Ataturk – Mal Varlıgı ve Hitler hk. : SUKRU SERVER AYA

 

Bay Mustafa Armağan - SSAYA

Kimden: SS Aya <[email protected]>
Tarih: 13 Haziran 2012 17:17
Konu: Ataturk – Mal Varlıgı ve Hitler hk.
Kime: [email protected]
Cc: Azmi Güran <[email protected]>

 

Bay Mustafa Armağan

 

 

 

[email protected]

 

mustafarmagan

 

 

 

 

 

“Atatürk’ün Mal Varlığı” başlıklı yazınız ve size gönderilen tepki mesajı, muhterem dostum Ord. Prof. Dr. Azmi Güran Bey tarafından benimle de (birçok konular gibi) paylaşıldı.

 

 

 

“Tarihçi veya başka sıfatınız nedeniyle” Başbakanlık Arşivlerinize girmeyi başaran bir yazar olarak, sunduğunuz belge ve bilgiler, Atatürk’ün mazisinde mavi boncuk arayan veya onun imajını kirletmek isteyenler tarafından takdir edilebilir. Bu nedenle, karşı düşüncelerimi yaşımın ve okuduklarımın rahatlığı içinde, aşağıdaki gibi özetlemek isterim:

 

 

 

1. Sunduğunuz ve Atatürk’ün Başbakanlığa yazdığı 23.6.1937 ve 11.6.1937 tarihli yazılar, bu mülk ve emvalin nasıl ve hangi amaçlarla geliştiği, kamunun aydınlatılması için kullanıldığı ve nihayet esas sahibi Türk Milletine verildiği, yeteri kadar açıktır. Bu nedenle Atatürk’ü fırsatçı ve muhteris servet düşkünü göstermek gayreti, yersiz ve yakışıksız olması dışında, güncel hayatımızla ilişkili ve öğretici olmadığı için, okuyucuyu aldatmayı ve gerçeklerden saptırmayı amaçlamakta ve bu gerçekler arz edilirken, esas ilgilendirecek gerçekler halkın gözünden kaçırılmaktadır. Siz, bunca belge ve bilgiyi sunarken,  Mustafa Kemal’in Halep’ten İstanbul’a gelebilmek için atlarını Cemal Paşaya emanet ederek borç para aldığını, ayrıca Ankara’da Millet Meclisini açış arifesinde Müftü Rıfat Börekçi efendiye ikram edebilecekleri bir fincan kahvenin bile olmadığını ve Rıfat efendinin Ankara esnafından topladığı bozuk para bin lirayı getirip Mustafa Kemal’e vererek halkın desteğini gösterdiğini neden söylemezsiniz?

 

 

 

2.  Bu haberinizle okuyucunuzun aklına yetmiş beş sene evvelki bir olayı aktarırken, acaba çok daha önemli ve güncel gerçekleri dikkatten kaçırmıyor musunuz?  Örneğin,  FG Hoca Efendinim dünyaya yayılmış ve çığ gibi büyüyen serveti nereden nasıl oluşmuştur? Aynı bağlamda iktidara geldiğinde maaşının yetersizliğinden yakınan Sayın RTE ve ailesi son on yılda nasıl dünyanın en varlıklı hükümet başkanlarından biri olmuştur? Hatta gazetenizin bulunduğu mükellef binanın “vergisi ödenmiş hangi helâl kazançlarla yapıldığı”, okuyucular için daha enteresan haber olabilir!

 

Bırakın, İsmail Cem şöyle demiş böyle demiş, şu olmuş bu olmuş! Atatürk bütün varlığını Türk milletine bağışlamış mı? Birinci sual bu!  İkinci ve üçüncü çok daha önemli sualler ise, Sayın RTE ile FG Hocanın,  muazzam servetlerini Türk Milletine bağışlama niyetlerinin olup olmadığı, varsa bunun belgelenmesidir.  Yoksa, gerisi “laf olsun, torba dolsun, okuyucu  uyusun” edebiyatıdır!

 

 

 

Gelelim, ikinci tasalluta, Hitler ile Atatürk arasındaki yazışmalarda, “buzağı aramanıza”! Örnek – ispat – belge olarak sunduğunuz yazılarda, devletlerarası mutat nezaket sözleri teati edilmiş olup, okuyucunun aklı, imkânsız bir varsayıma yönlendirilirken, HİTLER–TÜRKLER-YAHUDİLER-ERMENİLER arasındaki önemli güncel bir olay ve bunun tarihsel belgeleri, en azından okuyucuya duyurulmamaktadır.

 

 

 

special-news/93-hot-news12/91643-israilden-turkiyeye-misilleme   Gazetede Knesset’te “Ermeni soykırımı” konusunun ilk defa ele alınmayacağı belirtilirken konunun geçen Aralık ayında Eğitim Komisyonu’nda görüşüldüğü, bunun da bir “ilk” oluşturduğu dile getirildi.”

 

 

 

Güncel “One-Minute” ile başlayıp “Mavi Marmara” olayı ile zirve yapan haberler ile Sayın RTE’ nin 2005 ve 2007’de Münih ve New York’ta bütün dünyaya çektiği rest,  (bak: http://armenians-1915.blogspot.com/2012/05/3352-video-untruth-about-armenian.html)  Knesset haberi ile kesişmektedir. Bu nedenle yukarıdaki Knesset haberini ve “Knesset’tin  22.000 kişilik Ermeni Nazi alaylarının Yahudileri kamplara sürmekteki hizmetlerinden habersiz olduğunu”  vurgulayarak bu tarihi gerçek ve aymazlığı bütün dünyaya öğretmeniz çok daha ilginç olmaz mıydı? Nitekim:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Evet Bay Armağan, siz Hitler ile Atatürk arasında bir karakter-ideal birliğini (Naziliği) ihsas ederken, Atatürk’ün silah arkadaşı Behiç bey, on binlerle Yahudi’yi ölümden kurtardı. Daha fazlasını Yahudi kaynaktan öğrenmek için publication./lm/044/5.html  

 

 

 

Fakat ne siz, ne de büyük bir TESEV-ERMENİ Diyaspora – ÖZÜRCÜLER sempatizan ve yazarlarını kadrosunda barındıran gazeteniz, bırakın Türklüğü veya Cumhuriyeti savunmayı, DOGRULARI dahi savunmazsınız, çünkü Atatürk’ün 1931de söylediği <Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. Yazan yapana bağlı kalmazsa, değişmeyen gerçek insanlığı şaşırtacak bir nitelik alır.> öğretisi de, kendisi gibi, pek kadir bilmez ve yeterince okumaz/öğrenmez zamane kuşağına yabancıdır!

 

 

 

SONUÇ:  Okuyucuya göre işin içinde iki Mustafa var; birisi “KEMAL Mustafa”, diğeri ise “Armağan Mustafa”… Ortada bir de “mal” lâfı var!  Ancak “malın kimde olduğu veya kimin mal olduğu” okuyucunun genel bilgi ve takdirine kalmıştır.

 

 

 

Özür ve aydınlanma dileklerimle

 

Şükrü S. Aya – İstanbul,  14.6.2012

 

 

 

Bay Mustafa Armağan - ssaya

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir