Dr. Gülümser Heper / İLK KURŞUN
17 Haziran 2012 , Pazar
Irak Kürdistan devletini kim doğurdu arıyorsanız söyleyeyim. Türkiye. Evet, her koşulda Irak’ın bütünlüğüne saygılıyız diyen Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Kürt devletini doğurmuştur. Türk hükümeti ve müttefiki ABD, bölgede Kürt devleti kurulmasının Türkiye sınırları içerisindeki ve Suriye gibi diğer bölgedeki Kürtlerin ayrılma taleplerini başlatacağını bilerek Irak Kürdistanı’nı kurdurtmuştur.
Biliyorsunuz 1991 ve 2003 Körfez savaşı sürecinde Türkiye bölgedeki Kürtlere sahip çıkarak süreci başlattı. Bu ilk süreçte bölgesel Kürt hükümeti olarak tanımlanan şey aslında Kürt Devletinin ana karnındaki hali yani bizzat kendisi idi.
1991’den sonra Ankara hükümetlerinin Bölgesel Kürt Hükümeti ile ivme kazanan ilişkisi mültecilere yardımdan ziyade bir ilişkidir. Bu fedakarlık gösterileri Kürt hareketine ivme kazandıracağı bilinerek yapılmıştır. 1991 Körfez savaşında mültecileri kabul eden ve ardından da onlara ülkelerinde güvenli bölgeler oluşturulmasını talep eden Türkiye, Kürt devletinin temellerini atmıştır. Kürtlere Güvenli alan ve Uçuşa kapalı zonlar oluşturulması projesi Irak ordusunun Kürtlere karşı direncini kırmıştır..
Artık Uluslar arası platform Türkiye’nin Kürt devleti kurulmasındaki aktif çabasının meyvelerini yorumlar hale gelmiştir. Uluslar arası platform, Kürt bölgesinde 2012 yılı itibariyle 900 e yakın Türk firmasının çalışıyor olması ve süreçten ekonomik kazanımları olmasını vurgulamakta. İş, kültürel ve sosyal alanda Türk hükümetinin kazanımları olması ve Türkiye’den ithalatın %7’sinin Kürt hükümetine gitmesini Türkiye hükümetinin kazanımları olarak tanımlamakta. Bizlerde onlara şu soruları soruyoruz: Bu gelirler Türk hükümetinin bölgede Kürt devleti kurulmasındaki emeği için gerçekten bedel midir? Yoksa bahşiş midir?
Türkiye’nin İran’dan gaz alımını durduracak önemli bir plan bilindiği üzere gündemde. Bu plan merkezi Bağdat hükümetinin kabul etmemesine rağmen Mayıs 2012 de gündeme alındı. Bölgesel Kürt hükümeti ile Türk hükümeti arasında anlaşmaya varılan plan şöyle: Kürt bölgesinden Türkiye’ye iki petrol ve bir de gaz boru hattı çekilmesini öngörüyor. Türkiye’ye ekonomik getirisi vurgulanmaya çalışılan bu planın tek bir neticesi olacaktır ve de tüm eylem bu amaç üzerine planlanmıştır. Bu plan işlediğinde Bölgesel Kürt Devleti, Bağımsız Kürt Devleti olacaktır. Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın Bölgesel Kürt Devletini Batı’ya açılan bir kapı olarak değerlendirmesi de bu yüzdendir.
Bu aşamada PKK sorununda sorulacak sorular da vardır. Bölgesel Kürt Devleti Türk hükümeti ile birlikte PKK’ya karşı mücadele edecek midir? PKK kamplarının Bölgesel Kürt Devletinin sınırları içerisinde olması da Kürt hükümetinin bir kozudur. Gaz hattının kabulü ile bağımsızlığını kazanan Kürtler, PKK’yı bir sopa gibi elinde bulunduracağı tartışmasızdır. Bağımsız Kürt devletinden PKK mücadelesi için işbirliği ummak safdilliktir. Yani Bölgesel Kürt Devleti bağımsızlığını kazanmakla birlikte Türkiye’de PKK sorunu her koşulda devam edecektir.
Türkiye’nin yürüttüğü Ortadoğu politikası ile bölgede bir düşman daha kazanması tabiîki sürpriz olmadı. Irak Başbakanı Nuri al-Maliki’nin siyaseten İran’a kayması ve Suriye başkanı Beşar Esad’ı desteklemesi ve Recep Tayyip Erdoğan’a karşı gittikçe artan kini AKP hükümetinin eylemlerinin neticesidir.
Daha önce Türk hükümetinin kabile başı olarak tanımladığı Mesud Barzani’yi Nisan ayındaki Türkiye ziyaretinde devlet başkanlarına yaraşır bir şekilde karşılanması dikkate değer. Barzani’nin konuşması sırasında Kürtler’in kendi geleceklerini belirleme hakkını vurguladığı konuşmasına ise hem Türk yetkililerin hem de medyanın sağır olması da aynı önemlilikte.
Kısacası, Türkiye şu anda hem kendi, hem Irakta’ki bölgesel Kürt Devleti hem de Suriye’deki Kürtlerin sorunlarıyla karşı karşıya. Aynı zamanda PKK terörü ile de mağdur durumda. Türkiye’deki Kürtlerin Iraktaki bağımsız Kürt devletine geçmesi pratik olarak mümkün değil ise Türkiye Kürt devletini neden doğur muştur? Cevap tabiî ki İsrail ve ABD’nin programı olması dolayısıyladır. Bu sürecin gideceği yeri Barzani Nisan ayında bize zaten söylemiştir. Ama basın duymamıştır. Şimdi kendi varlığının devamı için ülkesinin bölünme sürecine onay veren bir AKP hükümeti ve destekçisi CHP hükümeti var. Bu sürece susan bir de ordusu var. Bu kadar ihaneti Cumhuriyet kendi içinden nasıl çıkartmıştır? Pes…
……………………..
Kaynak : İlk Kurşun
Bir yanıt yazın