BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Kıbrıs görüşmelerini değerlendiren son raporunda, iki liderin, adada bir anlaşmanın gerçekten ulaşılabilir olduğunu gösterecek kararlı adımlar atmaları gerektiğini belirterek ”Liderler özellikle yürütmenin seçimi konusunda yaşanan çıkmazı aşacak bir yol bulmalı, mülkiyet ve vatandaşlık konularında da daha kararlı şekilde ilerlemeliler” dedi.
Genel Sekreter Ban’ın, 23-24 Ocak’ta Greentree’de düzenlenen son Kıbrıs üçlü zirvesinin ardından, Kıbrıs’ta müzakerelerin durumunu değerlendiren raporunun ön kopyası BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sunuldu.
Son rapordan bugüne neler oldu
Ban raporunun başında Kıbrıs’ta kapsamlı müzakerelerin başladığı Eylül 2008’den bu yana Kıbrıs’ın iki lideriyle 6 kez görüştüğünü, bu görüşmelerin ilkinde, Kıbrıs Türklerinin o dönemki lideri Mehmet Ali Talat ve Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la Ocak 2010’da Kıbrıs’ta bir araya geldiklerini anımsattı. Daha sonraki 5 üçlü görüşmeyi ise Hristofyas ve Derviş Eroğlu ile yaptığını belirten Ban, 2010 yılında iki tarafın, yönetim ve güç paylaşımı ile mülkiyet konularında kapsamlı önerilerde bulunduklarını ve o yıl içinde ”yavaş ama düzenli ilerleme” sağladıklarını, (yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi ve AB başlıklarında) bazı konularda yakınsama sağladıklarını kaydetti.
Raporda Kasım 2010’da tarafların müzakerelerin hızını artırmaya ve ana meselelere odaklanmaya karar vermeleriyle birlikte ekonomi, AB başlıklarıyla, güvenlik konusunun iç yönleri ve birleşik Kıbrıs üzerinde bağlayıcı olacak uluslararası anlaşmalar konularında yine yakınsamaların sağlanıldığı anımsatıldı. Ban, 2011 yılında ise tarafların özellikle yönetim ve güç paylaşımı, mülkiyet ve vatandaşlık konularında geriye kalan anahtar konularda ilerleme sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.
Genel Sekreter Ban, iyi niyet misyonuna ilişkin Ağustos 2011’deki son raporundan beri Kıbrıs meselesinin çözümü konusunu, BM’nin ve bazı önemli bölgesel ve uluslararası liderlerin gündemlerinde üst sıralarda tutmaya çalıştığını belirterek bu kapsamda başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İngiltere Başbakanı David Cameron, AB yetkilileri, İsveç, Danimarka ve İsviçre devlet ve hükümet başkanlarıyla Kıbrıs konusunu görüştüğünü, özel danışmanı Alexander Downer’ın ise garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin üst düzey yetkilileriyle görüştüğünü anlattı.
Müzakere Sürecinin Durumu
Ban raporunda Kıbrıs’ta iki liderin Şubat 2012 sonu itibariyle 33 kez görüştüklerini, iki liderin özel temsilcilerinin de bu görüşmelerden ayrı olarak 8 kez görüştüklerini bildirdi. Özel danışmanı Downer’ın, iki lider arasındaki ikili görüşmelerin hızını, BM tarafından sağlanan uzmanların görüşlerine başvurma imkanı yaratarak artırdığına da dikkati çeken Ban, bu sürecin verimli olduğunu belirtti.
İki liderle Greentree’de 30-31 Ekim 2011’de 4. üçlü görüşmelerini yaptıklarında, esas konularda, özellikle de ekonomi, AB meseleleri ve güvenliğin iç boyutu konularında olumlu bir ilerleme sağlanıldığını gördüğünü kaydeden Ban, iki tarafın hem Greentree öncesinde, hem de Greentree sırasında, ”esasın da esası” olarak tanımladıkları, ”birleşik Kıbrıs’ta yürütmenin seçilmesi, birleşik Kıbrıs’a kaç kişinin vatandaş olacağı ve mülkiyet rejiminin temel şekli” konularına odaklandıklarını yazdı.
Greentree’de 23-24 Ocak’ta düzenlenen 5. üçlü görüşme öncesinde, iki lidere 6 Ocak’ta mektup yazdığını anımsatan Ban, bu mektupta müzakerelerin son safhasına girdiğini, bu yüzden iki liderden, müzakerelerin, çoktaraflı konferansın ve nihai olarak çözümün yolunu açacak şekilde ilerlemesi yönünde geriye kalan engelleri ortadan kaldırmalarını istediğini belirterek şöyle devam etti:
”İki lider de bu mektubuma yanıt olarak çözüme olan taahhütlerini yinelediler. Greentree’de bu ‘esasın esası’ olan 3 ana meselede kararlı ilerlemenin yapılacağını bekliyordum. Greentree’de toplantılar güçlü ve yoğun geçti, ancak sadece kısıtlı ilerleme sağlandı.”
Ana meselelerde şu an itibariyle yürütmenin seçimi konusunda ”çıkmaz”ın devam ettiğini vurgulayan Ban, vatandaşlık konusunda ise, iki taraftan üzerinde anlaşmaya varılmış sayıda kişinin, kapsamlı anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte birleşik Kıbrıs’ın vatandaşı olacağı yönündeki yaklaşımın kabul gördüğünü vurguladı.
Mülkiyet konusunda tarafların veri paylaşımlarının sürdüğü belirtilen raporda, ”Mülkiyet konusundaki tam anlaşmanın, nihai olarak toprak ayarlaması meselesinin çözümüne bağlı olacağı konusu iki tarafça da bilinmektedir. İki taraf, harita ve rakamların, çoktaraflı konferansa doğru giden dönemde tartışılması konusunda anlaşmaya varmıştır” denildi.
AB başlığıyla ilgili halen çözülmemiş önemli bir konunun Kıbrıs’ta bir çözüm anlaşmasının, AB hukukuna nasıl dahil edileceği meselesi olduğunu vurgulayan Ban, iki tarafın bu konuda öneriler sunduğunu, ancak bugüne dek hiçbir tarafın bir diğerin önerisini tatmin edici bulmadığını da bildirdi.
Güvenlik ve garantiler başlığının iç boyutu konusunda büyük oranda uzlaşma sağlanıldığına işaret eden Ban, güvenlik konusunun dış boyutlarının ise ancak garantör ülkelerle yapılacak görüşmelerde çözülebileceğini kaydetti.
Genel Sekreter raporunda kadın grupları da dahil olmak üzere sivil toplum örgütlerinin çözüme katkıda bulunan çabalarını da övdü.
Gözlemler
Greentree’de yapılan ilk üçlü görüşmenin ardından iki liderin kendisine adada kapsamlı bir çözümün bulunabileceği yönünde güvence verdiklerini belirten Ban raporda, ”Ancak Greentree’de yaptığımız ikinci üçlü görüşme öncesinde başka yakınsama sağlanmamıştı, ilerleme olmamasından hayal kırıklığı duydum ve bu hayal kırıklığımı da liderlere Ocak ayında yaptığımız Greentree görüşmesinde aktardım” dedi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
”Kıbrıslılar tarafından sahiplenilen ve Kıbrıslılar tarafından yürütülen bu süreçte müzakereleri başarılı bir sonuca ulaştırmak liderlere düşer. Liderlere BM’nin çözüm empoze etme amacı olmadığı yönünde yeniden güvence verdim. Ama aynı zamanda da müzakerelerin ucunun açık olmaması gerektiği yönünde görüşümü pek çok kez yineledim, çünkü müzakereler uzadıkça kamuoyu da daha fazla hayal kırıklığı yaşıyorlar ve anlaşmaya varmak da zorlaşıyor.”
Bugüne dek çeşitli başlıklarda önemli sayıda yakınmsama sağlanıldığına işaret eden raporda, ”Ancak esasın da esası olan konularda şu an için müzakereler çıkmaza yakın durumda. Liderlerin müzakereleri yoğunlaştırma ve biran önce bir sonuca varma yönündeki taahhütlerine rağmen ana meselelerde son aylarda kısıtlı ilerleme olması endişe kaynağı” denildi.
Sonuç
Raporun sonuç bölümünde, iki liderin adada anlaşmanın gerçekten ulaşılabilir olduğunu gösterecek kararlı adımlar atmaları gerektiği belirtilerek ”Liderler çabalarını geri kalan önemli sorunların çözümüne odaklamalı, özellikle de yürütmenin seçimi konusunda yaşanan çıkmazı aşacak bir yol bulmalı, mülkiyet ve vatandaşlık konularında daha kararlı şekilde ilerlemeliler” denildi.
Mülkiyet konusunda ise şimdiden liderlerin basit ve açık bir ortak anlayışa varmaları gerektiğini belirten Ban, ”Son Greentree zirvesinin ardından yaptığım açıklamada öngörüldüğü şekilde tarafların mülkiyet konusunda veri paylaşımına başlamalarını memnuniyetle not ediyorum” dedi.
Ban raporunda, Kıbrıs müzakerelerinin yürütüldüğü siyasi ortamın giderek daha zorlaştığını da belirterek ”Ancak birbirleri ve süreç hakkında olumsuz konuşmalardan kaçınarak ve müzakerelerin gizliliğini koruyarak daha uygun bir atmosfer sağlamak da liderlere düşüyor” ifadesine yer verdi.
Sivil toplumun, müzakere sürecine kamuoyunun güvenini sağlamada önemli rolü olduğuna dikkati çeken Ban, iki tarafın sivil toplum örgütleriyle daha fazla temasta olmalarının önemini de vurguladı.
Ban raporun son bölümünde ise şu ifadelere yer verdi:
”Şimdi anlaşma zamanıdır. Yerel, bölgesel ve uluslararası şartlar sürekli değişiyor. Şu anki fırsat penceresi sınırsız değil ve geleceğin bir çözüm için bize daha elverişli şartlar getireceği yönünde çok az belirti var. BM, iki tarafta da gerekli siyasi irade olursa tüm Kıbrıslılar’ın yararına kalıcı bir çözümün sağlanabileceğine inanıyor. Özel danışmanım Alexander Downer’a ve ekibine kalıcı bir çözüm yönünde yürüttükleri çabalarda tam güvenim var.”
Ban daha önce ne demişti
Ban, Ocak ayının sonundaki Greentree zirvesinin ardından yaptığı açıklamada, özel danışmanı Alexander Downer’dan Mart sonunda Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin değerlendirme alacağını; Downer’ın raporunun olumlu ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına uyumlu olması halinde, iki tarafla yapılacak görüşmelerden sonra Nisan sonunda veya Mayıs başında çok taraflı konferans düzenleme niyetinde olduğunu açıklamıştı.
Ancak Ban’ın bu son raporunda, çözüme giden bu son safhada belirli bir takvim üzerinde pek fazla durmaması dikkati çekti.
Birleşmiş Milletler (A.A) – Özlem Şahin Şakar
Bir yanıt yazın