istifhane

BİR FOTOĞRAFIN OKUNAKLI YERİ

bu fotoğraf bu sabah suriye’de çekilmiş. milliyet gazetesinin sitesinde yayımlandı. bakıp insanlığınızdan utanabilirsiniz, bakıp bakıp hayata küsebilirsiniz. arkada silah tutan adama benim ülkemde “özgür suriye odrusu” mensubu diyorlar. muktedirlerin beslediği teröristlerden. ensesine silah dayanan ve linçten kurtulan adamın yüzündeki kimsesizliğe iyi bakın. işte bu batı’nın bize vadettiği özgürlük, insan hakkı, demokrasi. bu adam esad yanlısı olduğu için diktatör diye sunulanlardan. yüzündeki korkuya iyi bakın, savaş denen vahşet hakkında bilginiz artsın. az sonra kurşuna dizilecek, ve o anı siz tuzu kurular rahatsız olmayın diye yayımlanmıyor gazetelerde. yaşı yirmibeş var mıdır acaba? ne de çok benziyor bizim güneydoğumuz’da yaşayanlara. belli ki iştahı yerindeymiş, kilosu biraz fazla, oldukça sağlıklı görünüyor ve kimbilir hayata dair ne umutları vardı. ama şimdi yaşamıyor. çocuğu var mıydı? varsa babasını ileride nasıl anlatacak? elinde silah tutanın dudağına bakar mısınız? hırsından dilini dışarı çıkarmış. bazı çocuklar zor işler yaparken dilinden kuvet alır, bu masum hareketi bile kirletmiş. merak ediyorum acaba bir vakit önce antalya’da tatil yapan “muhaliflerden miydi?” bizim ülkemizin beslediği canilerden mi bu adam da? çok merak ediyorum ama öğrenemeyeceğimi biliyorum. sonra dili dışarda olan adamın hemen arkasındakinin yüzüne bakın. hırstan köpürmüş bir köpek yüzü gibi. biz bunlara ne yazık ki insan diyoruz? ne yazık ki bize bunları “özgürlük savaşçısı” diye sunuyorlar. düpedüz faşist katiller bu adamlar.

duvarın dibine dizilip, manzarayı izleyen sade vatandaşların müthiş sırıtışı karşısında diyecek bir şey yok sanırım. onlardan yüzlercesini tanıyorum bu kentte. suya sabuna dokunmayan, kıyıda köşede bir kene gibi yaşayıp sonra ölürler. tabi adına hayat dedikleri suskun ve kirli yaşamları boyunca da böyle sırıtırlar. bir çoğu sivas katliamında böyle duvar dibinde sırıtmıştı. duvar dibi sırıtkanlarını siz batılı siyasetciler diye de görebilirsiniz. belki bir kaç gün sonra fotomontajla onların yerine batılı liderlerin kafasını görürüz sosyal medyada. biri obama mesela, biri bizimki, diğeri de ingiliz başbakanı olsun. onlar üç kişiler ve üçü de katliamı zevk alarak izliyor.

infaza giden adam tüm edebiyat tarihinden çıkarılmış dersler gibi adımlıyor ölüme. ne düşünüyordu, zaman ne kadar yavaş akıyordu onun için; bilinmez! kaddafi’nin onu linç edenlere “durun ben sizin babanızım” demesi geldi aklıma. kaddafi islam dünyasının en önemli filmi “çağrı”nın finansörüydü ve onu linç edenler o filmdeki her türlü islami hassasiyeti taşıyordu. ama bizler yukarıdaki fotoğrafın bir film setinden, bir kare olmadığını biliyoruz ve insanlığın bunca yıllık birikiminin farkındayız. bu manzaraya alkış tutan herkes insanlık suçu işlemekte. bu gece televizyonlarda tuzukuru yazarları ve yorumcuları izleyeceksiniz! hepsi de bu vahşeti kınamak yerine, binbir dereden su getirerek esad yönetimini eleştirecek. “iyi de”, “ama”, “onlar da” diye başlayan cümleleri kuracaklar ve bal gibi de gözlerimizin içine baka baka yalan söyleyecekler.

bu fotoğrafa iyi bakın.

bir ülkeyi katiller sürüsü ele geçirmek üzere. o sürü yakında bir meclis kuracak ve bazıları suriye’ye şeriat geldi diye sevinecek.

bu fotoğrafa iyi bakın. ırak’a mediyet götürenler, suriye’ye de medeniyet götürecek ve eski diktatörlerden çok daha fazla adam öldürecekler.

vicdansızlar.

Eyüphan Erkul

ileistifhane.