Bizdeki zor girilip çıkılan havaalanlarının tersine, Alman havaalanlarının üst katları seyahat acentaları ile doludur ve uçakların iniş kalkışlarını izleyebileceğiniz bir teras vardır. Bu yıl ilk defa, bir Alman geleneğini deneyimlemek üzere kendime vakit ayırdım ve sabah erkenden havaalanına gittim.
Terasda kahve, uçakların iniş kalkışları, uçaklara binip inenlerin yaşamları, o muazzam kütlenin havada adeta duruşu, en yakın kaç saat sonraya bavullar hazırlanır, bavulsuz gidilebilir mi, en ufak bir aksaklık sinirimi bozar gitmesem mi (ben genelde bu sebeple tatil yapmıyorum); sanırım hiçbir zaman kafamı tam olarak boşaltıp tam bir saflıkla tatil eğlencesine hazır olamayacağım.
Bu yıl artık alman turizm firmaları yepyeni bir sisteme geçmiş. Gittiğin otelin, ülkenin önemi yok. Onlarca otelin listelendiği kalın kalın tatil kataloglarına göre çok daha mantıklı. Otele artık yıldızına göre standart hizmetini vermesi gereken bir yer olarak bakılıyor, ülkenin ise kültür gezisi yapmıyorsan önemi yok. Önemli olan senin ne istediğin: Ailemisin? deniz kum güneş mi? gece partileri mi? kafa dinleme mi? yaş aralığı? Etrafda küçük çocuk olmasın mı? (Bu özelliği isteyeceğim aklıma gelmezdi). Neydi o eskiden koca katalogdan bir otel seçme zorunluluğu, uykuma girerdi en iyisini seçtim mi diye.
Gemiler artık çok ucuzlamış. Sanırım yakında Akdeniz güneşinden yararlanmak isteyen Avrupa’lı turist tatilini Türkiye, Fas vs. diye almayacak. Türkiye sahillerinin karşısına çektikleri gemilerde daha problemsiz bir tatil yapacaklar. Gene de bu yıl Türkiye fiyatlarının Yunanistan ve İspanya’dan yüksek olmasından gurur duydum. (Pahalı olmak gurur duyulacak bir şey gibi geldi bana)
Almanya’da hiç bir şey son dakika yaklaştıkça ucuzlamıyor, bugün sağlamasını yaptım. Hatta tüketicinin korunması amaçlı çıkacak bir kanunda, satıcı “son dakika” tanımının normal fiyattan daha ucuz olmadığını belirtmek zorunda kalacak, geçenlerde okuduğumu hatırlıyorum bir yerde.
Neyse ben bavulumu yapmak üzere eve dönüyorum. Sonra görüşmek üzere.
Not: Hollanda’nın adaları, kuzey denizi, Norveç kıyıları da cennet gibi çok sevdiğim yerler arasında, ancak sezonları yılda 5-10 gün. Son beş yıldır tam bir son dakika ustalığı ile yüksek sezonlarını yakalamayı başardım. Bu yıl ağustos ayında bir tatilim daha olacak oralara, kuzey güneşini son dakikada yakalamayı başarırsam. Sizleri de beklerim.
Yazıları posta kutunda oku