Thüringen eyaletindeki güvenlik makamlarının, 2000-2006 yılları arasında öldürülen 8 Türkün cinayetleriyle ilgili araştırmalarda büyük hatalar yaptığı açıklandı
Thüringen eyalet hükümeti tarafından oluşturulan ve başkanlığını eski yargıçlardan Gerhard Schaefer’in yaptığı Araştırma Komisyonu nihai raporunu Erfurt kentinde açıkladı.
Basın toplantısında konuşan Thüringen Eyaleti İçişleri Bakanı Jörg Geibert, emniyet teşkilatıyla Anayasayı Koruma Dairesinin ve adli makamların, kendilerinden beklenildiği şekilde profesyonelce birlikte çalışmadığını belirterek, cinayetlerin araştırılması sırasında hem hataların yapıldığının hem de yapısal eksikliklerin olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
Geibert, ancak Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Beate Zschaepe adlı aşırı sağcı teröristlerin devlet tarafından korunduğu şeklindeki spekülasyonların doğru olmadığının da tespit edildiğini ifade ederek, bu kişilerin hiçbir zaman Anayasayı Koruma Dairesi adına muhbirlik yapmadığını kaydetti.
Geibert, güvenlik makamları arasındaki işbirliğinin iyileştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Muhbir olarak çalışan Neonazi’ye polis aramaları öncesinde haber verilmiş
Komisyon Başkanı Schaefer de aşırı sağcı Almanya’nın Milliyetçi Demokratik Partisi’nin (NPD) eski Thüringen eyalet teşkilatı başkan yardımcısı Tino Brandt’ın 1990’lı yıllarda Thüringen Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi adına muhbir olarak görev yaptığının, bu nedenle 4 ya da 5 olayda Brandt’a aşırı sağcılara karşı düzenlenen polis operasyonlarından önce haber verildiğinin tespit edildiğini söyledi.
Anayasayı Koruma Dairesinin, Brandt’ı bir meskene tecavüz suçundan da korumaya çalıştığını ifade eden Schaefer, ancak bu olayların aşırı sağcı teröristlerin izlerini kaybettirdiği 1998 yılından önce yaşandığını kaydetti.
Schaefer, Brandt’ın muhbir olarak faaliyet gösterdiği 6 yıl içinde devletten yaklaşık 200 bin Mark (yaklaşık 102 bin avro) aldığını, ancak verdiği bilgilerin çok önemli görüldüğünü söyledi.
Cinayetleri işleyen aşırı sağcı teröristlerden hiçbirinin Anayasayı Koruma Dairesi adına muhbirlik yaptığı yönünde bir delilin bulunmadığını da belirten Schaefer, bir komiserin, bu yönde bir şüphesi olduğunu eyaletin emniyet teşkilatına ilettiğini, ancak bu konuda bir delilin bulunmadığını ve yapılan tüm araştırmalara rağmen bunun ispatlanmadığını ifade etti.
Schaefer, bu iddianın araştırılması için Anayasayı Koruma Dairesinin muhbirlerinin isimlerinin yer aldığı gizli listeye bile bakılmasına izin verildiğini kaydetti.
Güvenlik makamları arasındaki yetersiz işbirliğini de eleştiren Schaefer, Thüringen Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesinin çeşitli kaynaklardan çok iyi bilgilere ulaştığını, ancak bu bilgileri diğer güvenlik makamlarıyla paylaşmadığını söyledi.
ha-ber.com
Bir yanıt yazın