca yönelik iyi kullanabiliyor muyuz? Örneğin, evlerimizde en çok sözü geçen ve en çok dinlenen, çağımızın en büyük iletişim ve eğitim araçlarında birisi olan ulusal TV kanallarımız var. Gelin TV kanallarımızın son durumunu birlikte irdeleyelim.
Türkiye’de ulusal ölçekte -Türksat üzerinden- yayın yapan 150 kadar televizyon ve 50 kadar radyo kanalı olduğu bilinmektedir. Bunların 100’ün üzerindeki kanal kalitesiz müzik, film, seks, fal, dizi ve yarışma yayınlayarak izleyenleri oyalamakta, kandırmaktadır. 30 kadarı da dincilik, mezhepçilik, tarikatçılık amaçlıdır. Kendi kafalarında yarattıkları şeriat düzenine hizmet ederler. Kaynakları dinci holdingler ve yurt dışı yabancı servislerdir. Bu yayınlar öyle etkin hale geldi ki bazı büyük TV’lerde bile güncel sorunlarımıza din alimlerinden yani ulemalardan alınan fetvalar yayınlanmaya başladı. Hatta diyanet başkanlığında ALO FETVA hattı da kuruldu.
Bu kurumları, ulusal çıkarlarımız ve ulusal birlikteliğimiz doğrultusunda denetleyecek ve düzenleyecek, 15 yıldır görev başında olan RTÜK var. Ancak gereğince görevini yapmakta mıdır?
Halkımızı daha çağdaş ve eğitimli bir toplum haline getirebilmek için ulusal TV kanallarımızda;
1- Ülkemizin ulusal ve uluslararası sorunlarının gerçek uzmanlarca çok yönlü tartışılmasını,
2- Ülkemizde gittikçe tehlikeye düşen ulusal birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek olan MEMLEKETİM, TÜRKİYEM gibi şarkı, türkü ve marşlara yer verilmesini,
3- Çökmüş Osmanlı yerine güzel ülkemizin kuruluş aşamasında emperyalistlere karşı yapılan mücadele ve verilen emekleri dile getiren program ve dizilerin yapılmasına,
4- Sorumlu yurttaş olmanın vatansever gereklerini, vatandaşlık bilgilerini,
5- İlk yardım becerilerini, ev kazalarına ve yangınlara karşı alınması gereken önlemleri,
6- Yemek yapım programlarında hijyenik kuralların ve halk sağlığına olan etkisinin önemini,
7- Mahkemelerde çekilen sıkıntıları, ilginç ve ders verecek nitelikli hukuk davalarını,
8- Cinsel sağlık ve doğum kontrolü bilgilerini, sağlıklı çocuk yetiştirilmesi ile eğitime hazırlık aşamalarını,
9- Kişisel tutumluluğun gereğini ve aile bütçesi ile ülkemiz ekonomisine olası katkılarını,
10- Çevre kirliliğinin ülkemizde nelere mal olduğunu, su ve enerjinin yaşamsal önemini (NTV’nin yeşil programının hakkını vermek isterim),
11- Ülkemizde en büyük can kaybına neden olan Trafik kazalarının nedenlerini, alınması gereken basit önlemleri ve trafik kurallarını,
12- Yine ülkemizde can kaybında ikinci sırada olan soba ve şofben zehirlenmelerine karşı alınması gereken önlemleri,
13- Bireysel silahlanmanın toplumdaki olumsuz etkilerini ve toplumsal yıkımlarını,
14- Can ve mal güvenliği konusunda alınması gereken önlemleri ve emniyet güçleriyle yapılması gereken işbirliğini,
15- Doğal afetler ve olası depremler gibi yaşamsal konularda, bilgi verici ve uyarıcı yayınları yapabiliyoruz mu?
Yoksa bu önerilerimizi herkes biliyor da, toplumumuz daha yozlaşsın ve ulusal bütünlüğümüz parçalansın diye başka birileri mi engelliyor?
Güzel ülkemizin diğer demirbaşları gibi şimdi TV’lerimizde yabancılara satılmaya başlandı. 2005 yılı RTÜK yasası ile TV’lerin %25’nin satılabileceğine izin verilmişken yeni çıkan yasa ile şimdi %50’si yabancılara satılabilecek. Nitekim bunu duyan Katar kaynaklı EL Cezire hemen Cine5’e talip oldu. Artık TV’lerimizde oynatılan yabancı filmler ve diziler ile toplumumuza AB-D emperyalist kültürün yanı sıra Arap kültürü aşılaması da olacaktır.
Ayrıca bizlerden kesilen vergilerle ve elektrik giderlerimizden alınan paylarla ayakta duran TRT-1 de yaklaşık 25 yıldır Pazar günleri muhakkak bir kovboy filmi oynatılır. Bu da yetmez, gece saat 12.00 de tekrarı verilir. Yani onlar dışarıdan, biz içerden bu toplumu ABD gibi kovboylaştırmak için uğraşıyoruz. Üstelik ülkemizde 18 yaşında silah alınmasına izin verildiği için artık silahını erken çeken son sözü söyleyecektir !!! Merak ediyorum, dünyada kendi ülkesinin insanını bu şekilde şehir eşkiyası yapmak için programlayan bir devlet TV’si daha var mıdır?
Zaman birlik ve beraberlik içinde sorunlarımıza ulusal çözümler üretme zamanıdır. Çünkü nefes aldığımız hava, içtiğimiz su ve yaşadığımız yer dünyanın en güzel ülkesidir. Bu ülke, tüm islam alemindeki ülkeler içinde, laik ve demokratik bir Cumhuriyete sahip tek örnek ülkedir. Bu ülkeyi kuran ve bizlere kazandıran yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ile bağımsızlığımız için kanlarını ve canlarını verenleri unutmayalım. Onlara layık olmaya çalışalım.
Umarım, güzel ülkemizin ulusal birlik ve beraberliği ile mutlu geleceği için bu öneri ve uyarılarımızı, tüm yöneticilerimiz ve aziz danışmanları dikkate alır ve gereken uygulamaları en kısa sürede yaparlar. Bu önerilerime sizler de katkıda bulunursanız sevinirim.
Sevgi ve saygılarımla (24.08.2012).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Bir yanıt yazın