”Kalbimiz kraliçe şehirde…”
AA
Yunanistan’da aşırı sağcı Altın Şafak partisinin lideri Nikos Mihaloliakos, kendisine, Hitler’in ”lider” anlamına gelen unvanı ”Führer” diye hitap edilmesine kızmadığını söyledi
Nikos Mihaloliakos, Proto Thema gazetesine verdiği röportajda, ”Sizi Führer ya da faşist olarak tanımlamalarını nasıl karışılıyorsunuz?” sorusuna ”İnanın beni hiç kızdırmıyor. Ailem, vatanın özgürlük mücadelesinde kendi payına düşeni ödemiş bulunuyor. Kolejlerin Amerikan çocukları, ordunun üç aylık görev sürelileri beni faşist olmakla suçlayamaz” yanıtını verdi.
Uzun yıllar önce Hitler lehine yazdığı yazısı hala eleştirilen Mihaloliakos, ilgili açıklamasında, ”Hiçbir şey için pişman değilim. Yazdıklarım iki büyük savaş arasındaki dönemle ilgiliydi. Hitler’in, Yunanistan’ın düşmanı olduğu dönemle ilgisi yoktu. O dönemde yaşasaydım elbette savaşacaktım. Nasıl olsa o dönemde Yunanistan’da da İoannis Metaksas’ın 4 Ağustos rejimi ona benzer tipteydi” dedi.
Eşi Eleni Zarulia ile büyük bir aşk yaşadığını söyleyen Mihaloliakos, ”Eleni, 1980’li yılların ortalarından beri Hrisi Avgi mücadelecisi. Kaldırımlarda, çatışmalarda tanıştık. Ortak mücadelelerimiz bizi yakınlaştırdı ve hayatlarımızı birleştirdik. Benim en büyük destekçimdir” ifadelerini kullandı.
Habere göre, resmi koruma kullanmayan Mihaloliakos, evinin önünde bekleyen örgüt mensupları tarafından korunuyor. Örgüt üyeleri, Mihaloliakos bürosunun giriş kapısından geçerken de saygı duruşunda bulunuyor.
”Kalbimiz kraliçe şehirde (İstanbul)”
Mihaloliakos’u, katıldığı etkinliklerde eşi ve kızı da yalnız bırakmıyor. İstanbul’un Fethi dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Hrisi Avgi mensuplarına konuşma yapan Mihaloliakos’un, Türkler ve yasadışı göçmenler aleyhinde sloganlar attırarak kalabalığı coşturduğu belirtilen haberde, Mihaloliakos’un ”Kalbimiz kraliçe şehirde (İstanbul). Yaşasın Konstantinos Palaiologos” diye bağırarak konuşmasına son verdiği bildirildi.
Mihaloliakos, Proto Thema gazetesine verdiği mülakatta yöneltilen, ”15 milyon Türk’e karşı artık sadece 3 bin Rum’un yaşadığı İstanbul’u talep etmek bugün gerçekçi olabilir mi?” yönündeki soruya karşılık ise ”Yahudiler asırlar sonra, 1948 yılında, atalarının topraklarında devlet kurmayı başardılar. ’Silahları alarak Türkler ile savaşmamız gerekiyor’ demiyorum fakat asırlarca Helenizm’in Küçük Asya, Pontus ve Doğu Trakya’da var olduğunu unutmamalıyız” dedi.
Bir yanıt yazın