Radyo ve televizyonlarda bir reklam yayınlanmakta idi.
Sigarayı bıraktırmak için, sigaranın zararlarını anlatan bu filmde şöyle deniyordu :
“Sigara tüberküloz yapar, ülser, kanser yapar, sigara öldürür…
Yetmedi mi ?”
Bu arada “donk” diye dehşet verici bir ses eşliğinde son vurucu darbe yapılıyor :
“Sigara cinsel iktidarsızlık yapar.”
Yani; ülser, kanser, ölüm vız geliyor da, en büyük tehlike cinsel iktidarsızlık.
Verem olmaya razı olarak, ülser olmaya kulak asmadan, kanser olmaya tınmadan, sigara içmeye devam edenler için en büyük tehlike; cinsel iktidarsızlık olarak gösteriliyor.
“Hayata bakış açısı bu yerden (!) olunca” bir çok şeyin önemi ve derecesi değişiyor.
Daha dün, Türkiye’nin Başkenti Ankara’nın en büyük bulvarlarından birinde; arabalar yollarına devam eder, insanlar yürürken, birden asfalt yarılıyor ve yürüyen insanlardan biri ortadan kayboluyor.
Korku filmi gibi…
Kaybolan insan –ki o bir işçi- bir gün sonra; yerin onlarca metre altında, inşaatı devam etmekte olan bir metro tünelinin yüzlerce metre uzağında, bir başka durakta ölü olarak bulunuyor.
Sonra ne oluyor…
“donk”
Dere yatağına yapılan, senelerden beri sahipsiz bırakılan, içini sel ve çamur kaplayan bu tünel açıldığı zaman, bütün vagonları ile treni sel götürürse ne olacak.
Sorumlusu yok.
İyi ki de yok, yoksa bir başka gariban işçiyi sorumlu diye yakalayabilirler.
Yetmedi mi…
Daha birkaç gün önce, yüzlerce terörist; asker ve jandarmanın bulunduğu bir karakola saldırıyor.
Sekiz asker şehit, onlarca asker yaralı.
Sayıları üç yüz-dört yüz olarak gösterilen teröristler sıcak takip ve abluka altında…
Sonra ne oluyor…
(Bu defa bu kelimeyi siz söyleyin…)
“donk”…
Mardin Derik İlçesinde göreve giden polis aracı havaya uçuruluyor, Üç polis ağır yaralı, bir polis akşam evine dönemeyecek…
Çünkü hayatını kaybediyor.
Yetmedi mi…
Daha düne kadar dost ve din kardeşi olarak tanımlanan bir ülkeye cephe alınıyor.
El alem uzaydan fotoğraf çekerken,bizim uçağımız alçak irtifadan yollanıyor.
Uçak bombalanıyor.
İşine giderken asfaltta kaybolan işçi gibi, aracının içinde hayatını kaybeden polis gibi, göreve giden pilotlar kayboluyor.
Sonra ne oluyor…
Artan hayat pahalılığı, icra takipleri, hacizler, senelerce süren tutukluluk süreleri, eğitimin sorunları, rafa kaldırılan Atatürk ilke ve devrimleri, torba kanun, çuval dava yargılamaları, Anayasa değişiklikleri, açılımlar arasında kaybolan gündem, güme giden sorunlar…
Yetmedi mi ?
“donk”
Hayata bakış açısı başka yerden olunca…
Nedenini aramaya ve başka çözüm bulmaya gerek yok.
Av.A.Erdem Akyüz
Bir yanıt yazın