A.A.
Borusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agah Uğur, Borusan’ın Ralli şampiyonu Burcu Çetinkaya’nın gazeteci Merve Sena Kılıç ile birlikte özel bir televizyon kanalında sundukları otomobil programının Merve Kılıç’ın başörtülü olmasından dolayı sponsorluğuna son verdiği iddialarıyla ilgili olarak “Hangi dil, din, ırk, inanç, giyim ve yaşam tarzında olursa olsun tüm kamuoyundan içtenlikle özür dileriz” dedi. Uğur, yaşananların ardından 1’i Adana’da ikisi de İstanbul İstinye’de olmak üzere 3 kesin BMV siparişinin iptal olduğunu belirtti.
Uğur, basın toplantısında yaptığı konuşmada dün bazı tüm ulusal gazetelerde yayınladıkları ilanlarla haklarında ileri sürülen ayrımcılık suçlamasını kabul etmediklerini ve kamuoyunda oluşan hassasiyeti içtenlikle paylaştıklarını duyurduklarını kaydetti.
Haberlerde, köşe yazılarında, okuyucu yorumlarında, sosyal medyada, Borusan hakkında birçok olumsuz haberlerin yer aldığına dikkati çeken Uğur, herkesin fikirlerini beyan ettiğini, bazen insanların en doğal hakları olan ifade özgürlüklerini kullanırken adil ve doğru olmak görevlerini ihmal edebildiklerini de gözlemlediklerini belirtti.
Uğur, olay ve olayın tarafları nezdinde ayrıntılı bir araştırma yürüttüklerini, Borusan Otomotiv bünyesinde, yazışmalara, tanıklıklara kadar ayrıntılı, titiz bir araştırma gerçekleştirdiklerini anlattı.
Borusan Otomotivin MINI markası adına iki başarılı ralllici Burcu Çetinkaya ve Çiçek Güney ile bir sponsorluk sözleşmesi imzaladığını, Burcu Çetinkaya’nın ayrıca kendisi başörtülü olan gazeteci Merve Sena Kılıç ile bir televizyon kanalında program yaptığı için ve bu durumda distribütörlüğünü yaptıkları MINI markasının imajı ile ters düştüğü için bu sözleşmenin iptal olunduğunun iddia edildiğini hatırlatan Uğur, iddiayı destekleyen hususların ise Borusan’ın bir yöneticisinin sponsorluk görüşmelerinde ima ettiği bazı yargılarının bu düşünceye zemin oluşturduğu ve bunun teyidini almak isteyen bir gazeteciye MINI markasının nötr olması gerektiği, başka bir simge ile birleştirilse de aynı kararı alacağı yönünde bir açıklama yapması olduğunu anlattı.
Agah Uğur, bu iki sporcu ile sponsorluk görüşmelerinin 2011’in ilkbahar aylarında başlatıldığını, Ağustos 2011’de belirli bir meblağ ve 1 yıl süre ile şahsi kullanımlarına tahsis edilecek 2 araç üzerinde genel bir prensip mutabakatına varıldığını belirterek, ancak her iki tarafın da ilave bazı beklentilerinin ve sürecin tanımlanmasına yönelik ihtiyaçlarının daha net hale gelmesinin Aralık ayına kadar sürdüğünü kaydetti.
Sponsorluk görüşmeleri sırasında marka müdürü olan çalışanının, dini inançlar ve başörtüsünün “trendy ve tarafsız” olması gereken MINI markasının algısına olumsuz etkileri olabileceği yönünde ifadesi bulunduğuna işaret eden Uğur, Aralık ayının ikinci yarısında Borusan Otomotiv yönetiminin, sektörde gündeme gelen vergi artışlarından sonra mevcut iş hacminin daralması nedeniyle yüzde 40 oranında bütçe kısıtlamasına gitme kararı aldığını, bunun neticesinde aynı gün bütçe nedenleriyle rallici sporcularla sponsorluk görüşmelerinin sonlandırıldığının yazıyla bildirildiğini söyledi.
“Bu, mesleki bir hatadır”
Agah Uğur, bu kararın devamında Borusan Marka Direktörü Hakan Bayülgen’in markasının tarafsız ve trendy konumunu kendi açısından yanlış değerlendirerek kendileri için kesinlikle kabul edilemez bir yaklaşım içinde bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açıklamasının özünde başörtüsü ile siyaset arasında bir paralellik kurmuş, sponsorluk sözleşmesinin gerçekleştirilmemesinin nedeni olarak bütçe kısıtlamasından ziyade bu paralelliği işaret eden bir ifadede bulunmuştur. Sporcu arkadaşlarımızla yürütülen sponsorluk görüşmeleri kötü yönetilmiştir. Görüşmeler, çeşitli faktörlerin etkisiyle gereksiz yere uzamıştır. Nihai kararımızın zamanlamasının ve marka müdürünün bazı açıklamalarının da etkisi ile görüşmelerin sonlanması gerekçesi yoruma açık hale gelmiştir. Sonuçta milli ralli sporcuları zor durumda kalmışlardır.
Marka müdürü çalışanımız Borusan’ın çalışma ilkelerini hiçbir şekilde temsil etmeyen gerek informel ortamda kullandığı bazı ifadeler, gerekse Yeni Şafak Gazetesine yetkisiz olarak verdiği beyanatın içeriğiyle net bir biçimde hata yapmıştır. Bu, mesleki bir hatadır. Bu hatası nedeniyle kendisi, iş akdini feshetmemize gerek kalmadan istifa etmiştir. Ancak herkes tarafından açıkça bilinmesini isteriz ki,onun bu hatası bizim kurumsal sorumluğumuzu hiçbir şekilde ortadan kaldırmamaktadır. Bu nedenle, siz değerli basın mensuplarının tanıklığında, hangi dil, din, ırk, inanç, giyim ve yaşam tarzında olursa olsun tüm vatandaşlarımızdan içtenlikle özür dileriz. Tersi bir yaklaşımın Borusan tarafından benimsenmesi, kurumumuzun geçmişine, etik değerlerine ve sosyal sorumluluk anlayışına aykırıdır.”
“Kraldan çok kralcı söylemler”
Agah Uğur, kendilerini yansıtmaya devam ettikleri sürece yüksek olan marka itibarını koruyacaklarını ifade ederek, “Bunun bir yol kazası olduğunu düşünüyorum. Tabi ki burada kişilerin açıklamaları şirketleri bağlıyor. Bunun bir daha olmaması için gerekli tedbirleri alıp yolumuza devam edeceğiz. Yeni bir yıl kazası olmaması için ne yapmak gerekiyorsa onu yapacağız” dedi.
Eski marka müdürlerinin açıklamalarında Borusan Grubunun düşüncelerini yansıtmayan beyanlar olduğuna dikkati çeken Uğur, bu açıklamaları “kraldan çok kralcı” söylemler olarak değerlendirdi.
Üç iptal var
Soruları da yanıtlayan Uğur, 1’i Adana’da ikisi de İstanbul İstinye’de olmak üzere 3 kesin BMV siparişinin iptal olduğunu, bundan sonraki süreçte bu durumun markalarını zedeleyecek bir olay haline gelmemesini umduklarını belirtti.
Borusan Holding CEO’su Agah Uğur’un Basın Toplantısı Konuşması from Borusan on Vimeo.
Bir yanıt yazın