Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ruhban okulu gibi sorunların çözümü için bazı adımlar attıklarını belirtirken Ruhban okulu meselesinin “anayasa ve laiklik ilkesi ile ilgili olduğu”nu söyledi.
ABD’nin Chicago ketinde yapılan NATO Zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Chicago Tribune gazetesiyle yaptığı mülakatta Ruhban okulu gibi sorunların çözümü için bazı adımlar attıklarını belirtti. Ruhban okulu meselesinin “anayasa ve laiklik ilkesi ile ilgili olduğu”nu söyleyen Gül, yeni anayasa çalışmalarına dikkat çekerek meselenin çözümlenebileceği inancını dile getirdi.
Abdullah Gül, AKP’nin, hiçbir zaman kendisini bir dini parti ile özdeşleşlemediğini, “demokrasiye odaklandığını, demokratik standartları yükselttiğini, Türkiye’yi dünyanın geri kalan kısmı ile entegre etmeye çalıştığını, köklü reformlara angaje olduğunu” kaydederek bütün bunların Arap Baharı ülkeleri için ilham kaynağı oluşturduğunun altını çizdi.
Abdullah Gül, Chicago Tribune Editoryal Kurulu üyeleri ile yaptığı görüşmede Ruhban Okulu konusuna ilişkin soruları da yanıtlarken herkesin inancına saygılı olduklarını, herkesin inancının gerekliliklerini özgürçe yerine getirebilmesi gereğine de inandıklarını vurguladı. Hükümetin de buna inandığını belirten Gül, “Ancak çözülmesi gereken bazı konular, sorunlar var ve onları çözmek için bazı adımlar atıyoruz” şeklinde konuştu.
“Okul meselesi, anayasa ve laiklik ilkesi ile ilgilidir” diyen Gül, “Tüm dinlere eşit muamele yapmalıyız. Ve okula bir çözüm bulmak için onun, İstanbul Üniversitesi’nin İlahiyat bölümüne bağlanması önerildi ancak bu, kabul edilen bir öneri değildi. Bu, incelediğimiz bir konudur” ifadelerini de kullandı.
ANAYASA ÇALIŞMALARI
Abdullah Gül, tüm inançlardan insanların dinlerini öğrenme ve öğretme özgürlüklerinin olması gereğine vurgu yaptığı mülakat sırasında “Eminim ki bunun, anayasa hazırlamak için halen yapılan çalışmalar ile çözümlenebilecek bir şey olduğuna inanıyorum” sözlerine ekledi.
Chicago Tribune’ün, İstanbul’daki Rumların sayısında son 100 yılda önemli ölçüde azaldığına dikkat çekerek hoşgörü ve azınlık haklarının kabülüne ilişkin verilen yeni sözlerin bu sayıyı nasıl etkileyeceği yönündeki sorusuna Gül, “Bunun farkındayız. Ortodoks vatandaşlarımızla, patrikle ve dini toplulukların liderleriyle sürekli temas içindeyiz ve onlar, attığımız adımlardan büyük bir memnuniyet duyuyorlar” karşılığını verdi.
“ADALET VE KALKINMA PARTİSİ DEMOKRASİYE ODAKLANIYOR”
Laiklerin İslam’in gelecekte Türkiye’deki siyaseye hakim olmasından kaygılandıklarına dikkat çekilmesi üzerine buna “hassas” olduğu belirtilen Gül, Türkiye’nin Arap Baharı ülkelerine ilham oluşturduğuna işaret ettikten sonra “İnsanlar, Türkiye konusunda yazdıklarında Türkiye’deki İslami hükümetten söz ediyorlar halbuki Adalet ve Kalkınma Partisi hiçbir zaman dini bir parti ile özdeşleşmedi” dedikten sonra şöyle devam etti:
“Gerçek budur ki, muhafazakar bir parti olan bu parti, demokrasiye odaklanıyor, demokratik standartlarını yükseltiyor, Türkiye’yi dünyanın geri kalan kısmı ile entegre etmeye çalışıyor ve Türkiye’de köklü reformlara angajedir, bütün bunlar da bu ülkeler için ilham kaynağıdır.”
Abdullah Gül, “Biz muhalefet iken bazıları, bizi radikal olarak niteleyerek iktidara gelirsek Türkiye’yi Batı’dan uzaklaştıracağımızı söylüyorlardı” dediği mülakat sırasında Arap Baharı ülkelerinin de rasyonel bir biçimde hareket edececeğini düşündüğünü de dile getirdi.
Chicago Tribune, Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamalarını yansıttığı makalesinde Chicago’daki Rum Ortodoks Piskoposu Demetrius’un değerlendirmelerine de yer verdi. Demetrius “Ruhbar Okulu’nu açmak çok olumlu olarak görülür. Dini özgürlükten söz etmek ve bunun ardından dünyaya kanıtlamak. Bu, dünyaya Türkiye’nin gerçekten değiştiğini gösterir” diye konuştu.
ANKA
Yazıları posta kutunda oku