BARIŞA FIRSAT


Küresel Güvenlik Dengesi,ABD’nin nufuzunda oluşan kaygılar ve ABD/NATO’nun kollektif savunma misyonuyla,ülkeleri kitle imha silahı başlığı taşıyan füzelere karşı Füze Kalkanı Savunma Sistemiyle tek taraflı koruma istemesi nedeniyle  sarsılmıştır.
Rusya Füze Kalkanı Savunma Sisteminin topraklarının büyük kısmını kapladığı ve ulusal tehdit oluşturduğuna itiraz ediyor.
Avrupa-Atlantik’in İran’dan, Asya-Pasifik’in Kuzey Kore’den potansiyel bir füze saldısına karşı savunma yükümlülüğünde ortak olmaya hazır olduğunu -teminen, ABD/NATO ile birlikte Füze Kalkanı Savunma sisteminin komutasında olmak ısrarında bulunuyor ve ciddi küresel ihtilaf yaşanıyor.
İhtilafın sürmesi halinde Rusya,Avrupa ve Asya sınırlarında taktik füze grubunu arttıracağını,Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması’ndan çıkacağını ve uzay- hava savunma sistemlerinin kurulmasını hızlandıracağını bildiriyor.
“Küresel Güvenlik,İstikrar Ve Gelişme İçin Güçlü Amerika”konsepti su alıyor… 

*
AKP hükümeti vizyonunu Kur’an ve Sünnet kaynağından “İslam Birliği” ya da “Ümmetin Birliği”nin alemlere rahmet olacağı safsatası ve bundan türetilen zenginlikler belirliyor. 
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da bu vizyondan hareketle, hayallerin değil hakikatlerin adamı Atatürk’ten esinlenerek,Bakanlığının internet sitesine “Hattı diplomasi yoktur,sathı diplomasi vardır,o satıh bütün dünyadır” vecizini kondurmuştur! 
Suriye’de ateşkes ilanının ardından,”Bazı yerlerden çekilme faaliyetlerinin başladığı bilgileri geliyor.Ancak bu çekilmenin tam ve kapsamlı olması önem taşır” tafrası atıyor…

*
Bu sırada Washington’da G8 ülkeleri dışişleri bakanları küresel güvenlik dengesi çerçevesinde,18-19 Mayıs’ta Camp David’te düzenlenecek zirvenin ön hazırlığı toplantısındadır. 
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton,”Suriye’de krize nasıl çözüm bulunacağı ve siyasi geçiş sağlanabileceğini,İran’la diplomatik çözüm arayışlarını ve Kuzey Kore’nin uzun menzilli füze fırlatması halinde uygun eylemin yürütülmesi”konularının tartışıldığını söylüyor.
Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise ilişkilerin eşitlik esaslarında gelişmesi gerekirken Suriye,İran ve Kuzey Kore sorunlarından hareketle Füze Kalkanı Savunma Sisteminin iki ülke arasında güvenin azalmasına neden olduğunu açıklıyor.

*
Mayıs’ta Camp David’te G8 ülkeleri Zirvesi’ne ABD ve Rusya arasındaki Füze Savar Savunma Sistemi konusunun damga vuracağı anlaşılıyor.
Zirvede ABD ve 7 Mayıs’ta yemin töreninden sonra Rusya  Devlet Başkanı Vladimir Putin’in küresel güvenliğe verecekleri perspektif önem kazanmıştır.
Başkanlık seçimine giden ABD’de Obama’nın iyi niyeti  ve  Devlet Başkanlığı görevine yeni başlarken Putin’in Batı siyasetiyle iyi ilişkiler kuracağı öngörüsü Suriye,İran ve Kuzey Kore ağırlıklı konulardan hareketle Füze Kalkanı Savunma Sisteminde anlaşma sağlanabileceği umudunu yeşertebilecek midir?

*
Teminen Rusya, bütün ülkelerden İran’ın nükleer programı örneğinden mevcut sözleşmelere ve nükleer terörizm ile mücadele girişimlerine uymalarını istemektedir. 
Tüm ülkelerin nükleer güvenlik,nükleer malzemelerin yayılmasını önleme,nükleer eğitimde ortaklaşma ve Uluslararası Atom Enerji Ajansıyla ortak çalışmasını öngörüyor.
Kendisinin Uluslararası Atom Enerji Ajansının gözetiminde İran’ın nükleer programına katkı verdiğini -o nedenle,İran ile Atom Enerjisi kurumunun mutabakatına yardımcı olunulması halinde İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunun anlaşılacağını -aksine,tek taraflı yaptırımların yapıcı olmadığını savunuyor ve nükleer İran’a karşı çıkıyor…
*
Rusya Suriye’deki olayların tüm sorumluluğunu,demokratikleşme reformlarını yapmakta gecikmiş olmasına rağmen Beşir Esad rejimine yüklenmemesi taraftarıdır.
Sorunun büyümesinde provokasyon uygulayan terörizmin ve buna destek veren ülkelerin de kınanmasını ve bunların eylemlerine son vermesinin sağlanmasını istiyor.
El Esad’ın -meğer ki,sığınma istemesi halinde Rusya’nın bu isteği karşılamaya hazır olduğunu bildiriyor.
Suriye’nin normalleşmesini teminen uluslararası gözlemcilerin kontrolünde ateşkes uygulanması ve Annan planının işlemesinin yeterli olacağını belirtiyor.
*
Rusya,Kuzey Kore’nin fırlatmayı planladığı balistik füze ve nükleer programıyla ABD’nin Asya’da da Füze Kalkanı Savunma Sistemi kurmasının yolunu açtığı inancındadır.
Bu suretle ABD’nin Avrupa’dan,Körfez ülkelerine ve Asya’ya Füze Savunma Sistemleriyle topraklarını kuşattığı ve ulusal güvenliğine tehdit oluştuğunu savlıyor.
Doğru ya!Rusya’nın tezi doğrultusunda İran’ın kıtalararası balistik füzeleri ya da nükleer başlıkları yoksa ABD Füze Kalkan Savunma Sistemini kime karşı oluşturuyor?
Elbette Çin’inde ulusal güvenliğinden rahatsızlığı bulunuyor!
*
Küresel güvenliği teminen yeniden silahlanma baskısının kırılması gerekiyor.
Bu konuda Türkiye’ye düşen,Suriye’de rejim ve muhalif güçler arasında işbirliğinin tesisiyle büyük sorunlara yol açacak iç savaşın önlenmesine çalışmaktır.  
Kofi Annan’ın Suriye halkının meşru istek ve kaygılarına yanıt vermek için başlatılan ve Suriyelilerin liderlik edeceği kapsamlı siyasi süreç planına destek verilmelidir.
Çünkü küresel güvenlik perspektifin belirmesi için önce Camp David G8 Zirvesinde alınacak karar,ardından ABD Başkanlık Seçimine kadar sürecin suhuletle geçmesine ihtiyaç bulunuyor. 

*
“Yurtta Barış,Dünyada Barış” ilkesinden Ümmetin Birliği safsatasında ve “Hattı diplomasi yoktur,sathı diplomasi vardır,o satıh bütün dünyadır”tafrasında Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun -bu hayali nedeniyle,Allah’tan afrası bulunmuyor.
Doğrusu tüm dikkatlerin,bu hengameden yararlanılarak Türkiye’nin nasıl dönüştürüldüğüne çevrilmesi gerekiyor…

13.4.2012
Mustafa Kemal Atatürk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir