Genelkurmay Başkanı Org.Özel’in, kendisiyle soğuk ilişkiler gösteren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile 10 ay geçtikten sonra iade-i ziyaret olarak açıklanan başbaşa görüşmesi dikkat çekti.
*
Türkiye, Kürtler’in dört ulusun toprak ihlali ve bu ihlali meşru sayan siyasi,sosyo-ekonomik uygulamalarıyla yok edilmek istendikleri savunusuyla, eşgüdümde -fakat, kendi şartlarının gerektirdiği yönde başkaldırısı ile karşı karşıyadır.
PKK Şemdinli’de alan hakimiyeti kurma,Foça’da askeri aracı bombalama gibi çok yönlü terör ile Türkiye egemenliğinin sorgulanmasını hedefliyor.
Kuzey Suriye Kürtleri için sınır boyu askeri varlıkla takviye edilirken daha fazla militarize olunuyor -işte,güvenlikli bölge seçeneğini uygulamaya teskeresiz koymak aşamasına gelindiği söyleniyo.
Irak Parlamentosunun Türkmenlere ülkenin üçüncü etnik unsuru olduklarını teyidle bir çok haklar veren kararı ardından-şimdi,Türkiye ile ilişkileri gözden geçirme kararı alması hem Irak Kürtlerini hem Türkiye’yi endişelendiriyor.
*
Öte yanda ABD’nin Türkiye’de Gülen Hizmet Hareketi ve AKP iktidarı liderliğinde,Arap ülkelerinde de Müslüman Kardeşler Örgütü ve benzerleriyle kurulan işbirliğinde, askeri yöntemler kullanmaksızın Ortadoğu’yu sömürüye açmak üzere ulusal devlet modelinin aşılmasını öngören yeniden yapılandırma projesi işlemektedir.
Bu yüzden sınırların anlamsızlaştırılması,bunun için Müslüman,Hristiyan,Musevi,Arap,Türk,Kürt her din,her mezhep ve her etnik kimliğin Ortadoğu’yu ortak vatanı sayması gerekiyor.
Ne ki sağ gösterip sol vurulmuş gibidir -işte,Müslüman,Hristiyan,Musevi,Arap,Türk,Kürt,bu mezhep-şu etnik kimlik derken Tunus,Libya,Mısır,Yemen,Bahreyn,Ürdün,
Irak,Suriye’de ekonomik ve sosyo-politik değişkenlerin etkileşmesiyle istikrarsızlığa yuvarlanılmış,etkisizleşilmiş,muhayyel İslam Birliğini oluşturacak şanlı ülkeler birer birer ABD’nin sömürüsüne yakalanmıştır,Türkiye’yi bu sonuçtan beri düşünmemek gerekiyor…
*
Üstelik Türkiye, Gülen Hizmet Hareketinin yılların içinden insanları eğitim,sağlık,sosyal yardımlaşma,istihdam benzeri muhtelif alanlardan kalitelerini oluşturan insan sermayesi yatırımı ve bu insanlar arasında ilişkilerin,güvenin,duyarlılıkların sağlanması ve hedefe yönelişlerinden sağlanan sosyal sermaye yatırımı ile AKP hükümetinin katkısıyla oluşturulan islami sermaye birikimi – bu noktada,Marmara sermayesinin de küresel sermayeye bağlılığından istifadeyle,Türkiye Cumhuriyeti devletinin icra-yasama-yargı erkleri, tüm kurumları ve TSK üzerinden yeniTürkiye’ye ve yeni topluma açılmış bulunuluyor.
Dünya İmamı olmak hayali Yeni Türkiye’ye İslam Birliği,vatandaşlık yerine din’i,eşitlikler yerine din birliğini, adalet yerine insan olmayı öngörüyor.
*
Ne ki ABD’nin sömürüsüne direnen ardında Rusya ve Çin’in bulunduğu Suriye,Irak ve İran’ın ard arda geliştirdiği siyasi,ekonomik,sosyo-politik önlemler,karşı hamleler de en çok Türkiye’yi hedef alıyor!
Bu noktada Gülen Hizmet Hareketine ve AKP iktidarına işbirliği içinde bulunduğu ABD’nin Ortadoğu politikalarının yürütülmesi ve dört coğrafyada İslam Birliğine toplumcu siyaseti,ekonomi anlayışı ve sosyal politikalarıyla tehdit oluşturan Kürtçülüğün engellenmesi için ziyadesiyle milli beraberlik,birlik,bütünlük gerekiyor…
*
CHP Atatürk ilke ve inkilaplarından yetişen ulusalcı,ülkelerarası ve sınıfsal eşitsizliklere karşı isyankâr tutumundan gelişen bağımsızlıkçı,devrimci karakterin siyasi temsilcisidir
-fakat,yeni Türkiye düzeninin belirleyeni Hizmet Hareketi ve AKP’nin işaretiyle seçilmiş Kılıçdaroğlu yaptığı tasfiyelerle CHP’yi yeniCHP’ye başkalaştırırken,
Değişim ve Demokrasi sloganıyla yapılan son kurultayda ulusalcı kanatın parti içindeki ağırlığını sosyal demokrat,sosyal liberal ve sosyalistlere karşı koruması,partinin Kürt ve Ortadoğu sorunlarıyla ilgili söylemlerinde tutukluluk yapmasına neden oluyor…
*
Hizmet Hareketi ve AKP militarize Kürtçülüğe “Güvenlikçi Yaklaşım”ya da”Terörle mücadele,siyasetle müzakere” stratejisi çerçevesinde yaklaşıyor.
Oslo benzeri görüşmelerin yapılmayacağı,İmralı ve Kandil’in devre dışı kalacağı,siyaset dışı kanala itibar edilmeyeceği, tek muhatabın seçilmişler ve halk olacağı,Kürt vatandaşların PKK ve KCK baskısından kurtarılacağı,Kürt kimliği düzenlemesi olmayacağı,yerel yönetimlerin güçleneceği, İmralı’da Öcalan’la ve Kandil ile ilgisinin kesilmesi halinde BDP ile siyasi müzakerelerde bulunulacağı duyuruluyor.
Kürtçülük İslamcılığın kardeşlik fikri,dayanışma hissi gibi eğilimlerle Türkiye’nin refahından pay almaya çağırılıyor.
*
Halbuki Kürtçülük 5 esaslı ilkeden oluşuyor.
Savaş ve Barış ilkesi hareketin savaş ve barış konseptini oluşturuyor-ki,Türkiye ile barış için toplumsal mutabakatın niteliğini belirliyor.
Birlik ilkesi Büyük Kürdistan amacında Türkiye,Irak,Suriye ve İran kürtlerinin ortaklığını gösteriyor.
Demokratik ilke bulunulan ülkede demokratik anayasa,ulus,vatan ve siyaset talepleri için örgütlenmeyi hedefliyor.
Kültürel Haklar ilkesiyle Kürtçü nesillerin yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Demokratik Siyaset İlkesi ise siyaset yapma özgürlüğü anlamına geliyor.
*
Kılıçdaroğlu bu nitelikleriyle Türkiye’ye başkaldıran Kürtçülüğün tüm boyutlarıyla TBMM’de ve akil adamların maharetiyle hâl yoluna sokulmasını istiyor-son olarak,PKK’nın Çukurca baskını üzerine TBMM’i olağanüstü toplantıya çağırıyor.
Bu talep,bu davet Türkiye’nin egemenliğini tehdit eden silahlı Kürtçü başkaldırıya tam da sosyal demokrat,sosyal liberal ve sosyalist bileşkede çözüm önerilmesi anlamındadır.
Atatürk’ün ifade ettiği “Türk milleti şuurla ve bunca bin senelerin açtığı devasız yaraları acele tedavi etmek ıstırabiyle, hakikat denilen cevheri bulmuş olduğuna inanarak, uzun adımlarla kurtuluş aramaya karar vermiştir. Bunun önüne sed çekmek isteyeceklerin âkıbeti Türkün kuvvetli ayakları altında ezilmektir”lafzından hiç nasip alınmadığını gösteriyor.
*
İlke olmayınca Gülen Hizmet Hareketiyle birlikte İslam Birliği hedefinde Başbakan Erdoğan’ında tepkisi gecikmiyor,”Biz, terörle mücadele ederken, onlar da terör örgütünün ağzıyla bizimle mücadele ediyor. Açık söylüyorum, biz terör örgütüne motivasyon sağlayacak hiçbir girişimin içinde olmayız. Ne demek ya, şu anda Şemdinli’de teröristler, terör örgütü bize saldırıyor diye biz TBMM’yi bundan dolayı nasıl toplarız. Biz, şu anda zaten terörle mücadele içindeyiz” diyor.
Doğrusu iktidarın Türkiye’de Kürtçülükle ilgili siyasetle müzakere-terörle mücadele konsepti işlemektedir,mümkün ölçüde teröre prim verilmiyor görüntüsü veriyor- bu yüzden,TBMM’ni olağanüstü toplantıya çağırmanın bir faydası bulunmuyor.
*
Fakat Başbakan Erdoğan AKP ve Hizmet Hareketinin bizzat içinde olduğu ABD’nin Ortadoğu’da-bilhassa,direnen Suriye,Irak ve İran politikalarında CHP’nin geleneğine uygun ama mümkün olduğunca sessiz tavrını da TBMM’den kaçırmayı başarıyor.
Kılıçdaroğlu’nun”Suriye halkı ile kardeş olunduğu,Suriye’yi düşünenlerin Rusya, Çin ve İran’ı da düşünmesi gerektiği, Ortadoğu’da yanan alevi biz niye tutuyoruz, onlar tutmuyor. Bizim kendi duruşumuz olmalı.Komşumuzun evi yanarken oraya ateş atmamamız lazım”görüşünü,
Suriye’de devletin zulmüne karşı muhalifleri koruyan,destekleyen Türkiye’nin mağdur edilmiş rolde Kürt azınlığı neden yokettiği ikilemini,
ABD ile ortaklaştığı İslam Birliği palavrası nedeniyle Kürt sorununda Türkiye’ye ile hemdert Suriye,Irak ve İran’la hergün ilişkilerinin bozulduğu ve Kürt Sorununun bu politika ile asla çözülmeyeceğinde foyasının açığa çıkmaması için TBMM’ de konuşulmasını engelliyor.
*
Onun yerine Fethullah Gülen’in darbeler öncesi,süreci ve sonrasında bazı tavır ve davranışlarını eleştirenleri yanıtlarken,”Aralarında olan vicdanlı ve demokrat kişiler hatırına darbe dönemlerinde bile hiç bir kuruma düşmanca yaklaşmadığını ve toptancı bir şekilde yıkıcı eleştirilerde bulunmadığını,bu tavrının darbeleri desteklediği anlamına gelmediğinden” bahisle,kötü ihtimallere tarihin dersi ve sosyopolitik realitelerin ışığı ile baktığını -o nedenle, bugün ki iyimserliğine,Ergenekon davalarının demokrasi yanlısı subay çoğunluğu olmasa açılamayacağı ve devam edemeyeceğini şahidi olarak gösterdiği-işte, daha bir kaç gün önce TSK’dan kangrenli kol addettiği Atatürkçü subayları kesen Genelkurmay Başkanı Org.Necdet Özel’i Kılıçdaroğlu ile görüşmeye gönderiyor.
*
Çünkü Gülen Hizmet Hareketine ve AKP iktidarına işbirliğinde bulunduğu ABD’nin Ortadoğu politikalarının yürütülmesi ve dört coğrafyada İslam Birliğine toplumcu siyaseti,ekonomi anlayışı ve sosyal politikalarıyla tehdit oluşturan Kürtçüğün engellenmesi manzarasında ziyadesiyle milli beraberlik,birlik,bütünlük gerekiyor…
Kemal Kılıçdaroğlu bu çerçevede izlenmeli,Atatürkçü destekten ihmal olmamalıdır.
11.8.2012
Bir yanıt yazın