Meksika Zirvesi’nde G-20’nin Batılıları ülkelerinin borçlanma maliyetlerinin sürdürülemez düzeye yükselmesiyle büyüyen ekonomik krizin çözümünde,Ekonomi politikalarını,”Ülkeler mali konsolidasyon ve sıkı bütçe disiplini ile ekonomik büyüme,istihdam ve sosyal sorunlarını çözme dengesinde ortak reformlar uygulayacaktır”sihirli formülüne bağladı.
Nitekim İspanya hükümeti bu yılın bütçe hedeflerini tutturmak için harcama kesintileri ve vergi artışlarından oluşan 30 milyar euro tutarında bir tasarruf paketini hayata geçirmeye hazırlanıyor.
New York’ta ise Wall Street karşıtı eylemcilerin “Ayağa kalk,mücadeleyi bırakma“sloganıyla başlattığı kapitalist sistemi protesto eylemleri giderek ABD’nin bir çok kentine genişliyor…
Kemerler sıkılıyor,protestolar yayılıyor, büyümenin nasıl sağlanacağı ve sosyal sorunların nasıl çözümleneceği merak ediliyor!
*
Öte yanda Çin,modernizasyona tabi tuttuğu sosyalizmini küresel güç yapmak hedefinde dünya ekonomisinde istikrarın olabilmesi ve finans piyasalarında risklerin azaltılması,yükümlülüklerin yerine getirilmesi için Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası yönetiminde reform yapılmasını,
Reformun ardından dünya ekonomisinde bankaların yapılandırılması,finansal mimarinin reforme edilmesi,piyasalara işlerlik kazandırılması,yeni bir döviz rezervinin oluşturulmasında etkinleşmeyi istemektedir.
*
Bu gelişmelerin bileşkesinde Kuzey Afrika’da Arap Baharı süreciyle demokratik kurumların inşasının güçlendirilmesi ve ekonominin batıya hızlı entegrasyonu süreci devam ede-dursun, 14 Haziran’da ABD Başkanı Barack Obama yeni Afrika Stratejisini açıklamıştır.
ABD’nin yeni stratejisi, Çin’in 2009’dan itibaren zengin petrol ve maden rezervlerine sahip Afrika’nın en büyük ticari ortak haline gelmesine karşı hamlesi sayılıyor.
Bu anlamda iki ülkenin G-20 Zirvesinde de beliren küresel güvenlik,istikrar ve büyüme anlayışları farklılığından insanlığın geleceği beliriyor.
*
Yakın gelecekte dünyanın en büyük ekonomisi durumuna ulaşması umulan Çin’in Afrika’da yatırım stratejisini bilhassa madencilik ve petrol sektörlerinde yaptığı doğrudan sermaye yatırımları oluşturmaktadır.
Çin,Afrika İşbirliği Forumu çerçevesinde insan hakları ve ulusal haklar konusunda ülkelere kalkınma desteği veriyor ve altyapı yatırımları ile ekonomik rekabette öncelik alıyor.
Bu yatırımlarla zengin stratejik önemde yer altı kaynakları ekonomisinde Afrika’nın en büyük ticari ortağı olmak yanında hammadde gereksiniminin sürekliliğini sağlıyor.
Yatırımlarda bulunduğu ülkelere vatandaşlarını taşıyor-kolonileşiyor,Çince öğrenimini teşvikle kültürel bağları geliştiriyor.
Üstelik hammadde kaynaklarıyla ürettiklerinin pek çoğunu da ABD pazarlarına satıyor,karşılığında sağladığı ekonomiyle yeniden Afrika’ya yatırım yapıyor-ki,bu sirkülasyonla ekonomik etkinliğini durmaksızın pekiştiriyor!
*
ABD’nin yeni Afrika Stratejisi,Sahra Çölünün güneyindeki tüm Afrika’yı kapsamaktadır ve Afrikalının geleceğine atıfla iki bileşenden oluşuyor!
Birincisi Afrika ülkelerinin siyaseti ve sosyal politikalarında demokratikleşmenin inşası ile küresel güvenlik,istikrar ve büyümenin sağlanmasıdır.
İkincisi ekonomi,yatırım ve ticaret alanlarında gelişmelerin hızlandırılması ve küresel entegrasyonun sağlanmasıyla Afrikalının küresel refahtan pay almasıdır.
Teminen ABD’nin küresel liderliğinin, hükümetlerin karşı-karşıya kaldıkları güvenlik sorunlarında ve iç anlaşmazlıkların çözümünde en temel garanti olduğu iddia ediliyor!
*
Ne ki ABD’nin Afrika’daki liderliği Çin’in kurduğu sağlam ekonomik ortaklık stratejisinin sarsılmasından geçiyor.
Çin’in Afrika’daki ekonomik stratejisini sarsmak için, ABD yüzlerce yıldır süren kapitalist sömürünün yol açtığı sosyo-ekonomi üzerindeki siyasi yapı,savaşlar,darbeler,
istikrarsızlık,iç savaşların üzerinden geçiyor!
O nedenle asker devrededir -nitekim, ABD’nin 53 Afrika ülkesinde askeri ilişkileri ve askeri operasyonlarını yürüten AFRICOM komutanlığı (US Africa Command), bu ülkelerde terörle mücadeleyi,istikrarsızlıkları,darbeleri,iç savaşları öne çıkararak vaziyeti ekonomik rekabetin dışına çıkarmanın gayretini gösteriyor.
Bu amaçla AFRICOM önce Tunus’ta sonra Libya’da idi -şimdi, terörle mücadele adına Fas’ta,Nijerya,Cezayir,Mali,Moritanya’da,Nijer,Burkina Faso,Çad ve Senagal’dedir.
*
Afrika insan hakları- özgürlükler ve ulusal haklar bağlamında bir yanda Çin’in doğrudan sermaye yatırımlarına öte yanda ABD’nin tarihi yüz kızartıcı sömürge ilişkisine muhatap oluyor.
Uluslararası Para Fonu tahminlerine göre 2012’de yüzde 6 ile dünyanın en hızlı büyüme gösteren dinamik Afrika ekonomisi-bu bağlamda,bir yanda Çin öte yanda ABD’nin ekonomik ortak olmak mücadelesinde hem gelişmenin hem karışıklıkların ya da hem umudun hem kaygının kıtası olmaya devam ediyor.
*
Mesela, Çin’in Ulusal Petrol şirketi -China National Petroleum Corp.- Sudan’da zengin petrol kaynaklarında işletici ve Hartum’da petrol rafinerisi ortağıdır.
Bir süre önce plebisit ile Sudan ve Güney Sudan olmak üzere ikiye ayrılınca,Güney Sudan hükümetinin desteklediği silahlı gruplar Çin’in işlettiği petrol sahalarına silahlı eylemler düzenliyor-ki,silahlı grupları Eritre ve Çad’ta ABD’nin AFRICOM komutanlığı eğitiyor.
Çin’in petrol üretimi zorlanıyor ve zarar ediyor!
*
Ya da Kongo! Trilyonlarca dolar değerinde çok zengin maden kaynakları üzerindedir -ne ki,ABD’nin AFRICOM komutanlığı desteğinde komşusu Ruanda ve zengin petrol kaynaklarını ABD’ye açan Uganda ile giriştiği savaşta sonuç alamamıştır,sorunu sürüyor.
Kongo ile dış ticareti 2010’da 6 milyar dolar olan Çin süren sorunlardan zarar görüyor.
*
Batı’da birçok ülkenin borçlanma maliyetlerinin sürdürülemez düzeye yükselmesiyle büyüyen ekonomik krizin çözümüne Afrika’lının yüzyıllık tecrübesini yeniden kullanıp-kullandırmayacağını göstereceği yeni bir dönem başlıyor.
Tarihin gelişiminde bu noktada küresel güvenlik,istikrar ve büyümenin önce insan hak ve özgürlükleri odağından sonra ülke ekonomisine daha sonra küresel boyuta yansıması gerekiyor.
O nedenle ilk kez Afrika’lı dünyanın ekonomik kaderini elinde tutmak gibi büyük bir koza sahiptir, ya tarih boyunca yapıldığı üzere kapitalizmin hedefleri doğrultusunda dönüşecektir ya da Afrikalı ekonomik ve siyasi işbirliklerinde bizzat kendinden hareketle küresel ekonomiye bağlılığını kesintisiz sürdürecektir.
*
Afrika üzerinde ABD ve Çin’in rekabeti yarını belirleyen önemli bir unsur olmaya devam etmektedir.
ABD’li Wall Street karşıtı eylemcilerin başlattığı “Ayağa kalk,mücadeleyi bırakma”sloganlarıyla,insanların hakları ve özgürlük arayışları giderek yayılıyor.
Şişkin cüzdanının üstünde oturan hasis kapitalist ya da Sam Amca’nın kara kara düşünmesi gerekiyor -rağmen,fısıltısı derinden geliyor.
“Alışmamış kıçta don durmaz”diyor ve “Bak,nasılda birbirlerine girmek üzereler!”diye Ortadoğu’ya işaret ediyor.
Yine de aydınlığın nedeni umudunuzu asla kırmayınız ve savaşımınıza devam ediniz.
6.7.2012
Bir yanıt yazın