YENİ CARİYENİN SIRASI MI?
Hüseyin MÜMTAZ
Lehistan’ın Rutenya kırsalında doğmuş “Alexandra Lisowska”yı tanır mısınız?
Peki “Roxelana”yı?
Ama “Hürrem Haseki Sultan” dediğimde şak diye tanıyacaksınız.. “Bizim” Hürrem, Kanuni’nin karısı, Sarı Selim’in annesi Hürrem.
Hatırlarsanız dizi kahramanı olarak TV’de şöyle bir salındığında, “yorum farkı dolayısı ile” Ukrayna ile aramızda ufak çaplı bir krize bile neden olmuştu.
Türk televizyon dizilerinin komşularımızla ilişkilerimizi pek de olumlu yönde etkilemediği yaygın bir kanaat ve gerçek.
“Bir millet iki devlet”in öteki ucu Azerbaycan dahi resmen bir ara Türk dizilerinin yayınını yasaklamamış mıydı?
Yunanistan’daki faşist parti ile Bulgaristan’daki benzeri de “Türk dizileri başladığında televizyonlarınızı kapatın” diyor.
Hâl böyleyken…
Amerika/İsrail ile Suriye/İran/Irak(Bağdat) arasındaki sırat köprüsünden, hem de bıçağın ucunda geçmeye çalışırken…
Bir taraftan Esat’ile uğraşır, eş zamanlı olarak da güneydoğumuzda PKK ile gırtlaklaşırken…
Sırası mıydı muhterem senaristler, başımıza bir de “Farsî cariye” sarmanın?
Hiç âlemi var mıydı şu ortamda yeni bir cariyenin?
Tek bir karesini bile seyretmemiş olmakla “müftehir” olduğum “Muhteşem Yüzyıl” yeni sezonda da ekranları fethedecekmiş! Dizinin yeni bölümlerinde Hürrem Sultanı’ın rakibi Cansu Dere olacakmış. Diziye konuk oyuncu olarak katılan Dere, “eğitimli oluşu, şiire olan yatkınlığı, Farsça’ya olan hakimiyeti, huzur veren hali ve güzelliğiyle” Sultan Süleyman’ın dikkatini çeken “İranlı cariye Firuze’yi” canlandıracakmış..
Böyle bir zamanda diziye İran’ı da bulaştırmak… Hem de “cariye” olarak..
Malatya Kürecik radarı her çeşit senaryoda, her çeşit irtifadan gelecek olan “eğitimli, şiire yatkın, Farsça’ya son derece hâkim, huzur veren hal ve güzellikli İranlı cariye karakterini” engellemeye programlanmamış mıydı acaba?
İlle her komşumuzdan bir cariye mi bulmamız lâzım?
O meşhur slogan, “bol cariye-bol sorun” olarak değişti de haberimiz mi yok?23 Ağustos 2012
57′NCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57′İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ