Bu söylemde yeni moda oldu.
Her yapılan grev “Halk adına” yapılıyormuş artık.
Bence sendikacılar ve grevciler kendi arkadaş toplulukları içine değil, halkın içine karışıp sorsun halka, ne düşünüyorlar grevlerle ilgili olarak.
Halkımız kendi adına grev yapıldığına değil, grevcilerin cebi ve sendikacıların çıkarları adına grev yapıldığı inancında ve “Halk Düşmanı” diyorlar greve gidenlere sade ve yalın olarak, “Halk Düşmanı”.
Sonra da ekliyorlar;
“Sen halkı elektriksiz bırakacaksın, yaşlıların, hastaların ve fakirlerin durumunu dikkate almayacaksın;
Hayat çizgililerini oluşturmaya çalışan Öğrencileri düşünmeyeceksin;
Hastanede yaşamla mücadele edenlere “ölsünler, grev şehidi olurlar” diyeceksin;
Dükkânında, küçük işyerinde, atölyesinde yaşamlarını sürdürmek yılda senin gibi 15 maaş almadan ve günde 12 saat çalışıp mücadele edenleri göz ardı edeceksin;
Bütün gün çalışıp kir pas içinde kalanların evlerine gidip yıkanmalarına ve rahat etmek için birkaç sokum yemelerine mani olacaksın;
Köylüyü, çiftçiyi, esnafı, ev kadınını, ev halkını perişan edeceksin;
Devleti gelirsiz bırakacaksın ama ay sonunda maaşını bir tamam isteyeceksin;
İnsanların aylarca para biriktirerek satın aldıkları elektronik eşyalar senin grevinden dolayı zarar görecek ve sen tınmayacaksın, grevini sürdüreceksin.
Sen kendi çıkarları için halka eziyet çektiren “Halk Düşmanısın”.
Diyor insanlarımız.
İnanmazsanız inin sokaklara ve grev dolayısı ile haksızca ezgi çektirilen insanlarımıza sorun ne düşündüklerini.
Eğer bu halkın yüzde seksen beşi yaptığın grevden dolayı sizlere lanet okuyorsa, sizlere “Halk Düşmanı” adını taktıysa yaptığın yanlış demektir.
Geçitkale ve Ortaköy bölgesinde hatlarda elektrik olmasına rağmen halk elektriksiz kalsın diye trafolara sabotaj yapılıyorsa, bunun grevcilerin yüz karası olduğunu ve halka karşı duyduğu düşmanlığın açık göstergesi olduğunu hiç fark etmeyeceksin;
Mağusa ile dünyanın telefon bağını şalter indirerek koparacaksın ve buna “Halk adına yaptım” diyeceksin.
Sonra da halkı perişan etmek için elektriğini ve telefonunun keseceksin, grevi yaparken de “Halk adına Grev yaptığını” utanmadan, sıkılmadan söyleyeceksin.
Kim verdi size, kim verdi sendikalara bu yetkiyi.
Bu ülkede tüm KKTC halkını sadece kişi olarak KKTC Cumhurbaşkanı temsil etmektedir, tüm halkın oyları ile seçildiği için.
Bu ülkede tüm KKTC halkını sadece kurum olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi temsil etmektedir. Meclisin aldığı her karar, yaptığı her yasa KKTC halkı adına yapılmaktadır.
Milletvekillerimiz halkın bölgesel temsilcileridir. KKTC’yi yönetmekle ve KKTC adına yasalar yapmakla yani icra ve yasama ile halkımız tarafından görevlendirilmişlerdir.
Grev yapanların ve sendikacıların halkı temsil etmedikleri kesindir. Sadece üyelerini temsil etmektedirler.
Dokunulmazlıkları da yoktur.
Grev yaparken de suç işlerlerse ceremesine katlanmak zorundadırlar.
Halk adına konuşma gibi yetkileri de hiç yoktur ve asla da böyle bir yetki kendilerine verilmemiştir.
Artık vatandaşın karnı böylesi “Halk adına Grev yapıyoruz” laflarına, uyduruk sloganlara tok. Hiçte inandırıcı değil artık.
İyi ki, Türkcell, Telsim gibi GSM operatörleri ve AKSA gibi elektrik üreten bir şirket var ki halk olarak bu halkı ezerek hak elde etmeye çalışan “Halk Düşmanı” grevcilere teslim olmadık.
Bakanlar Kurulunun Grev erteleme kararından sonra iş başı yapmamak suç ise, grev yasağından sonra halkın uğradığı zararı, yasaktan sonra hala grevi sürdürmekte ısrar eden sendikacılar ve “Halk Düşmanı” olarak tanımlanan grevciler ödemelidir. Hükümet bu konuda tedbir almalı ve savcıya talimat vererek kamu davası açtırmalıdır.
Prof. Dr. Ata ATUN
ata.atun@atun.com
http://twitter.com@ataatun
23 Ocak 2012
Bir yanıt yazın