AZERBAYCAN HALK CUMHURİYETİNİN İRAN’DAKİ ELÇİSİ ADİL HAN ZİYATHANLI (II bolum)

 

 

 

 

 

SÜPHAN TALIPLI
AZERBAYCAN BİLİMLER AKADEMİSİ ŞARKİYAT ENSTİTİSÜ,
BAKU SLVAYAN UNIVESITESI DİPLOMASİ VE DIŞ POLİTİKA BÖLÜMÜ
subhan_azun@yahoo.com

 

Dış İşleri Bakanının yerine A. Ziyathanlı Denikin’le konuşması hakkında Azerbaycan Hükümetinin bilgisini aldığında 1919 yılının 26 Haziranında Rüstembeyov’a şifreli (1846 sayılı) telgraf çekti. Onun genel tezleri şöyleydi:
1. ‘Gönüllü Ordu ile Azerbaycan arasında diplomatik temsilcilikler alış verişine olumsuz yaklaşıyoruz. Bununla beraber, gerektiğinde Gönüllü Ordunun kumandanlığıyla çeşitli konular üzere görüşmeler yapmaya hükümetin hiçbir itirazı yok. Gönüllü Orduysa, gerektiğinde Azerbaycan Hükümetiyle görüşmeler yapmak için kendisinin Bakü’de İngiliz kumandanlığı içeriğinde olan temsilcisi general Lazerev’e tembihliğebilir’.
2. ‘Gönüllü Orduya ait düşüncelerimiz şöyle: kesin ve sıkı karara aldık ki, Gönüllü Ordu bölükleri Azerbaycan Cumhuriyetinin hudutlarına bırakılmasın ve Gönüllü Ordu bölüklerinin Dağıstan’dan çıkarılması istensin’.
3. Azerbaycan Hükümeti Rüstembeyov’un bağımsızlık konusunda hükümetin konumu ile uzlaşmayan fikrini (‘Biz Rusya’yla ilişkileri kesmiyoruz…’) kötüledi ve pek anlamlı beyan verdi.

‘Kesinlikle biliniz, Azerbaycan halkı kendi Millet Meclisinden başka hiçbir diğer meclise gitmeyecektir. Bizim hükümetimizin hattı böyle. Azerbaycan’ın bağımsızlığına zarar veren her bir kişi, kim olursa olsun, Bolşevik, Menşevik, Denikinci ve diğerleri, fark etmez – Azerbaycan’ın düşmanıdır’. (Vneşnaya politika, 1998: 279-280)
Ziyathanlı’nın cevabı bu açıdan çok önemlidir.

 

  • Azerbaycan Halk Cumhuriyeti uluslararası durumunda akıl almaz zorluklara rağmen ve İngiliz generalinin aracılığına aldırmadan Denikin’le diplomatik ortam oluşturmak hakkında teklifi geri çeviriyor. Denikin’le ilişkilerinde bağımsız yol tutuyor, gerçek Denikin tehlikesi karşısında sendelemiyor, kafası karışmıyor, onur ve şerefini, hem milli çıkarlarını, hem de adil olarak Gürcistan’ın çıkarlarını koruyor.

  • Rüstembeyov’a yapılan ‘kesin biliniz…’ uyarısı bir tek Rüstembeyov için ibret dersi değildi. Bu geniş açıda Azerbaycan’ın bağımsızlığı ve özgürlüğü konusuna yaklaşmakta dış politikamızın, ilkeci konularda açık, doğru, kesin konum terbiye dersiydi. Devlet adamlarının düşüncelerinde disiplin, sözünde sorumluluk aşılama dersiydi.
    İki komşu devlet arasında diplomatik ilişkilerin kurulması kolay olmuyordu; İran üst kurumları 1828 yılında imzalanmış Türkmençay anlaşması sonucunda Kuzey Azerbaycan’ın kaybıyla barışmak istemiyorlardı. O zaman Paris Barış Konferansında İran temsilcilerinin Çar Rusya’sı tarafından işgal edilmiş toprakları istemesi tesadüf değildi. Böyle bir durumda Azerbaycan özgür bir devlet gibi dünya politikasına atlamıştı ve bu İran yönetimi için beklenmedik bir olaydı.
    1919 yılının haziran ayının 16’sında Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin Bakanlar Şurası İran Hükümeti yanında diplomatik temsilciliğinin oluşulmasına ait karar verdi. 4 Ekim tarihli kararıyla hükümet temsilciliği görevini onayladı. Tahran’daki temsilciliğin başkanlığı Ziyathan’a (bazı belgelerde Ziyathanov) verildi. Çar Rusya’sının eski büyükelçisi, sonra ise general Etter Azerbaycan temsilcisinin İran’a gelmesini her türlü yolla engelledi.

 

Fakat Rus büyükelçisinin her sözünün kanun olduğu dönem arkada kalmıştı, onun sözünü kimse aldırmıyordu. Azerbaycan temsilcisi Tahran Hükümeti ve İran Şahı tarafından saygıyla ağırlandı. İran Şahı Tahran, Tebriz ve başka şehirlerde Azerbaycan Cumhuriyetinin devamlı temsilciliğinin kurulması fikrine rızasını verdi. Yerli Azerbaycanlılar diplomatik heyetinin gelişi nedeniyle ziyafet verdiler. (Nesipzade, 1993:192)

Azerbaycan’la İran arasında karşılıklı anlaşma oluşmağa başladı. Bu işte Avrupa’ya geziye çıkan İran Şahının 1919 yılının 6 Ağustosunda yol üstü Bakü’ye uğraması olumlu etki yaptı. Şah ‘çok güzel ağırlandığı için Azerbaycan Hükümetine teşekkür’ bildirdi. Bakü’den trenle giden İran  Şahına Adil Han Ziyathanlı Batum’a kadar eşlik etti. Yolda A.Ziyathanlı İran’ın yeni Dış İşleri Bakanı Firuz Mirze Nüsretüddövle ile konuştu. (Firuz Mirze hem de Paris’te Barış konferansında İran temsilcilerinin başkanıydı). İran Şahının Bakü’de gördükleri, duydukları, Ziyathanlı’nın İran bakanıyla konuşmaları İran yönetiminde Azerbaycan’a ait doğru fikir oluşmasını etkilemişti.

Adil Han 1919 yılının 23 Eylülünde Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin yetkili büyükelçisi gibi İran’a gönderildi ve Azerbaycan’ın politikasına uygun olarak Tahran’da diplomatik çalışmalara başladı. Adil Hana Büyükelçiliğin açılması için 50 bin manat (Azerbaycan para birimi) , kendi geçimi içinse 25 bin manat para ayrılmıştı. (Medetli, 1379: 47-55)
Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin İran’daki diplomatik heyetinin listesi aşağıdaki kişilerden oluşmuştur.

1.Ziyathanlı Adil Han – 1918 yılı. Dış İşleri Bakanının yardımcısı. 1919 yılının kasım ayından Tahran şehrinde diplomatik temsilci.
2. İsrafil Müslümbey – 1 Nisan 1920 yılı. İran’daki diplomatik temsilciliğin birinci katibi.
3. Meşedi Aslan – 1920 yılı. İran’daki temsilciliğin görevlisi.
4. Mirze Elekber Han – 1920 yılı. İran’daki diplomatik temsilciliğin ikinci katibi.
5. Mirze İbrahim Han – 1920 yılı. İran’daki diplomatik temsilciliğin katibi.
6. Babayev Gulam Rıza oğlu – 21 Kasım 1919 yılı. İran Hükümeti yanında diplomatik temsilciliğin kuryesi.
7. Sadıgov Elekber – 7 Kasım 1919 yılı. İran’daki diplomatik temsilciliğin ataşesi. 1920 yılından başlayarak diplomatik temsilciliğin yardımcısı.
8. Rudzinski Myaçeslav Stanislavoviç – 6 Kasım 1919 yılı. İran’daki diplomatik temsilcilikte katip. Genel şubenin müdürü.
9. Yusif Han – 1920 yılı. İran’daki diplomatik temsilciliğin donatım müdürü.
10. Racavan Cabbar Bey – 20 Kasım 1919 yılı. İran’daki diplomatik temsilciliğin defterdarı.
11. Şükürov Ehtiyaç – 17 Aralık 1919 yılı. İran’daki diplomatik temsilciliğin İran’daki diplomatik temsilciliğin defterdarı.
12. Nerbalyo İvan – 1920 yılı. İran’daki diplomatik temsilciliğin şoförü.
İran’ın Azerbaycan’daki temsilciliğinin listesi aşağıdakilerden oluşmuş
1. İran hükümet temsilcisi – Mehemmet Han Sait ül -Vüzera.
2. İran’ın Lenkeran’daki Konsolosu – Sadık Han Sadü – dövle. (Kasımlı, 2002: 22)
4 Ocak 1920’de Azerbaycan Cumhuriyetinin ilk büyükelçisi A.Ziyathan’ın Tahran’a gelmesiyle Azerbaycan Temsilciliği geniş çalışmalara başladı. Diplomatik temsilciliğe özgün görevlerle birlikte, A.Ziyathan’ın başkanlığıyla Azerbaycan temsilcileri İran’da yaşayan Türklerin kültürel, öğretim işine yardım etmeye başladılar. Büyükelçi Dış İşleri Bakanına yazıyordu ki, ‘Temsilciliğin mali durumu iyi olmadığından o, ihtiyacı olan dul kadınlara ve yetimlere yardım etmek, Türk dilinde okul açmak, Türkçe gazete basmak ve diğer işleri yapamıyor’. Buna rağmen, o yazıyordu ki, yardım derneği ve Türkçeyi öğreten derneğin kurulmasıyla işine başlamıştır. Bundan başka, Temsilcilik yerli soydaşlar arasında bedava ana dilinde A.Ziyathanlı’nın ‘Azerbaycan: Tarihi, edebiyatı ve politikası’ adlı kitabını dağıtıyordu. (Nesipzade, 1993:198)
Azerbaycan’la İran arasında diplomatik anlaşmalar telgraf, ticari, gümrük, posta anlaşmalarının, hukuk, konvansiyonlarının ve diğer konularla ilgili 8 anlaşmanın imzalanması da onun büyükelçilik yaptığı döneme, 20 Mart 1920’ye denk geliyor.
1919 Yılında Bakü’de A.Ziyathanlı tarafından üzeri yazılarak Azerbaycan Cumhuriyetinin İran’daki Büyükelçiliğine sunduğu ‘Azerbaycan Hakkında (tarihsel, edebi, siyasal bilgi)’ sene Hicri – 1338, Miladi 1919, Bakü, Hükümet Yayınevinde basılmış eserin Arap alfabesiyle Türkçe nüshasının kopyası vardır ki, Büyükelçiliğin mührüyle onaylanmıştır. Adil Han kendi eliyle aşağıdakileri yazmış:
21 Mart 1920.
‘Nevruz Bayramı günü Azerbaycan Cumhuriyetinin resmi surette tanınması ve ilk defa olarak Tahran’da Büyükelçiliğin açılışı ve bayrak yükseltmesi dolayısıyla Azerbaycan Büyükelçiliğine anı olarak verildi’. (Ziyathanov, 1338: 3)
Bu hakta kitabın sunuşunda Adil Han geniş açıklama yaparak yazmış: ‘…Vatanın çıkarı ve onun yolunda üzerime düşecek görevi düşünüp 1918 senesinin ekiminin 30. gününde genç Azerbaycan Cumhuriyeti Hariciye Nezareti İşlerinin ifasına tayin edildim. O günden sonra memleketin içinde de dışında vaki olmuş olaylar, beni memleketimizin siyasal durumu hususunda bir maruza takdim etmek zorunda bıraktı. Bu maruzatın hazırlanmasında geçmiş tarih alemine de göz atmak zorunluluğu olduğundan benim maruzatım tam siyasal şekil almayıp, siyasal alem dışında tarihsel ve edebi alemleri de anlatmak zorunda kaldık…’. (Ziyathanov, 1338: 2) Bu eserin Azerbaycan Cumhuriyetinin İran’daki Büyükelçiliğinde Arap alfabesiyle Türkçe nüshası vardır ve büyükelçiliğin mührüyle de onaylanmıştır.
A.Ziyathanlı 28 Mayıs 1918 yılında yazdığı ‘Kalemin Uçuşu’ eserinde İran’a büyükelçi tayin edilişini şöyle tasvir etmiştir: ‘İran Şahenşahlığı yanında ilk Büyükelçiliğin şerefi bu satırların yazarına nasip oldu. 15 Ocak 1920 yılı tarihinde Tahran’da bulundum. Yüce Devlet Yöneticileri tarafından resmen ağırlanarak kendi itimatnamemi sunup, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetinin İran başkentinde ilk büyükelçiliğini kurdum ve bununla da Tahran’da yerleşen tüm büyükelçilikler, bakanlıklar ve politik temsilciliklerin sırasına girdim’. (Ziyathanov, 1993: 15)
Belli olduğu gibi, İran’daki Azerbaycan Büyükelçiliği 28 Nisan 1920 yılı tarihine kadar çalışmıştır. Azerbaycan’ı Sovyetler işgal ettikten sonra A.Ziyathanlı görev dışı kaldı, İran Kaçar Devletinden politik sığınma alarak orada avukatlık yapmaya başladı. Çünkü Azerbaycan’a dönmesi durumda Bolşevikler onu abisi İsmail Han gibi kurşuna dizeceklerdi. (Zöhrevend,1379:191-195)
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Sovyet işgaline uğradıktan sonra Adil Hanın İran’da kalmasına doğal bakmalıyız. Çünkü o zaman bir çok ülkedeki Azerbaycan Büyükelçiliği, konsoloslukları, çeşitli temsilcilikleri doğru adım atıp, çalıştıkları ülkelerden sığınak alarak, Bolşeviklerin bütün özgürlük mücadelesine işkence edildiği Azerbaycan Sovyet Cumhuriyetine dönmediler. Bununla ilgili ‘Kalemin Uçuşu’ eserinde A.Ziyathanlı yazmış: ’22 Haziran 1921 tarihinde Şahenşahlık yanında resmiyetimi kaybettim. Çünkü, Yüce Devlet bütün Sovyet Cumhuriyetleri tarafından İran Şah Hükümeti yanında tayin olunmuş bir tek kişi temsilciyi kabul etmiş’.
Bu eserde kendisi hakkında yazdığı notlardan belli oluyor ki, vatana dönmek imkansız olduğu için İran’da kalmış Adil Han 1302. Şems yılında Tahran’da belediye idaresinde, 21 Azer 1307 yılında Sosyal Güvence Bakanlığının Ziraat Şubesinde çalışmış, 7 Aban 1308 yılında Ana yurdu Tebriz’e – Azerbaycan Demiryolu ve Gemicilik İşlerinde işe atanmış, aşağı yukarı bir yıl sonra Tebriz’den Tahran’a dönmüş.
Adil Han ‘Azerbaycan’ eserinde yazıyor ki, ‘!346 yılının Cemadi ül Sani ayının 3’de (6 Azer 1306) pazartesi günü öğleyin saat on üç dakikada Necefül Eşref’te Hazret Emir el-Mümin Aleyhüsselamın mübarek makamında önünde kızım Mahruh’la durup kendi selamımı dünyanın bu büyük insanının ruhuna sundum. Gerçekten de, o dakikalar benim hayatımda olağanüstü dakikalar idi. Hissediyorum ki, oradaki binlerce kutsal şuleler Ali’nin (a.s.) ali suratlarını çevreye yayıyor’. (Ziyathanov, 1993: 25)
O yukarıda adı geçen eserinin 28. sayfasında gösteriyor ki, ‘bir zerre şerefi olan her bir kişi gerek kendi vatanını kutsal bilsin . Dünyada İsveç, Neyapol ve diğerleri gibi benim vatanımdan güzel olan sayısız hesapsız yerler olsa da, düşüncemde Kafkasya gibi güzel bir yer dünya üzerinde yok. Çünkü bu toprak benim vatanım, babamın, atalarımın vatanıdır. İran (Tebriz) da annemin vatanı olduğu için o da benim gözümde tabii ki, önemlidir’. Burada belirtmeyi gerekli biliyoruz ki, Adil Hanın annesi Azer Hümayun Tebriz’de doğmuş, Şehzade Abas Mirze Naibü-es-seltenenin torunu ve Şehzade Behmen Mirze’nin kızıydı.
İkinci Dünya Savaşında Sovyet orduları İran’a girdiğinde Sovyet tehlikesinden kurtulmak için Adil Han Türkiye’ye gitmek zorunda kalıyor. Adil Han Türkiye’de kendi toplumsal, siyasal çalışmalarına devam etmiş. O, kısa bir süre içinde Azerbaycan hakkında değerli bir eser yazmış. Anılar tarzında yazılmış bu kitap profesör Vilayet Kuliyev’in sunuşuyla 1993 yılında Şuşa Yayınevi tarafından ‘Azerbaycan’ adıyla basılmıştır.
V.Kuliyev Adil Han Ziyathanlı’nının kişiliği ve çalışmalarını anlatan yazısında belirtiyor ki, A.Ziyathanlı 1934 yıllında Tahran’dan İstanbul’a taşınmış, hayatının kalan kısmını Türkiye’de yaşamış, Şefi Bey Rüstembeyli, Halil Bey Hasmemmedli, Nagi Şeyhzamanlı, Hüseyin Bey Mirze Camallı ve başkaları eski mücadele arkadaşları ile beraber yurtdışında Azerbaycan davasına kendi semerelerini vermeye çalışmış. Zengin bilgisi ve büyük hayat pratiğini Türk gençliğiyle paylaşmak için İstanbul Üniversitesinde ders vermiş. Uzun ve anlamlı hayat yaşayan Adil Han Ziyathan – Cavat Hanın erkek soyundan olan sonuncu torunu 1954 yılında İstanbul’da vefat etmiş ve orada toprağa verilmiştir. (Kuliyev, 2000: 323-324)
Adil Han Ziyathanlı 1954 yılının sonlarında İstanbul’da vefat etmiş ve orada gömülmüş. Kızı Mahruh hanım ise 1994 yılına kadar İstanbul’da yaşamış ve aynı yılda dünyasını değişerek, orada toprağa verilmiştir. Şimdi Adil Hanın kız torunu Leyla Hanım İstanbul’da oturuyor. Adil Hanın eşi ise general Hasan Ağa Bakıhanov’un kızı Reyhana hanım idi.
Adil Hanın İran eğilimli olması konusuna gelince şunu da eklemek gerekiyor ki, o zaman da, şimdi de Azerbaycan Cumhuriyeti ve halkı gibi, ayrı siyasileri de İran’la dostluk ve samimi komşuluk ilişkilerinin tarafıydı ve burada olağanüstü bir şey de yoktu.

KAYNAKLAR

  1. Çemenzeminli Y. V. (1994). Harici siyasetimiz. Bakü: ‘Azerneşr’
  2. Çemenzeminli Y. V. (1994).Müstegilliyimizi isteyirikse… Bakü: ‘Genclik’
  3. Swiethowski T.(1988). Müslüman Cemaatten Ulusal Kimliğe Rus Azerbaycan’ı 1905-1920. Birinci Basım: (Türkçesi: Nuray Mert) Russian Azerbaijan 1905-1920 The Shaping National İdenditity in a Muslim Communty. Cambridge University Pres, 1985
  4. Heyet-e Fovgalade-ye Ğefğaziyye’. Esnad-e mozakerat ve garardadha-yi heyet-e ezamiyy-ye İran be Ğafğaz teht-e serporesti Seyyid Ziyaeddin Tebatebai 1337-1338 (1919-1920). Merkez-e esnad ve tarih-e diplomasi. Be kuşeş Rza Azeri Şehrzayi, Tehran 1378(340 s). O sıradan bak: ‘Heyet-e Fouğalede-ye Ğefğaziyye’. Ensede ve gerardadha-yi heyet-e ezamiyy-ye İran be Ğafğaz teht- e serporesti Seyyid Ziyaeddin Tebatebai (1337-1338 kameri, 1919-1920 miladi). Tehran, defter-e motaleat-e siyasi ve beynelmoleli, 2000.
  5. Nesipzade N. (1993). AHC’nin harici siyaseti. Bakü (O sıradan bak: Hasanlı C. (1998). Azerbaycan Tarihi 1918-1920. Türkiye’nin yardımından Rusya’nın İşgaline Kadar. Ankara)
  6. Baykara H. (1992).Azerbaycanın istiglal mübarizesi tarihi. Bakı: ‘Azerneşr’
  7. Seyidzade D.B(1991). Azerbaydcanskie Deputatı v Gosudarstvennoy Dume Rossii. Baku: ‘Azerneşr’
  8. Beyat K. (1380).Tufan ber feraz-e Ğefğez. Negahi be monasebat-e menteğa-ye İran ve Cumhurihaye Azerbaycan, Ermenestan ve Gorcestan der dövre-yi nohoste estegral 1918-1921. Merkez-e esnad ve tarihe diplomasi. Tehran
  9. Köçerli T. (2002). Karabağ (Karabağ Tarihinin Sahteleştirilmesi Aleyhine). Bakü: ‘Elm’
  10. Azerbaycanskoe demokratiçeskaya respublıka (1918-1920). (1998). Vneşnaya politika. (Dokumentı i materialı), Baku
  11. Medetli E. (1379). Azerbaycan Cumhuriyetinin İran’daki Büyükelçisi ile ilgili yazı hakkında. ‘Varlık’, 22. yıl, bahar ve yaz. Tahran
  12. Kasımlı M. (2002). Azerbaycan Halk Dış İşleri Bakanlığının Heyeti. Bakü: ‘Azerbaycan Üniversitesi’ Yayınevi,
  13. Ziyathanov A. H. (1338). Azerbaycan Hakkında (tarihsel, siyasal ve edebi bilgi), sene Hicri Miladi 1919, Bakü, Hükümet Yayınevinde basıldı (Arap alfabesiyle Türkçe)
  14. Ziyathanov A. H. (1993). Kalemin Uçuşu. ‘Azerbaycan’ kitabından. Bakü (Bak. Tairan-e gelem. (Resale-i ez nohostin-e nomayende-yi Cümhuri-ye Azerbaycan-e Ğefğaz der İran) Adil Han Ziyathanov. Cap-e evvel. 381
  15. Zöhrevend E. (1379). Evvelin sefir-e Cumhuri-ye Demokratik-e Azerbaycan der İran (1918-1920). Feslname-ye tarih-e revabet-e harici, neşriye-ye esnad ve tarih-e diplomasi. Vezaret-e Omur-e Harici-ye Cumhuri-ye Eslami-ye İran, sal-e dovvam, şomare-ye 3, tebestan 1379. Tahran
  16. Ziyathanov A. H. (1993) ‘Azerbaycan’. Bakü: Azerbaycan Yayınevi.
  17. Kuliyev V. (2000). Tarihte İz Koymuş Büyük Şahıslar. Bakü, Ozan Yayınevi.

 

Fakat Rus büyükelçisinin her sözünün kanun olduğu dönem arkada kalmıştı, onun sözünü kimse aldırmıyordu. Azerbaycan temsilcisi Tahran Hükümeti ve İran Şahı tarafından saygıyla ağırlandı. İran Şahı Tahran, Tebriz ve başka şehirlerde Azerbaycan Cumhuriyetinin devamlı temsilciliğinin kurulması fikrine rızasını verdi. Yerli Azerbaycanlılar diplomatik heyetinin gelişi nedeniyle ziyafet verdiler. (Nesipzade, 1993:192) - globe 1029210 640

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir