Netanyahu hükümeti, İran’ın nükleer tesislerine karşı olası bir askerî operasyon sonucu çıkacak savaşa hazırlanıyor. Jet bakanlar kurulu kararı için iç tüzük değiştirildi.
İsrail’de savaş rüzgarları esiyor. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu kendine özgü yöntemlerle savaş hazırlığı yapıyor. Bakanlar Kurulu, iç tüzükte değişiklik yaparak, kabine kararlarının gelecekte telefonla da alınabilmesinin önünü açtı. Bu değişiklikle, Netanyahu’nun, gece vakti İran’a karşı askerî operasyon kararı almak için bakanlarını acil oturuma çağırması gerekmeyecek.
Netanyahu’nun bir diğer adımı, eski iç istihbarat şefi Avi Dichter’i İç Güvenlik Bakanlığı’na getirmek oldu. Savaş dönemlerindeki sivil savunmadan sorumlu bakanlık daha geçtiğimiz yıl kurulmuştu. Netanyahu, Dichter’in selefi Matan Vilna’yı uğurlarken kabinede yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“İsrail’de sivil halkın bugün karşı karşıya bulunduğu tüm tehditler, diğer tehditlerle karşılaştırılamayacak kapsam ve yapıdadır. Bu nedenle hep söyledim ve bir kez daha söylüyorum: İran’ın nükleer silahlara sahip olmasına hiçbir şekilde izin verilemez.”
“Operasyon kasım öncesinde”
Eski iç istihbarat şefi Avi Dichter İç Güvenlik Bakanlığı’na getirildi
İsrail hükümetinin, İran’a askerî operasyonu ABD’de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde düzenleyeceği yönündeki spekülasyonlar her geçen gün yoğunlaşıyor. Liberal Haaretz gazetesi bile bir haftadır sürekli Amerikan istihbarat birimlerinden gelen yeni bilgilere yer veriyor, İran’ın nükleer başlık geliştirme sürecinde önemli aşamalar kaydettiği haber veriliyor. Bu bilgileri doğrulayan Savunma Bakanı Ehud Barak, İran’a yönelik bir operasyonun giderek daha fazla aciliyet kazandığını belirtti. İsrail Radyosu’na konuşan Barak, bölgede bir zincirleme reaksiyon uyarısında da bulunarak, İran’ın nükleer silahlara sahip olması durumunda Suudi Arabistan, Türkiye ve Mısır’ın da zaman kaybetmeden aynı yolu izleyeceğini kaydetti:
“Burada gerçekten de Kuzey Amerika ya da Batı Avrupa’da yaşamıyoruz. İran’ın nükleer silahlara sahip olması olasılığı giderek artıyor. Bu çok açık ortada. Herkese şunu hatırlatmak istiyorum: İran’a karşı harekete geçmek karmaşık ve zor olabilir, etkileri büyük olabilir. Ama gelecekte nükleer silah sahibi bir İran ile başa çıkmak çok daha karmaşık, çok daha zor, çok daha tehlikeli olacak, hem insan hayatı hem de kaynaklar açısından çok daha pahalıya mal olacaktır.”
“İran ile savaşa değmez”
İran, İsrail’e erişebilecek yüzlerce uzun menzilli Şahab füzesine sahip.
Savunma Bakanlığı uzmanları, İran ve Lübnan’daki müttefiki Hizbullah’a karşı girişilecek bir savaşta 200 İsrailli sivilin hayatını kaybedeceği tahmininde bulunuyor. Sivil kayıpların sayısının, Suriye’nin de savaşa katılması durumunda 300’ü bulacağı belirtiliyor. İran, İsrail’e erişebilecek yüzlerce uzun menzilli Şahab füzesine sahip. İsrailli askerî uzmanlar İran’a saldırının ülkenin nükleer programını sadece iki yıl geriye götüreceği, dolayısıyla bu koşullar altında İran ile savaşın önemli bir başarı getirmeyeceği görüşünde.
Protestocular azınlıkta
Hafta sonunda Tel Aviv kentinde yüzlerce gösterici, Başbakan Netanyahu ve Savunma Bakanı Barak’ı istifaya çağırarak, “İsrail halkının hayatını tehlikeye atacağınıza hükümetten çekilin” sloganları attı. Liberal Meretz partisinden Tami Sandberg, Barak’ın evinin de bulunduğu bina önünde yapılan gösteride şunları söyledi:
“Başlangıçta belki meydan okuma gösterisi olarak propaganda edilen bir şeyin savaşa dönüşmesine hayır. Propaganda üzerindeki kontrol kaybedilir ve artık iş çığırından çıkar. Burada iş Rus ruletine döndü. İsrail’de 300 ya da 500 ölüden bahsediliyor. Sıra kimde olacak? Şüphesiz şuradaki binada oturanlarda değil. Ehud Barak’ta hiç değil.”
Ancak savaş karşıtı göstericiler İsrail’de azınlığı oluşturuyor. Maariv gazetesinin yaptırdığı bir ankete göre İsraillilerin yüzde 40’ı İsrail’in tek başına İran’a operasyon düzenlemesini destekliyor. Önceliğin ABD’ye verilmesini tercih edenlerin oranı ise yüzde 35.
© Deutsche Welle Türkçe
DW,dpa/BK,AG
ileİsrail savaş hazırlığında | DÜNYA | DW.DE | 14.08.2012.