İstanbul Otogarı’nın işletmecisi ve Metro Turizm’in sahibi işadamı Galip Öztürk ve adamlarına yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’ın hazırladığı 427 sayfalık iddianame davanın görüleceği İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
BULGARİSTAN’A GİDECEKTİ
İddianamede, Galip Öztürk’ün kendisine yönelik Mart 2012’de yapılacak operasyonu önceden haber aldığı anlatıldı. Öztürk’ün bu nedenle, önce havayolu ile Hollanda’ya kaçmak istediğini ancak daha sonra bu plandan vazgeçerek karayolu ile Bulgaristan’a gitmek üzere evinden çıktığı sırada gözaltına alındığı anlatıldı.
HERKES İLE İLİŞKİ KURDU
Galip Öztürk liderliğindeki suç örgütünün adliye, emniyet, jandarma ve istihbarat ve SPK görevlileri ile manfaat ilişkisi kurduğu ifade edilen iddianamede, Öztürk, sahip olduğu halka açık şirketlerde yaptığı usulsüz işlemlerde yakalanmamak için SPK üyesi bazı kişilerle ilişkiler kurduğuna dikkat çekildi.
VERGİ MÜDÜRLERİNE HEDİYE
Galip Öztürk ile şirket çalışanı F.Ç arasında 11 Mayıs 2011’de geçen telefon görüşmesinde
F.,Ç., İstanbul’daki vergi dairesi müdürlerinin Ankara’ya gideceğini, kendilerinden araç istediğini ifade ediyor. Galip Öztürk, vergi müdürleri için gerekli araç tahsisi yapılması talimatı verirken F.Ç., “Bir de bir de bir de ben bu arkadaşlara bizim Vanet’ten küçük birer hediye paketi yaptırıyorum” diyor, Öztürk ise “Yaptır kardeşim tabi ya Allah allah yaptır” dedi.
‘RÜŞVETİ RESMİLEŞTİRİYORUM’
M.Y ile 3 Kasım 2011’de bir kişi ile yaptığı görüşmede “Şeyi soracağım sana ya bu dün gönderdiğin excell de,.., Bir itfaiye var” diyor. Karşıdaki kişi ise “Hı hı ya o o şey ben onu 2 bin 500 liraya itfaiyeye verilen rüşvetti o onu oradan resmileştiriyorum o kadar yani şeye kestireceğim faturayı 2 bin 500 lira yükseltiyorum” diyor.
ŞİRKETLERE YAKIN TAKİP
İddianamede Galip Öztürk liderliğindeki suç örgütü üyelerinin otobüs firmalarını yakın takibe aldıklarına vurgu yapılıyor. Sanıklardan C.K ile H.B.K arasında geçen telefon görüşmesinde C.K, “Ne yapıyorsun bu Huntur’u takip ediyor musun?” diyor H.B.K. ise “Onu aldık Karantiya baba,.., Ona değişik bir proje yaptım. İsrail ajanlarıyla iş birliği yapıyor o arabalarda gizli bölmeler var.” diyor.
“EMEK ÖRGÜT MENSUBU GİBİ ÇALIŞTI”
İddianamede, Galip Öztürk’ün sermaye piyasası kanununa muhalefet etmesi nedeniyle hakkında değişik zamanlarda soruşturmalar yapıldığı, kamuoyunda keriz silkeleme operasyonu olarak da bilinen borsa manipülasyonu soruşturmasında hakkında işlem yapıldığı, SPK tarafından borsada işlem yapma yasağı konduğu belirtildi. Galip Öztürk’ün sermaye piyasası kanununa göre usulsüz yapmış olduğu faaliyetlerinde hakkında inceleme yapılmasını engellemek amacıyla sermaye piyasası kurulu üyeleriyle ilişki kurmaya çalıştığı, bu kapsamda eski SPK üyesi şimdiki Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı A. E’nin bir örgüt mensubu gibi örgüt lehine çalışma yürüttüğü, A. E. şahsi ilişkilerini de kullanarak SPK üyesi V. E . ile irtibata geçtiği, bazı konuların V. E. aracılığı ile halledildiği, bu amaçla suç örgütünün SPK üyelerine hediyeler gönderdiği ifade edildi. A. E.’nin İstanbul’a geldiği dönemde Galip Öztürk’e ait otellerde ücretsiz olarak ağırlandığı da iddianamede vurgulandı.
AĞAR’A ALTIN MADENİ RİCASI
Galip Öztürk, 6 Kasım 2011’de Aydın Yenipazar tutuklu bulunan Mehmet Ağar ile yaptığı telefon görüşmesinde altın madeni ruhsatı için Ağar’dan yardımda bulunuyor. Öztürk Ağar ile konuşmasında “Abi benim bir ricam var senden bu İzmir Valimizle ilgili senin çok iyi bir dostunmuş herhalde tanıyorsun,.., Bir ruhsatımız var orada da genelgede çıktı ama imzayı herhalde bekletiyormuş” diyor. Ağar ise “Ne ruhsatı” diyor Öztürk devamında “Altıntepede bizim bir madenimiz var da maden altın madeniyle ilgili her şeyimizi bitirdik sadece bütün evraklarımız da tamam önünde imzada bir genelge bekliyordum diyordu genelge de çıktı…ama sanıyorum dosyamız her şeyimizi de tamamladık dediler ki tek patronun şeyi geçer dediler” diyor. Mehmet Ağar ise “Pazartesi bi konuşayım ben kendisiyle” diyor
DANIŞTAY GÖREVLİSİNE HEDİYE
İddianamede Galip Öztürk’ün talimatıyla şirket görevlilerinin Rekabet Kurumu tarafından şirekete verilen cezanın iptali içinDanıştay’da görevli H.P.’ye ulaşarak hediyeler aldığı bilgisine yer verildi. İddianamede bu durum “Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlamaya azmettirme ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettikleri kanaatine varılmıştır” dendi. Danıştay’da görevli H.P. hakkında dosya tanzim edilerek Danıştay Başkanlığı’na gönderildiği de iddianamede yeraldı.
Metro Holding bünyesinde çalışan F.B. ile Danıştay görevlisi H.P. arasında yapılan 11 Nisan 2011 tarihli telefon görüşmesinde F.B. Eğer müsait olursan direk yanına geleceğim abi” diyor. H.P. ise “Tabi tabi alo deyin bana” diyor.
‘SAVCIYA ZARFINI VER GİTSİN’
M.A ile M.Y. arasında 27 Aralık 2010’da geçen telefon konuşmasında, M.A. “Savcı M. gelecek sana. Onun zarfını versene sen ona” diyor. M.Y. ise “tamam” yanıtını verdikten M.A. “Hiç benim tarafa falan gönderme hiç tamam mı N.’ye de uyar,.., Sen ona sen ona zarfını ver gitsin” diyor.
AVUKATI MAHKEMEDE ÇEK DAĞITTI
Avukat Ö.A. ile Galip Öztürk arasında 31 Aralık 2008 günü yapılan telefon konuşmasında Ö.A. “Başkanım şimdi ben dağıttım başkana hediyeleri 5-6 kişi başkanım miktarı çok yüksek gördü çekleri çok teşekkür etti. Üç kişi arttı başkanım onu da belediyeye gittim A. E.’ya verdim bir tanesini ruhsat işleri müdürüne verdim, bir tanesini Y. B.’ye verdim başkanım onlarla çok işimiz oluyor diye çok teşekkür ettiler size çok çok selam söylediler başkanım. Altı tane çek arttı başkanım onuda S. hanıma iade ediyorum haberiniz olsun” diyor. Konuşmanın devamında Galip Öztürk, Ö.A’ya kalem müdürlerine neden çek vermediğini sorduğunda ise aldığı yanıt “Başkanım verdim bir tanesine verdim; bir tanesi yerinde yoktu yani ben orda usulüne göre davrandım başkanım siz merak etmeyin” diyor.
GALİP ÖZTÜRK’E 145 YIL
İddianamede Galip Öztürk’ün “Örgüt kurmak ve yönetmek, yetkili olmadığı için yarar sağlamaya azmettirmek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek, rüşvete azmettirmek, tehdit, ihaleye fesat karıştırmak, hakkı olmayan yere tecavüz, yağmaya azmettirmek ve silah bulundurmak” suçlarından 55 yıldan 145 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Başbakanlık Müşteşar Yardımcısı A. E. ise “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Hürriyet