2 Nisan 2012 – AVİM
internethaber.com
Dergi daha önce de yaptığı röportajları çarpıtarak yayınlamış, gelen tepki üzerine orijinalini yayınlamak zorunda kalmıştı
Daha önce defalarca uydurma haberleri gerçek zannederek propaganda yapan Ermeni diasporası, bu metni de yaymaya başladı.
Yaklaşık bir ay önce, sanal ortamda ortaya çıkan ve Fransız iç istihbarat merkezinden (DCRI) sızdırılmış havası verilmiş bir sözde rapor, ünlü Fransız haftalık dergisi Le Point’i de faka bastırdı.
Söz konusu rapor Fransa’da yaşayan Türklerin ne kadar “aşırı milliyetçi” olduklarını açıklıyor ve Fransa’da MHP taraftarlarını çatısı altında toplayan Fransa Türk Federasyonu’nun, Ermeni yasasına karşı yapılan Paris yürüyüşünü organize ettiği, yürüyüşe katılan insanların da “Bozkurtlar” olduklarını yazıyordu.
Birbirinden çelişkili ifadelerin geçtiği sahte raporu ciddiye alıp haber yapan Le Point dergisi, Türkiye ve Türklere karşıtlığı ve aşırı ırkçı Fransa Ermeni derneklerine yakınlığı ile tanınan “filozof” Bernard Henry Levy’nin başyazar olarak yazdığı bir dergi.
Daha önce de İFEA (Fransız Enstitüsü Anadolu Etüdleri) isimli kuruluşun direktörü Nora Seni ile yaptığı bir röportajını çarptın dergi, Nora Seni’nin itirazı üzerine, aynı gün makaleyi internet sitesinden kaldırmış ve Nora Seni ile yapılan röportajın orijinalini yayınlamıştı.
ERMENİ DİYASPORASI DA İNANDI
Aşırı milliyetçi ve ırkçı Ermeniler tarafından çıkartılan “les Nouvelles d’Armenie Magasine” isimli aylık propaganda dergisinin de 6 sayfa ayırdığı sözde rapor, ırkçı Ermenileri çok sevindirmiş durumda.
Ankara USAK ta görev yapan genç Fransız araştırmacı ve tarihçi Maxime Gauin’in de “çifte ajan” olarak nitelendirildiği sahte raporu ulaştırabilecekleri en uzak noktalara kadar ulaştırmaya çalışan aktivist Ermeniler, Fransız İç İstihbarat Teşkilâtı’nın böyle bir gafı nasıl yaptığını soruşturmadan sahte raporu bol keseden kullanıyor.
ERMENİ DİASPORASININ DÜŞTÜĞÜ İLK TONGA BU DEĞİL
Ermeni medya organları, Türkiye’den mizah amaçlı uydurma haber yapan bir sitedeki yazıyı ciddiye alarak haber yapmış ve bu haber manşetten duyurulmuştu.
Uydurma metinde, 12 yıldır görev yapan bir büyükelçinin, görv yaptığı ülkede “Ermeni soykırımı”nın tanınması için lobi yaparken yakalandığı ve ülkeye geri çağrıldığı yazıyordu ve Ermeni medyası bunu manşetlerine
“Türk büyükelçi Ermeni soykırımının tanınmasını istedi” başlığı ile taşıdı.
SÖZDE RAPORDA İSMİ GEÇENLER: KONUYU İNCELİYORUZ
İrtibata geçtiğimiz sahte raporda ismi geçen şahıs ve kuruluşlar “konuyu incelediklerini” cevap vermek ve hukukî bir işleme başlamak için yasal olarak 3 aylarının bulunduğunu ve “Zaytung” şakası gibi bu haberin cevapsız kalmayacağını, cevap hakkı ve tazminat davaları açabileceklerini söylediler.
Fransa İçişleri Bakanı’ndan bugün bir açıklama yapması bekleniyor.
SAHTE RAPORDAKİ ÇELİŞKİLİ KONULAR
– DCRI gibi bir kurumun yazmış olduğu raporlar internete bu kadar kolay düşmez, daha doğrusu hiç düşmez.
– Raporu kimin yazdığı belirtilmemiş, anonim bir şekilde yazılmış bir rapor fakat Adobe Reader ile bir araştırma yapıldığında raporu yazanın “Maxime Augin” olduğu görülüyor, “Maxime Augin” USAK ta tarihçi araştırmacı olarak çelişen Fransız “Maxime Gauin” isminde bir harf yer değiştirilerek elde edilmiş takma bir isim. Yazdığı bir raporun anonim kalmasını isteyen bir DCRI ajanı neden ismini PDF tipi bir dokümanda açık bir şekilde kullansın? Ayrıca yaklaşık 10 senedir Fransız emniyet güçleri ve gizli servislerinin “anonim” bir şekilde belge ve rapor yapmaları yasak.
– DCRI de çalışabilecek seviyeye sahip bir ajan “cihat” olayının “Türk dünyası” adına değil “İslam” adına yapılacağını nasıl bilmez?
– Bir internet radyosu olan “Radyo MİT” (radyo Made in Turkey” ile MHP’nin Fransa uzantısı olan “Federasyon Türk” teşkilâtı arasındaki yakınlıktan bahsedilirken hiç bir kanıt sunulmamış.
– Radyo MİT ne Fransız devletinden ne de Türkiye’den hiç bir yardım almıyor.
– USAK ta araştırmacı tarihçi olarak çalışan ve çalışmaları Fransadaki Ermeni tezlerine zararlı olmaya başlayan Maxime Gauin için açık bir şekilde hem Fransız emniyeti için çalışan aynı zamanda Mossad’da çalışan bir görevli olarak bahsedilmiş, bir insan iki gizli örgüt için açık ve seçik bir şekilde çalışamaz.
– Paris’te kardiyolog olarak çalışan doktor Demir Önger “2009” Avrupa parlamentosu seçimlerinde değil “2004” Avrupa Parlamentosu seçimlerinde adaydı. Yani bu bilgi de yanlış.
– Senelerdir Türkiye ve Türk karşıtlığı yapan ve bariz bir şekilde “ASALA”nın uzantısı olan aşırı milliyetçi ve ırkçı Ermeni dernekleri raporun hiç bir yerinde yok.
– Paris’te yapılan yürüyüşlerde Milli Görüş, DİTİB, Sivaslılar Derneği gibi derneklerde olduğu halde rapor bu derneklerden hiç söz etmiyor ya da bir iki kelime ile geçiştiriyor.
– Raporda kullanılan fotoğrafların tamamı ilgili kuruluşların internet sitelerinden ya da ismi geçen şahısların sosyal paylaşım sitelerindeki fotoğraflardan alınma.
======================
Fransız Tarihçi Maxime Gauin Soykırım Yasasının İptali için Toplanan İmzaları Değerlendirdi
Fransa’da 22 Aralık’ta Parlamento’dan, 23 Ocak’ta da Senato’dan geçen soykırımın reddini suç sayan yasa sadece Türkler arasında değil Fransızlar arasında da görüş ayrılıklarına yol açtı. Yasanın ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu düşünen Fransız Senatör ve Milletvekilleri Anayasa Mahkemesine başvuru için gereken 60 imzayı toplamaya çalıştı.
Bu konuyla ilgili olarak USAK’ta çalışmalarını sürdüren Fransız tarihçi Maxime Gauin ile bir mülakat gerçekleştirildi. Maxim Gauine 77 Senatör ve 65 Milletvekilinin iki farklı belge imzalayarak Anayasa Mahkemesine başvurduğunu belirterek, başvuruda bulunan isimlerin politik kökenlerinin birbirinden oldukça farklı olduğunu da sözlerine ekledi. Nicholas Sarkozy’nin Partisinden 18, Komünist Partiden 2 isminde aralarında bulunduğu senatörlerin 22’si Sosyalist, 15’i Liberal, 12’si Merkeziyetçi, 8’i Çevreci. Gauin bu kadar farklı kökenlerden senatörlerin Anayasal hukukunun üstünlüğüne duydukları inanç ve Türkiye ile iyi ilişkileri devam ettirme motivasyonu etrafında buluşmasını olağanüstü olarak değerlendirdi.
Parlamentodan yasanın reddi için imza veren 65 milletvekili için aynı dağılımın söz konusu olmadığını belirten Gauin, 65 milletvekilinin 52’sinin Sarkozy’nin partisinden veya ona yakın merkez sağ partilerden olduğunu ifade etti. Bu durumu Sarkozy’nin popularitesini kaybettiği parti içerisinde bir isyan olarak değerlendiren Gauin, Sarkozy’nin bu öfkeyi önceden göremediğini vurguladı.
Yasanın reddi için Anayasa Mahkemesine başvurulmasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere Türk yetkililer olumlu bir şekilde karşılarken, Gauin, Nicholas Sarkozy’nin asılsız argümanlar öne sürerek süreci etkilemeye çalıştığını ifade etti. Nicholas Sarkozy’nin bu başvuruyu Gayssot Yasasına aykırı olarak değerlendirdiğini belirten Gauin, Gayssot yasasının insanlığa karşı suçlarla ilgili olduğunu ve bu başvurunun Gayssot yasasına aykırı olmadığını sözlerine ekledi.
Son olarak Gauin, Anayasa Mahkemesinin yasayı iptal etmesi durumunda gerilen Fransız-Türk ilişkilerinin yumuşayacağını ifade ederek sözlerini noktaladı.
Haber: Nihal Çizmecioğlu
USAK Stratejik Gündem
Bir yanıt yazın