Hırvatistan önümüzdeki yıl birliğin 28’inci üyesi olacak. Birçok ülke ise görüşmeler sürüyor. AP’de, birliğe üyelik için bekleyen ülkelerin durumu ele alındı.
Yakın bir zamanda AB’ne tam üye olabilmesi için İzlanda en şanslı konumda. Coğrafî bakımdan Avrupa’nın kuzey batısındaki en uç noktada bulunan İzlanda ile tam üyelik görüşmeleri iki yıldan bu yana devam ediyor. Çok sayıda görüşme faslının tamamlandığı belirtiliyor.
AB’ne önümüzdeki süreçte tam üye olması beklenen diğer ülke ise Hırvatistan. Bu ülke ile üyelik antlaşması imzalandı. 2013 yılında Hırvatistan AB’nin 28. üyesi olacak.
Makedonya sorunu
Hırvatistan’ın komşusu Sırbistan ise henüz üyeliğe hazır olmasa da, son AB Zirvesi’nde adaylık statüsü kazandı. Ondan önce de Karadağ’a bu statü tanınmıştı. Ne var ki adaylık statüsü kazanmanın, otomatikman adaylığın yolunu açmadığı da biliniyor. Buna en iyi örneklerden biri Makedonya’nın durumu. Makedonya 6 yıldan uzun bir zamandan bu yana AB üyeliğine aday. Ancak bu ülkenin resmî adına ilişkin olarak Yunanistan ile devam eden görüş ayrılığı yüzünden Makedonya’nın üyelik müzakereleri ve NATO üyeliği bekletiliyor.
Avrupa Parlamentosu’nun Alman milletvekillerinden Elmar Brok bu konuda öfkeli: “Ben bu durumu gerçekten anlayamıyorum, iki tarafı da anlayamıyorum; böyle bir konuda nasıl anlaşamazlar? Bence Avrupa’nın ilerlemesi bu konuya bağlı kalamaz. Bu yüzden, aslında büyük bir mesele olmayan bu sorunu artık nihayet çözüme kavuşturmaları için her iki ülkeye baskı yapmak en doğrusu olur.”
Yunanistan, eski Yugoslavya kısmi cumhuriyeti olan Makedonya’nın, Yunanistan’ın kuzeyindeki toprakları ile aynı ismi taşıması nedeniyle Makedonya’nın üyelik sürecine karşı çıkıyor. Yunan hükümeti Makedonya’nın Yunanistan’dan toprak talebinde bulunabileceği gerekçesine sığınıyor.
Ancak İngiliz İşçi Partisi milletvekili Richard Howitt bu konuda kesin konuşuyor: “Makedonya’nın yolu AB’ne çıkar. Makedonya ile bir an önce tam üyelik görüşmelerine devam edilmelidir.”
Siyasi yönden AB üyeliğinin henüz uzağında olan diğer ülkeler ise Arnavutluk ve Bosna-Hersek. Bu iki ülkenin henüz adaylık statüsü bulunmuyor, yakın bir zamanda da bu statüye geçebilecekleri sanılmıyor.
“Bosna zaman kaybediyor”
Özellikle iç savaştan 17 yıl sonra Bosna Hersek’in siyasî açıdan ilerleme gösteremediği belirtiliyor. Kısa süre önce iş yapar durumdaki bir hükümete kavuşan Bosna Hersek’te Boşnak Müslümanlar, Hırvatlar ve Sırplar arasındaki görüş ayrılıkları ülkeyi yönetimi atıl kılıyor. Avrupa Parlamentosu raportörü Doris Pack şunları söylüyor:
“Umarım bu ülkenin siyasî önderleri, sürekli etnik çekişmelerle zaman kaybetmenin, Avrupa ile bütünleşmenin de kaybı anlamına geleceğini kavramışlardır.”
Avrupa milletvekilleri Bosna Hersek’in insan ticaretinin merkezi haline gelmesinden de şikayetçiler.
Kısacası AB perspektifleri açısından Balkanlar yamalı bohçaya benziyor. Siyasî gözlemciler, Avrupa’nın tam ortasındaki bu siyasî boşluğun kapatılmasının yıllar alacağını vurguluyorlar.
© Deutsche Welle Türkçe
DW, CA/AG
ileAB’nin müstakbel üyeleri | AVRUPA | DW.DE | 15.03.2012.
Yazıları posta kutunda oku