TURK’lukten istifa eden Son Osmanli Seyhulislami Mustafa Sabri Efendi, Vakfi ve dusundurdukleri:
(Ahmet Dursun notu:Bu yazıda son şeyhülislam denmesine rağmen TBMM saltanatı 1 Kasım 1922’de kaldırmış olduğundan son şeyhülislam Medeni Mehmet Nuri Efendi dir.)
Mustafa Kemal onderligindeki milli uyanis bircok muftu ve din adaminca dadesteklenmis ve kisa zamanda yurdun her kosesine yayilmisti. Kimi din adamlarida bunu tam tersi bir tutum icindeydiler. Bunlardan birisi de Mustafa Sabri Efendi’dir.
ISTANBUL
Kaynak : Heddam.Com
Editor : GuvenTurk, 4 Nisan 2007 Carsamba, 14:56
Ilgili Haberler
•Tokat’a ihanet etmeyin!
•Gaziye kostekli saat hainin adina vakif!
Dunya Savasi ardindan Osmanli Imparatorlugu tarihe karisiyor, ve “hasta adamin”mirasi yagmalanmaya basliyordu. Bu korkunc tablo Mustafa Kemal’in Samsun’a ayakbasmasi ile degisti ve Turk Milletini yuzlerce yillik uykusundan uyandirarakulusal bagimsizlik ve ulusal egemenlik hareketinin dinamik gucu yapti.
O’nun onderligindeki bu milli uyanis, basta Ankara Muftusu M.Rifat Efendi,Amasya Muftusu Tevfik Efendi, Denizli Muftusu Ahmet Hulusi Efendi gibi pek cok din adaminin da destek ve cabalariyla kisa zamanda yurdun her kosesineyayilmisti.
Bununla birlikte kimi din adamlari da Milli Mucadele ve onun lideriMustafa Kemal’e, Turk Devrimlerine karsi dusmanca bir tutum icinde olmuslardi.Iste bu din adamlarindan birisi de Mustafa Sabri Efendi’dir.
Mustafa Sabri Efendi’nin Milli Mucadele esnasinda ve sonrasindaki Turk Milletinekarsi dusmanca davranislarinin ayrintilarina gelmeden once kisa bir bilgiverelim.
Gectigimiz gunlerde Gunes Gazetesi’nde, Riza Zelyut imzasiyla yayinlanan birmakalede Tokat’ta kurulan bir vakiftan sozediliyordu.
Makaleye gore, Tokat’ahizmet etmeyi amaclayan vakfin yoneticileri arasinda Adalet ve Kalkinma Partisi Tokat milletvekil Resul Tosun ve AKP Kurucu Uyesi, Tokat Milletvekili MehmetErgun Dagcioglu da bulunuyor Buraya kadar normal gorunen olay “nedir bu vakfinadi?” sorusuyla bambaska bir boyut aliyor.
Vakfin adi Mustafa Sabri Efendi Vakfi.
Tokat milletvekili Resul Tosun’un verdigi bilgiye gore, 1994 yilinda secilen Tokat Belediye Baskani, hayir yapmak amaciyla bir vakif kuracaklarini ve kendilerinin de bu vakifta kurucu uye olmalarini teklif ediyor.
Resul Tosun da haberin ardindan gazeteye gonderdigi tekzip metninde; “vakif kuruculari belli bir siyasi goruse mensup insanlar degildi, Tokat’a hizmet etmeyi amaclana insanlar bir araya gelmislerdi, ben de sehrimize faydasi olacak her olusumun icinde oldugum gibi bu teklifi de kabul ettim ve vakfin kuruculari arasinda yer aldim” diyor.
Tekzipte yazinin son bolumune atifta bulunularak: “yazinizin milli iradeyi kucumseyen ve bizi hedef gosteren son paragrafi, objektiflikten ne kadar uzakoldugunuzu ve bizi o kahraman Tokatlilarin sectigini unuttugunuzu gostermesiacisindan oldukca dusundurucu ve gazetecilik adina da bir o kadar uzucudur.”diyordu AKP Tokat Milletvekili resul Tosun fakat kahraman Tokat’lilara hizmetetmek icin kuruldugunu iddia ettigi vakfa bir hainin ismini vererek kahraman Tokat’lilara en buyuk hakareti yaptiginin farkinda bile degildi.
Riza Zelyurt makalesinin son bolumunu aynen alalim;
“Vakiflar Genel Mudurlugu,su bilgiyi verir: ‘Vakfin adi; kanuna, ahlaka,adaba aykiri olmamali ve vakfin amaclari ile uyumlu olmalidir. Ucuncu kisilerivakfin amaci konusunda yaniltici ya da yanlis cagrisimlar uyandiracak isimlerverilemez’.
Bu durumda; dusmanlara karsi verdigimiz savasa;
Turkiye Cumhuriyeti’ninkurulusuna ve kurulduktan sonra yaptigi tum devrimlere karsi cikan, bu ugurdabuyuk cabalar gosteren bir hainin adina vakif kurulamaz.
Fakat, aralarinda Resul Tosun ve Mehmet Ergun Dagcioglu gibi AKP milletvekillerinin de yer aldigi bir heyet, boyle bir vakfi yurutuyor.
Tokat’tan Gazi Osman Pasa basta olmak uzere bircok buyuk insan yetismis ikenneden boyle bir kisinin adi one cikartildi?
TOKAT SEYHÜLİSLAM MUSTAFA SABRİ EFENDİ VAKFI SULU SOK. SULUHAN NO:83 2146923
Cevap gayet acik: Hayir isi yapar gorunup seriatci Mustafa Sabri Efendi’ninzihniyetini yayginlastirmak.
Canakkale’de, Sakarya’da, PKK eylemlerinde binlerce sehit veren Tokat’inAtaturkcu, yurtsever, yigit halki; Ataturk ve cumhuriyet dusmani bir haininadina kimlerin, nicin vakif kurduklarini dusunecek ve zamani geldigindeonlardan bunun hesabini soracaktir”
AKP’li Resul Tosun’un, seriat yanlisi Son Osmanli Seyhulislami Mustafa SabriEfendi Vakfi ile ilgili “vakfin adindan bir sey olmaz, onemli olan yaptigihizmettir” mealindeki sozleri kim soylerse soylesin bu sekildebasitlestirilemeyecek kadar onemlidir.
Fakat bunu asil onemli kilan Tosun’un mensubu oldugu Aydinlik ve Kalkinma Partisi saflarindan zaman zaman yukselenseriatci Mustafa Sabri Efendi’ninkilere benzer soylemlerdir. Ornegin bazimeselelerde “Ulemeya soralim” seklindeki yaklasimlari bu olayin hic debahsedildigi gibi basit olmadigini kanitlar niteliktedir.
Mustafa Sabri Efendi hakkinda bazi makaleler goze carpiyor. Ornegin DiyanetIsleri Baskanligi sitesinde, baskanligin sureli yayinlarindan birinde Fatih Kocimzasiyla yayimlanan makalede Mustafa Sabri Efendi’nin buyuklugunden (!)bahsedilirken Milli Mucadele ve sonrasindaki ihanetlerine asla yer verilmiyor.
Hayati anlatilirken “II. Mesrutiyetten sonra (1918) Tokat’tan Mebus secildi.Beyanu’l-Hak Dergisinin basyazarligini yapti. Damat Ferit Pasa kabinesindeseyhu’l-Islam oldu (1919). Ferit Pasa’nin istifasindan sonra ikinci kezseyhu’l-Islamliga getirilmistir (1920)” seklinde ,Mustafa Sabri Efendi hakkindaeksIk bilgi veriliyor.
Gelelim Riza Zelyurt’un “Turkiye, hainlerin alkislandigi bir stadyuma dondu. DTP’liler; teror elebasisi Abdullah Ocalan’a, ‘Sayin!’ diye sesleniyorlar.Canakkale’ye, Sakarya’ya, PKK terorune binlerce sehit veren Tokat ilimizde isebaska bir hain adina vakif kurulmus.” dedigi Seyhulislam Mustafa SabriEfendi’ye.
Mustafa Sabri Efendi, Millî Mucadele’ye de siddetle karsi cikanlardandi. Onagore Milli Mucadele, devlete baskaldirma hareketi, bu hareketin basinda bulunanMustafa Kemal Pasa ise, Hilafet ve Saltanati kaldirarak “Sultan Osman Oglununmakamina” gecmek isteyen bir kisiydi.
Milli Mucadele’nin onemini kavrayamayan Mustafa Sabri bunu Ittihat ve Terakkihareketi olarak degerlendiriyor, meclis icinde ve disinda Ittihat ve TerakkiPartisi’ne karsi saldirilarda bulunuyordu. Bu yuzden Ittihat ve TerakkiPartisi’nin dusmanligini kazanmis ve Romanya’ya kacmisti.
Mustafa Sabri, Ingiliz muhipleri Cemiyeti mensubuydu. Milli harekete katilmamis,dahasi dusmanca davranislar segilemis bukisi ulusal harekat lehinde calisan dinadamlarindan basta Denizli Muftusu Ahmet Hulusi, Isparta Muftusu Huseyin Husnu,Usak Muftusu Ali Riza , Burhaniye Muftusu Mehmet , Antalya Muftusu Ahmet Hamdive Sinop Muftusu Ibrahim Hilmi Efendiler olmak uzere pekcok muftuyugorevlerinden azletmis, ulusal harekatin mesru olduguna dair fetva veren AnkaraMuftusu Mehmet Rifat Efendi’nin idama mahkum edilmesinde etkili olmustur.
Istanbul Hukumetlerinin, Anadolu hareketine karsi yumusak davrandiklarina inananMustafa Sabri, bu konuda elestirilerde bulunuyor, Padisah Vahdettin’in huzurunacikarak Anadolu hareketine karsi Tevfik Pasa Hukumeti’nin gevsekligindensIkayet ediyor ve bir gun kendilerinin de ezilebilecegini soyluyordu. Ona gore,Damat Ferit Pasa, Anadolu’ya karsi sert onlemler almiyordu.Aciz, bilgisiz vebeceriksizdi.
Mustafa Sabri’nin de uyesi oldugu Damat Ferit Hukumetinin Anadolu hareketininsilah yoluyla bastirilmasi konusunda goruslerinde Mustafa Sabri’nin etkili oldugunu goruyoruz. Bunun icin 18 Nisan 1920’de Hilafet Ordusu adi altinda birordu kurulmustu. Kuva-yi Milliye’ye karsi Kuva-yi Inzibatiye adi da verilen buordunun gorevi, ayaklanmalara destek olmak ve Ankara meclisini dogmadanbogmakti.
Turkiye’yi parcalayan maddeler iceren Sevr’i imzalayan hukumette de Seyhulislamolan Mustafa Sabri, anlasmanin imzalanmasindan once Yildiz saray’inda Vahdettinbaskanliginda toplanan Meclis-i Âlî’de anlasmanin kabul edilmesi yonunde gorusbildirenler arasindaydi.
Sevr Antlasmasi’nin imzalandigi gunun gecesi evine donen Mustafa Sabri’nin, esi Ulviye Hanim’in aglayarak sordugu su sorulari ile karsilastigi ve cevapveremedigi ileri suruluyor.
“Sen Allah’tan korkmadin mi?
Peygamber’den utanmadin mi?
Izmir’in Yunanlilara verilmesine nasil razi oldun?Istifa edeydin de imza etmeseydin”
Bogazliyan Kaymakami Kemal Bey’in Ermeni tehciri ile ilgili olarak divan-iharpte yargilanmasina ve sozde bu curmunden dolayi idama mahkum edilmesineneden olan olaylardan sonra yurtseverlerin yaptiklari gosterilerden korkanVahidettin, Seyhulislâmdan mahkeme kararinin seriata da uygunluguna dair birfetva almak zorunda kaldi. Kemal Bey’in idamina fetva veren Seyhulislâm daMustafa Sabri’dir.
Mustafa Sabri, ulusal cikarlarimizla bagdasmayan, birlik ve beraberligimizibozucu, isgal kuvvetlerinin destek ve yardimlari ile kurulan derneklerdenTealî-i Islam (Islami Yukseltme) Cemiyeti’nin yoneticileri arasindaydi.Padisahlik duzenini savunan ve baskanligini Mustafa Sabri’nin yaptigi bucemiyetin yonetim kurulunda ilginc bir isim daha var. Ataturk’u kiyamete yakinbir zamanda ortaya cikacak olan yalanci ve kotu yaradilisli kimse anlamina gelen “teccal”, sapka takanlara da “teccalin mikroplari” diye isimlendiren,nurcularin reisi Said-i Kurdi(Nursi).
Fethiye Muftusu Mehmet Dirlik, 14 Nisan 1966’da Kaymakamliga gonderdigi yazida soyle diyor:
” Fethiye’de Nurcularin Ataturk’u “teccal” olarak gordugu, sapka takanherkese “teccalin mikrobu” diyor.Muftuluk gorevini uzerime aldigim tarihten buyana asagi yukari kazaya bagli butun koyleri dolastim. Vatandaslarla vekoylerdeki din adamlari arkadaslarimizla tanistik. Hasbihaller etti bu gunkifeza devrinde aya ulasilmaya calisildigi bir devirde iptidai ve geri
dusuncelerle memleketimizin kalkinip ileri milletler seviyesine ulasamayacaginiancak geri degil ileri dusuncelerle bir memleketin kalkinabilecegini veilerlemeye dinin engel olmadigini daha yardimci oldugunu Hazreti Peygamber’in,”okumakla ilimle calisanlarin ibadet etmis insanlar kadar muteber olurlar’sozunu hatirlatarak telkinlerde bulundum.
Fakat koku tasrada bulunan ve birkac senedir Fethiye’nin bircok koylerinikapsayan Nurcular, Musluman dininini kabul etmedigi, Mukkades kitabimizda da yeri bulunmayan bambaska ayri bir (hatta vatandasi birbirinden ayiran), ikilikyaratma metodlarla baska bir din yolu takip edilmektedir ve bu durumonlenmedigi takdirde bir iki sene icinde butun Fethiye koylerini kapliyacak,camilere devam eden hakiki Muslumanlardan bunlarin yollarina kapilacak,camilerimiz boy kaldigi gibi vatandaslarimizda, Nurcular ve Teccallar adialtinda ikiye ayrilip onlenmesi cok guc bir durum olacaktir.)
Namus ve serefimle uzerime devir aldigim vazifemde noksanlik birakip ileridegunahkâr olmamakligim icin Buyuk Ataturk’un kurdugu Cumhuriyet Rejimi’nin bircocugu olarak ve bu rejime kutsal dinin her turlu baski ve tazyikten uzakolarak salim bir sekilde gelisecegine inanan insanlar olarak gerek dinimizin vegerekse Buyuk Atamiz ve O’nun kurdugu rejimin korunmasi bakimindan bizzat gorupmusahede ettigim tehlikelerden birkacini yuksek bilgilerinize arzetmeyi uygunbuldum. Bu buyuk tehlikenin onlenmesine ve kandirilmis cahil vatandaslarin gittigi yollarin yanlis olup dogru yola gitmelerinin memleket milletmenfaatlarina rejimin selametine olacaginin kendilerine duyurulupinandirilmasina delaletlerini dilerim.
Iste Said-i Nursi ve Mustafa Sabri Efendi’nin de icinde oldugu Tealî-i IslamCemiyeti, postayla, Anadolu’ya gecen kimseler araciligiyla ve hatta ulkeyiisgal etmis Yunan ve diger itilaf devletleri araciligiyla dagitilan, ucaklardanatilan fetva ve bildiriler ile Milli Mucadele’ye karsi ic ayaklanmalarinyayilmasinda ve halkin yaniltilmasinda etkili olmus, bu isyanlar yer yerAnkara’ya kadar sicramisti.
Ihaneti, Musluman ve Ermenilerden olusturacagi bir ordu ile Izmir’i kurtaripIstanbul’a yonelen Turk Ordusuyla savasmayi dusunecek kadar ilerleten bu adamMilli Mucadele’nin basariya ulasmasi uzerine ailesiyle Istanbul’dan ayrilarakGumilcine’ye kacmis fakat ulke disinda bile yeni kurulan Turk devleti verejimine yonelik girisilen devrimlere karsi cikarak hain faaliyetlerine devametmistir.
Mustafa Kemal Ataturk’un “Yaptigimiz ve yapmakta oldugumuz devrimlerin amaciTurkiye Cumhuriyeti halkini tumuyle cagdas ve tum anlam ve bicimiyle uygar birsosyal topluluk bicimine donusturmektir..” diyerek acikladigi devrimlere karsicikan Mustafa Sabri, Turk ulusunun, refah ve huzur icinde modern -cagdasulkeler insani gibi yasamasini cok gormekteydi.
Ona gore, Turk devrimlerininarkasinda Ingilizler bulunmaktaydi ve ozellikle de “Halifelik” onlarinistegiyle kaldirilmistir. Turkiye’de yapilan devrimlerini anlayamayip gizli veacik bir sekilde Bati taklitciligi oldugunu da ileri suren Mustafa Sabri, YeniTurkiye’nin laiklik ile Batiyi taklit ettigini ve dinsiz bir cumhuriyetoldugunu, din ile siyasetin ayrilamayacagini ileri suruyor, bunlar birbirinden ayrilinca devletin dinsiz, buna bagli olarak milletin de dinsiz olacaginisavunacak kadar bagnazdi.
Sapka devrimine de muhalefet eden Mustafa Sabri, 1922 yilinda yayinlanan Dini Mucedditler adli eserinde sapka giyilmesini “hem dinî hem de millî kufur”olarak degerlendirmekteydi.
Turk kadinina yonelik devrimlere de siddetler karsi cikan son OsmanliSeyhulislami Mustafa Sabri Efendi, kadina gecim hurriyeti vermenin erkeklerinkadinlari himayelerinden atmalari sonucunu doguracagi icin kadinlarin zararinaolacagini, kadinlari erkeklestirmek, evlilik hayatini ve dolayisiyla toplumu dabunalima sevkedecekti. Cok esliligi de savunan Mustafa Sabri, bunun yasaklanmasinin zinaya sebep olacagini savunuyordu.
Mustafa Sabri, Harf Inklabindan sonra Turklerin Kur’an-i Kerim ile iliskilerininkesilecegini iddia ediyordu. Gelismeler gostermistir ki gecen surede TurkiyeCumhuriyeti vatandaslari arasinda Kur’an-i Kerim’i ogrenip okuyanlarin veanlayanlarin sayisi daha da artmistir.
Seyhulislam Mustafa Sabri Efendi ve onun gibi niceleri, Kuran’in Turkce ye cevrilmesine siddetle karsi cikmistir. Misir’da Arapca olarak yazdigi “Kuran’in Tercume Meselesi” adli kitabinda bu goruslerini savunmustur. Din adamlarimizinArapca ibadet diretmesi, gunumuzde bile asilamamis Turkcenin gelisimine,Turkluk bilincine son derece zararli bir anlayistir. Bu anlayisin sebebini kendi basina Kuran okuyabilecek insanlarin artik olmasi gerektigi gibi biraraciya ihtiyac duymadan kendi dinlerini ogrenebilmeleri ve yasayabilmelerinefirsat vererek imtiyazli sinifin etkisizlestirilmesinden korkulmasi olabilir.
Mustafa Sabri, Yunanistan’da bulundugu sirada Turkiye Cumhuriyeti Hukumeti’nin 1Haziran 1924 tarihli karariyla, “Yuzellilikler” arasina dahil edilerek, ulkeyegirisi yasaklanmis ancak 1938 yilinda affedilmesine ragmen, Turkiye’ye donmemisve 12 Mart 1954 tarihinde Kahire’de olmustur.
Mustafa Kemal Pasa ve arkadaslari hakkinda verilen idam kararini onaylayan surgundeki 150’liklerin sozcusu Yarin gazetesinin 29 Temmuz 1927 tarihli sayisinda son Seyhulislam Mustafa Sabri Efendi, surgunde bir siir yazar.
Mustafa Sabri, 340 dizelik Turklukten istifasini ilan ettigi siirinde;(BURADA VERMİYORUM UZUNDUR)
Kaynaklar:
Tevfik BIYIKOGLU ” Ataturk Anadolu’da “(1919-1921)
Prof. Dr. Ali Sarikoyuncu – Seyhulislam Mustafa Sabri’nin Millî Mucadele ve
Ataturk Inkilâplari Karsiti Tutum ve Davranislari – ATATURK ARASTIRMA MERKEZI
DERGISI, Sayi 39, Cilt: XIII, Kasim 1997
Emin Karaca – 150’likler – Altin Kitaplar- Kurtulus Savasi Kutuphanesi
Tokat Valiligi Internet Sitesi Tokat Milletvekilleri
Ivedi!”Nurcular orduya siziyor, gayeleri Ataturk rejimini kokunden yikmak”
==========================ek bilgi ====================
ŞEYHÜLİSLAM MUSTAFA SABRİ EFENDİ, ahmed efendi’nin oglu olarak H.1286/M.1869’da Tokat’ta dünyaya geldi. Memleketinde Kur’an’i hifz etikten sonra tahsilini Kayseri’de tamamladi ve icazetname aldi. Kayseri o dönemde Anadolu sehirleri icinde alimleriyle ün salmis bir yöreydi.
Istanbul’a gitti ve ruûs imtihanini kazanarakmüderrris oldu. Fatih camiinde ders okuttu. Kahire’deki Ezher ne ise Istanbul’da Fatih camii o dönemde aynisiydi.1898’den 1914’e kadar Huzur Derslerine katildi.1900-1904 yillari arasindan Abdülhamit Han’in kütüphaneciligini yapti.
Ikinci mesrutiyetin ilanindan sonra Tokat mebusu oalrak Meclise girdi (1908) . Beyan-ül hak mecmuasinin basmuharrirligini üstlendi. (1908-1912,182 sayi) .1910’da Ahali Firkasinin ve 1911’de Hürriyet ve Itilaf Firkasi’nin kurucu üyeleri arasindaydi. Maksad Ittihatcilara karsi amansiz bir muhalefet sergilemek ve en niyhayet Efendi’nin riyasetinde iktidari ele gecirmekti.
Sbri Efendi,1913’de Kamil Pasa kabinesine devirmek üzere giristigi bir ihtilal girisimi sonuc vermeyince Misir’a, oradan da Romanya’ya göc eder. Dobruca’da Türkce hocaligi yapar.1. Donya savasi patlak verip Osmanli ordulari Romanya’ya girince, Ittihat ve terakki ceteleri tarafindan tutuklanip Bursa’da mecburi ikamete tabi tutulur.
1918’den sonra yeniden siyasi hayata giren Sabri Efendi,1. Damad Ferid Pasa kabinesinde Seyhülislam olur (1919) . Ayni yil kabine düsünce ayan azaligina atanir. Dmad Ferid’in yeni kabinesinde yeniden seyhülislam olur (1920) . Anadolu’daki milli mücadeleye karsi sert tedbirler alinmasi hakkindaki görüsleri kabinede kabul görmeyince Seyhülislamliktan istifa eder(1920)
Bütün bunlardan sonra 1922’de tekrar ülke disina cikip Romanya’ya göcer. Bir müddet Sehzade Nizamettin Efendi’nin cevresinde bulunur. Oglu Ibrahim Sabri ile birlikte 150’likelr listesinde yer alip vatandasliktan ihrac edilir.
Sabri Efendi Iskece’de oglu ile birlikte Yarin gazetesini cikartir. Bu gazetesinde Ankara hükümetine siddetli tenkidler yöneltir. Daha sonra Hicaz’a oradan Msir’a gider.
12 Mart 1954’te Misir’da vefat eder…
NOt: bedir yayinlarinda yayinlanan Musa Carullah Efendi’yye Reddiye adli kitabinin basindan alinmistir… (
Bir yanıt yazın