30 Mayıs 2012 08:50 – 46 Yorum – 16,327 Okunma
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çamlıca Tepesi’ne tüm İstanbul’dan görülecek bir cami yapmayı planladıklarını açıkladı. 15 bin metrekare alan üzerine yapılacak cami projesi iki ay içerisinde başlayacak.
Başbakan Erdoğan, Üsküdar Belediyesi tarafından 8 milyon TL harcanarak Kandilli’de yapımı tamamlanan Geleneksel El Sanatları Merkezi’nin açılışını yaptı. Tarihi eserleri aslına uygun olarak yeniden canlandırdıklarını belirten Erdoğan, Ataşehir’de 5 bin 600 metrekare alan üzerinde yapılan Mimar Sinan Camii sonrasında 4 cami inşaatına daha başlanacağını belirtti.
Konuşmasında Çamlıca Tepesi’ne tüm İstanbul’dan görülecek bir cami yapmayı planladıklarını da açıklayan Erdoğan, 15 bin metrekare alan üzerine yapılacak bu caminin tüm İstanbul’dan görülecek şekilde dizayn edildiğini söyledi. Çamlıca Tepesi’nde bulunan televizyon Kulesi’nin yanındaki arazide yapılması planlanan cami projesine iki ay içinde başlanacak.
Başbakan Erdoğan, “İki ay içinde falan dozerler çalışmaya başlar. Bir an önce buraları bitirirken bunların altında aynı şekilde bu hat, tezhip, ebru bütün çalışmalara yönelik imkanlar da olacak. Buralara geçmişte nasıl kenarda medrese odaları varsa. Bunun da bu günkü anlamda yine çalışmalarını mimarlarımız inşallah yapıyorlar, yapacaklar. Çamlıca’daki bu dev cami İstanbul’un her yerinden görülecek şekilde dizayn edildi. İnşallah Üsküdar’ın camlarında artık farklı yansımalar olacak” dedi.
Osmanlı padişahları her daim camilerin bahçelerinde ki veya yanında ki türbelerde gömülmüşlerdir bilirsiniz..
Subject: [Neden Çamlıca Tepesine cami ve neden şimdi?..
31 Mayıs 2012 03:55 tarihinde Engin Demirkollu <engindemirkollu@gmail.com> yazdı:
Çamlıca tepesine İstanbul’un her yerinden görünecek bir cami yaptırmak fikri çok ilginç değil mi?..
İstanbul’u gözlerimiz kapalı bir an düşünsek, aklımızda ki resimde buram buram tarih kokan,her biri birbirinden güzel oya gibi işlenmiş camileri görmez miyiz?…
Bugün o değerde, o incelikte, o zarafette cami yapabilecek mimarlar, ustalar, sanatkarlar var mıdır?..
Ne kadar benzetmeye çalışılsa da, kıymetli taşlardan oluşan bir gerdanlığın yanında taklidi nasıl sırıtırsa, bugünün gözü ve zevkiyle yapılacak cami de asıllarının yanında öyle sırıtacaktır..
Eğer, modern bir cami düşünülüyorsa en yüksekte olması o güzelim tarihi camilere ayıp olmaz mı?..
Ve neden şimdi?… Uzun yıllardan beri İstanbul Belediyesi ellerinde değil mi ?..Kimse ne yaptıklarına, ne yapacaklarına karışmadığı gibi, harcanan bunca paranın kaynağını sormuyor bile….İstanbul’a yatırım üstüne yatırım yağıyor, köprüler, plazalar, gökdelenler, çılgın projeler… Bir tek, Çamlıca Tepesine cami yapmak kalmış demek..
Hani ? memur zammı konuşulurken, dikkatli olmamız lazımdı, hani ? Yunanistan gibi olurduk….
Halka gelince neden? birilerinin cebine akrep doluyor ki.. Ocak ayından beri sürüyor konuşmalar hala netice yok…
Çamlıca Tepesine cami projesi 2 gün önce ortaya atıldı, 2 ay sonra başlanacak…
Bütün bunların dışında, neden ? en yüksek yerde ve neden ? her yerden görünmesi önemli bu caminin..
Yoksa bir anıt gibi mi? algılansın isteniyor…Hani Ankara denince akıllara Anıtkabir gelir ya, onun gibi mesela…
Ve neden? bu kadar ani bir karar ve neden ? iki ay gibi kısa bir sürede başlanma emri, yoksa bir zaman sorunu mu? var bu caminin, İstanbul da hala bitemeyen Marmaray gibi bir proje varken…
Osmanlı padişahları her daim camilerin bahçelerinde ki veya yanında ki türbelerde gömülmüşlerdir bilirsiniz..Bilmeyenler için işte listesi… Hepsi dolu….
Saygılarımla,
Ulusalcı Gönüllü
Engin Demirkollu
Sultan II. Mehmed (Fatih): Fatih’te, Fatih Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
Sultan II. Bayezid (Veli): Bayezıtta Bayezit Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
Sultan I. Selim (Yavuz): Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
Sultan I. Süleyman (Kanuni): Süleymaniye Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
II. Selim (Sarı): Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde.
Sultan III. Murad: Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde yatıyor…
Sultan III. Mehmed: Ayasofya Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
Sultan I. Ahmed: Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
Sultan I. Mustafa: Ayasofya Camii önündeki türbesinde yatıyor…
I. Osman (Genç): Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
Sultan IV. Murad: Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
Sultan İbrâhim (Bazı tarihçilere göre “deli”): Ayasofya Camii bitişiğindeki türbesinde yatıyor…
Sultan IV. Mehmed (Avcı): Yeni Camii arkasında Turhan Valide Sultân Türbesinde yatıyor…
Sultan II. Süleyman: Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanunî Türbesi’nde yatıyor…
Sultan II. Ahmed: Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanuni Türbesi’nde yatıyor…
Sultan II. Mustafa: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
Sultan III. Ahmed: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
Sultan I. Mahmud: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
Sultan III. Osman: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
Sultan III. Mustafa: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
I. Abdülhamid: Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
Sultan III. Selim: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
Sultan IV. Mustafa: Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
Sultan II. Mahmud: Çemberlitaş’taki kendi türbesinde yatıyor…
Sultan I. Abdülmecid: Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
Sultan I. Abdülaziz: Çemberllitaş’taki Sultan II. Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
Sultan V. Murad: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde.
Sultan II. Abdülhamid: Çemberlitaş’ta Sultan II. Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
Sultan Mehmed Reşad: Eyüp’te Sultan Reşad Türbesi’nde yatıyor…
Sultan Vahideddin: Şam’da Sultan Selim Camii kabristanında yatıyor…
========
Kimden: ZEKI SAHIN <zekisahin@yahoo.com>
Gönderildiği Tarih: 1 Haziran 2012 8:26 Cuma
Atina’yı Partenon, Babil’i zigguratlar ve asma bahçesi kurtaramadı. Apollon tapınakları da Roma’yı kurtaramamıştı.
Canı çektiğinde esrar yaprağı katkılı nargile çekip, yanında bir kumpir veya patates kızartması ile bir şişe bira içebilmek için önüne gelenle yatıp her altı ayda bir ana Çocuk Sağlığı merkezlerinde kürtaj yaptıran birkaç milyon genç/dul kadın ile, aynı naneyi yemek için hap satmaya gönüllü işsiz-güçsüz birkaç milyon genç insanı olan bir memlekette her köşebaşında açılan cemaatsiz camiler yetmedi demek……
Bakın Endonezya’ya, bakın Pakistan’a, bakın Mısır’a, bakın sözde Müslüman diğer ülkelerin hal-i pür melaline….
Osmanlı’da bir dönem, İstanbul’u düşman donanmasından korumak için surların beyaza boyanması dahi akla gelmiş.
Evet, şimdi de “minareler süngü ve küçük kubbeler miğfer ve büyük kubbeler de kalkan olarak” kullanılabilir her halde…..
Din-iman-yalan-dolan, kullanılıp atılmak üzere hazır bekleyen renk renk prezervatifler gerçek…..
Şimdi “yeşil” renkli prezervatifler moda….
Bir yanıt yazın