Seçim Sürecinde Uşak’ta Basın Neler Yaşadı? Kimler hangi saftaydı?
Siyaset-Ticaret- Cemaat ve Basın
-1. BÖLÜM-
Seçim sürecinde Usiad Genel Sekreterliği görevini sürdüren Mustafa Kalem o dönemde İşadamı Hazım Sesli’nin Ak Parti’den 3. sıra milletvekili olması ile birlikte Uşak’ta bir çok basın ve yayın organı ile görüşerek medya planlama ve organizasyonunu üstlenmişti. O dönemde bugün ki CHP Mlletvekili Avukat Dilek Akagün Yılmaz ile sıkı bir yarışa giren Hazım Sesli gerek kendi iş çevresiyle gerekse cemaatin desteği ile Uşak’a bir çok şey vaad etmiş o güne kadar Uşak’ta görülmemiş bir seçim kampanyasına da imza atmıştı.
Seçim sürecinde cemaate yakın olan yayın organları zaten Hazım Sesli’ye koşulsuz destek verirkenUşak’ta ki yerel medya kendi içinde adeta kamplaşmıştı.
Uşak’ta yayın yapan Egem Tv MHP saflarındayken ART Televizyonu Ak Parti, Öz Ege Televizyonu ise CHP ağırlıklı çalıştı.
Uşak Gazeteciler Cemiyeti’nin tutumu ise oldukça tuhaftı. Seçim sürecinde birden bire kendi binasının açılışını gerçekleştiren Cemiyet, binayı Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan’dan kiralamıştı!. Açılışa başta Belediye Başkanı Ali Erdoğan olmak üzere yerel idare amirlerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, dönemin milletvekili adayları ve özellikle Hazım Sesli’nin katılması dikkatimizi çekti.
Neden Sesli İsmine Takılıyoruz?!..
Sorusuna gelince;
Hazım Bey Uşak’ın yetiştirdiği güzide İşadamlarından biri olmasının yanı sıra organizasyon ve girişimcilik konusunda Türkiye’de hatırı sayılır kişiler arasında yerini alıyor. Fethullah Gülen Cemaati’nin de gözde işadamlarından ve üyelerinden biri olan Hazım Sesli, 2009 yerel seçimlerindeBaşkan Ali Erdoğan’a açık destek vermiş, başkan bu sayede %39 gibi bir rakamla MHP sıralarından Belediye Başkanı seçilmişti.
Gelinen noktada ise Başkan Ali Erdoğan tamamen şahsi münasebeti nedeniyle bir ahde vefa örneği sergileyerek kendisine yerel seçimlerde destek veren İşadamı Hazım Sesli’ ye olan desteğini esirgemedi. Gülen Cemaatine mensup olduğu bilinen Hazım Sesli kıvrak zekasıyla Başkan Ali Erdoğan’a ait binayı Uşak Gazeteciler Cemiyetine tahsis ettirmişti. Edindiğimiz bilgilere göre, bu sayede basın üzerinde tahakkümünün artacağını hesap ederek iç dekorasyon ve ofis malzemelerinin de giderlerini bir takım ticari kuruluşların üzerine yıkan Sesli, hemen hemen tüm gazetelerde ve internet haber sitelerinde ayrıca neredeyse tüm yayın kuruluşlarında yerini aldı.
Buraya kadar her şey güzel!. Peki Neden Sesli ile çalıştık?
Samimi olarak söylemek gerekirse şayet Hazım Sesli Uşak Milletvekili olsaydı Uşak kazanır mıydı sorusunu vatandaşa sorduğumuzda neredeyse %70 oranında “Evet” cevabı ile karşılaştık. Sebebini irdelediğimizde ise vatandaşın aslında siyaset dışında kendi yaşadığı topraklara yatırım yapılmasını istediği, bunun içinde girişimci bir ruha sahip kişilerin görev alması gerektiğinin halk arasında sıkça değerlendirildiğini gördük. Diğer taraftan Sesli’nin Fethullah Gülen Cemaatine mensup bir İşadamı olması halkı tedirgin ederken özellikle iş dünyasından aldığı destekle Sesli Uşak’ta görülmemiş bir seçim propagandası yürütüyordu.
Hiç bir akademik kariyeri ve siyasi birikimi olmamasına rağmen işadamı kimliği ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yer alan Sesli, organizasyon becerisi ve zekasıyla kısa zamanda insanları ikna etmeyi de beceriyordu. Diğer taraftan özellikle yerel medyanın kısıtlı imkanlarından dolayı medya, 5 yılda bir gelen seçimleri bir fırsat olarak değerlendiriyordu.
Ancak Uşak Faal Gazeteciler Derneği ile Uşak Gazeteciler Cemiyetinin aynı çatı altında toplanmasına rağmen açıkça ifade edilmese de siyasi bir kamplaşma kendini hissettiriyordu. Bunun nedeni ise yine medyanın ticari manada bir takım kaygıları korkularıydı.
Kaygılar anlaşılabilir ancak korkulardan biraz bahsetmek istiyoruz!.
Korkular özellikle Hazım Sesli isminde kilitleniyordu. Çünkü dönemin 3. sıra Ak Parti Milletvekili adayı Hazım Sesli, Uşak Organize Sanayi Bölgesinde bir dönem başkanlık yapmış, milletvekili adayı olmadan bir süre önce de Uşak Ticaret Odası Başkanlığını yürütmüştü. Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan’a verdiği desteği hesaba katarsak Hazım Sesli neredeyse iş ve siyaset dünyasında önceden yaptığı çalışmalar sayesinde bir hayli örgütlenmişti. Dolayısıyla basının hayatını idame ettirebilmesi için bir gereklilik olan reklam pastasını elinde bulunduran Hazım Sesli ve grubu açıkça ifade etmese de seçim döneminde kendisine muhalif basın ve yayın organlarını reklam pastasından pay vermemek gibi bir tehlikeyle karşı karşıya bırakıyordu.
Peki Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İşadamı Hazım Sesli’yi neredeyse tüm sivil toplum kuruluşları ile birlikte bürokraside de örgütlenmesine rağmen neden 3. sıradan aday gösterdi?
Seçim sonrası TRT Uşak İl Temsilciliği Kimin Eline Nasıl Geçti?
Devam Edecek!..
www.usakhaberajansi.com, 5 Ocak 2012