Amerika Birleşik Devletlerinin, bizim halk dilinde kısaca Washington diye adlandırdığımız ve ABD’nin başkenti Washington’un da içinde yer aldığı “District Of Columbia” eyaletinde, Kıbrıs’ı iyi tanıyan ve Kıbrıs konusunu Rumların lehine iyi bilen Rum asıllı Amerikalı Avukat Athan T. Tsimpedes (Zimpides okunur) tarafından bir dava açıldı.
Dava evrakı ve Mahkeme ilanı, Washington’da 1667 K Sokak NW Daire 690’da bulunan KKTC Washington Temsilciliğine de iletildi.
Davayı açanlar KKTC’ye gönül vermiş 30 kişi…
Susan ve John Latchford, Maureen ve Ray Ager, Collette ve John Michael Bailey, John Booth, Peter Brooks, Chris Charnock, Patricia Clarke, Annette de Graff, Gordon ve Valerie Edgar, Nicholas Gee, George ve Margaret Griffith, Howard Grocock Bridget Hall, Howard ve Barbara Hind, Ian ve Zoe Hogg, Phil ve Judith Jackson, Greg ve Sandra Kocinski, Svetlena Martina, Bruce ve Dorothy Neill-Gourlay, Robert ve Diane Palmer, David ve Susan Petch, Jan ve Tony Potter, John Quinn, Julie ve David Shenton, John ve Suzanne Todd, Chris Walter, John ve Velma Ward, Stephen ve Kathleen Watts, Tony Westell, Julie Wheeler ve Roger Williams.
Listede görüldüğü gibi, davayı açanların çok büyük bir kısmı da İngiliz.
District of Columbia Eyaleti Mahkemesine yapılan dava başvurusu toplamda 77 sayfa. İçinde yer alan tanım ve ithamlar ise gerçekten çok aşağılayıcı.
Bunlardan bazılarında KKTC için “Hükümet olduğunu iddia eden ve yasadışı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti toprakları ve mülkü üzerinde 40 bin Türk askerinin kaba kuvveti ile hükümetçilik yapan”, “Yasadışı, tüzel kişiliği olmayan adi şirket” veya “Yasadışı, tüzel kişiliği bulunmayan ortaklık” veya “Yasadışı Ticari Kuruluş” tanımı ve tarifi yapılmış.
Satış işlemleri, “Düzenbazlık işinin şekli, tapu kayıtları tutmak ve koçan (tapu) isdar etmek gibi egemenlik haklarına sahip yasal olarak tanınmış bir hükümet iddiasında bulunmak ve dolandırıcılık yapmak” şeklinde tarif edilmiş.
“Kitlelere yönelik tanıtım, pazarlama ve reklamlarla KKTC, yasadışı olarak reklam yapmakta ve tatil evleri ile taşınmaz mülkleri yasadışı veya kusurlu ‘Kuzey Kıbrıs’ unvanı, ‘.. … Bankası’ desteği ile pazarlamaktadır” cümlesiyle direkt olarak KKTC hükümeti ve KKTC’de görev ifa eden bir banka suçlanırken, “KKTC, 1974 yılında yer alan ve sivillerin acımasız bir şekilde mülklerinden atıldığını içeren karanlık bir tarihi saklamaktadır ve davacılarda, bu dolandırıcılık komplosunun kurbanlarıdır” ithamı ile de KKTC suçlanmaya çalışılmaktadır.
Belli ki, Rum asıllı Amerikalı Avukat, 21 Aralık 1963‘de Türklere yapılan Rum saldırılarını, BM Bilirkişi Heyeti Başkanı Ortega’nın hazırladığı ve kendi ismi ile anılan “Ortega Raporu”nu, 1964 yılında göçe zorlanan 30 bin Kıbrıslı Türkü ve onların geride bıraktıkları taşınır ve taşınmaz malları, 1974 Mutlu Barış Harekatından sonra kuzeye geçen 60 bin Kıbrıslı Türkün güneyde bıraktığı taşınmaz mallarını ve bu taşınmazların başına gelenleri unutmuşa benziyor.
Nasıl olsa bir gün bunlar dünya üzerinde geçerliliği ve yaptırımı olan bir mahkemenin önüne konacak.
Suçlamaların arasında, KKTC’nin aynen ABD’de yasadışı olarak addedilen Mafya gibi çalıştığı ve yasadışı faizlerle para borçlandırdığı da var.
Hızını alamayan bu Rum asıllı Avukat Bay Tsimpedes, KKTC’yi kara para aklama merkezi olarak da suçluyor başvuru evrakında.
Tabii ki, söylediklerinin arkasında durabilmesi ve iddialarının söz konusu Mahkemece dikkate alınması için bunları ispatlaması gerekli.
Sonuç olarak; Şimdi 1963-1974 yılları arasında soykırıma uğradığımızın evraklarını mahkemenin önüne koymak ve uğradığımız zararların Kıbrıs Rum Cumhuriyeti tarafından ödenmesini talep etmenin tam zamanı…
Herhangi bir suçları olmadan yollardan toplanarak acımasızca öldürülen Türklerin katillerinin yakalanmasını talep etmek ve hesabını sormak gerekiyor bu kişilere.
Ve de KKTC aleyhine dava açılmasının kapılarını açan, tarla diye, tarla fiyatına ipotek aldıkları toprağın üzerine yapılan evlere de -hasbelkader aynı toprağın üzerinde oldukları için- el koyarak evi yapan kişilere hiçbir bedel ödemedikleri için bu bankadan da hesap sorulması gerekiyor…
Ata ATUN
1 Haziran 2012
Bir yanıt yazın