Tüm kötü sıfatları mimiğinde,jestinde,sözünde ve hilkatinde taşıdığını gördüğüm -o nedenle,Allah’ın kullarına görsel bir ibreti olduğuna inandığım Bülent Arınç,”Kürtlere tüm hakları verilecek”derken,ondan geri kalmaz Beşir Atalay ikinci demokratikleşme paketinden bahsediyor!
Emniyet Genel Müdürlüğü bölücü terör örgütü PKK’nın ismini değiştirerek başta savcılıklar-mahkemeler olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında yapılacak ulusal-uluslararası her türlü kullanımda PKK-KCK Terör Örgütü ismini kullanacağını açıklamıştır.
Irak Cumhurbaşkanı yardımcısı Tarik El-Haşimi TRT’ye açıklamasında, ABD’nin misyonunu tamamlamadan Irak’tan ayrılmasıyla doğan siyasi boşluk sürecinde Türkiye’nin izleyeceği stratejinin son derecede önemli olduğu ve mutlaka devreye girmesi gerektiğini söylüyor.
Yanlış istihbaratla TSK’nın provokasyona gelmesi akabinde Türkiye-Irak sınırında mazot kaçakçılığı yapan köylülere savaş uçakları saldırıyor ve 35 kişinin hayatını kaybetmesi Türkiye’yi utanca boğarken,
Bakınız neler oluyor?
*
Cemaatin ve AKP iktidarının küresel serbest piyasalarda demokrasilerin geliştirilmesi akımına Türkiye Cumhuriyet rejiminin özgünlüğünü geliştirmek yerine Osmanlı deneyiminden geliştirilen islamcı politikasıyla ilişiklenmesi her geçen gün yeni krizlere neden oluyor.
Öte yanda Kürt Hareketi de bireysel ve kültürel özgürlükleri değil coğrafya temelli kitlesel çatışmalara sonuç verecek demokratik konfederalizm öngörüsündedir ve mütemadiyen kriz üretiyor.
*
Biri,İslam düşüncesi ve pratik siyaset geleneğinin bir siyaset teorisine ya da islami sosyo-politik kurumsal modele dayalı bir devlet teorisine sahip olmamasına rağmen islamcılığın demokrasiye aykırı olmadığı öngörüsündedir!Hakimiyet Allah’a ait olduğuna göre kutsalmışcasına-mesela;uluscu,ulusalcı ve Atatürk milliyetçiliği,lâik gibi esaslarıyla belirlenen bir devletin olamayacağı savunuluyor,siyaseten bu hakimiyetin müslüman halklar tarafından kullanılacağı düşüncesini işliyor.
İlki gibi ABD ve İsrail ile Büyük Orta Doğu Projesinde stratejik ilişkileri sürecinde diğeri; Irak,Suriye,İran ve Türkiye’de bölge stratejilerini ciddi biçimde etkileyecek güce ulaştıkları ve Kürtlerin eskisi gibi yönetilemeyecekleri savıyla her Kürdistan parçasına çözüm arayışlarını dayatıyor.
Öbürü Irak Kürt Federe Devleti giderek merkeziyetçi ulus devlet modelini aşındırıyor…
*
Biri ekonomik kalkınmanın demokratikleşmeyle hak ve özgürlüklerle birlikte yürümesi gerektiğini ileri sürüyor-doğrudur,fakat okullar,öğrenci yurtları,dernekler,dershaneler,camiilerden mahalle ağabeyi,ablasından çoğalarak merkezi ve yerel idarelerde ekonominin tüm birimlerinde kaynağın başında oturuyor.Sadece biat edenlerin sermaye birikimine ve hayır,hasenat ve sadaka mesabesinde yaratılan iş ve aşa ortak olunmasına izin veriyor.
Diğeri küresel serbest piyasalara rağmen -mesela, mülkiyet anlayışında özel mülkiyetin tekelleşmeci karakterini reddeden toplumsal mülkiyete -mesela, ortaya çıkan ürünün onu yaratan emeğe ait olduğunu öngörüyor.
Öbürü Irak Kürt Federe Devleti,başta petrol olmak üzere ekonomik zenginliklerin değerlendirilmesi ve alt yapı inşasında geliştirilen ekonomik zemin üzerinde etkinlik sağlamış bulunuyor.
*
Temel anlayışlarında beliren uzlaşamaz karakter AKP iktidarının Kürt Sorunu Çözümü vizyonunu Terörle Mücadele’ye indirgemiştir.
Jandarma’nın özel harekât polisine entegrasyonu,Kara Kuvvetlerinin valilerin ihtiyaç duyması halinde devreye gireceğini de kapsayan yeni terörle mücadele konsepti çerçevesinde PKK terör örgütüne operasyonlar bu kez finansman-yatırım-sermaye alanında,kültürel ve dini boyutta türlü askeri-polisiye ve siyasal uygulamalarıyla-üstelik,akıl almaz medya desteği ile yapılıyor.
BDP, PKK’yı TBMM’de temsil ederken alt yapısını oluşturan yerel siyasetçiler,akademisyenler,yazar-çizerler,işadamları,aydınların binlercesi tutuklanıyor.İnsanlarda iş bulması ya da karınlarını doyurması için minnet etmeleri bekleniyor!
*
Emniyet Genel Müdürlüğü resmen PKK terör örgütünün ismini PKK-KCK terör örgütüne değiştirmiştir.Şimdi direncin nihai kırılmasını teminen son hamleye hazırlanılıyor;Kürtlere ait bütün örgütlü yapılar dağıtılarak tasfiye ediliyor, BDP’nin kapatılarak yerine Kemal Burkay gibi işbirlikçilerin partileşmesi ve ileri demokrasinin sergilenmesi planlanıyor.
Düşünsel ve eylemsel direnç -ne ki,ancak bir süre için,kırıldığı sanılıyor!
Bülent Arınç,”Kürtlere tüm hakları verilecek”diyor,Beşir Atalay ikinci demokratikleşme paketinden bahsediyor!
*
Bu noktada Abdullah Öcalan gerçeğin altını çizmektedir! ABD’nin Ortadoğu’da ve Kafkasya’da Türkiye ve İsrail’in desteğini alabilmek için Kürtlerin kültürel soykırımına destek verdiğini fakat Türkiye tarafından tümden ortadan kaldırılmasına da izin vermediğini söylüyor.” ABD Kürt’e kaçmak için Kuzey Irak’ta açık bir kapı bırakmıştır. Hem Türkiye’yi hem de Kürtleri böylece kendine bağlı hale getirmiştir”diyor!
*
Nitekim ABD’nin çekilmesinin hemen ardından Irak’ta garip şeyler oluyor!
Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin,”Türkiye, bazı siyasi şahsiyetleri ve blokları destekleyerek Irak’ın içişlerine karışıyor. Siyasi konularda kabul edilemez biçimde karışıyorlar”açıklaması henüz yenidir.
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi -ki,lâik BAAS’çı ve ABD’nin Irak işgalinin devam etmesini isteyen El Irakiye ittifakının üyesidir, Irak Meclisine düzenlenen terör saldırısında Türkiye’de yetiştirilmiş adamların örgütleyicisi ve sorumlusu olmakla suçlanıp, Irak mahkemesi tarafından sanık olarak mahkemeye çağrılıyor.
Türkiye’nin sadece Libya’da,Mısır’da,Suriye’de rejimleri düşürmek, yerine Sünni İslami rejimler kurmayı teminen muhalifleri eğittiğine dair kötü şöhretinden sonra-şimdi,Irak’ta da İran Şii eksenine karşı Sünni eksen kurulması faaliyetlerinde ortaya çıkıyor.
El Irakiye liderleri Haşimi olayını kullanarak ABD’nin Ortadoğu’da Şii İran’a karşı kurmak istediği Sünni eksen için müslümanları mezhepleri çerçevesinde karşı karşıya getirmek ve Irak iç işlerindeki gelişmeleri uluslararası bir olaya dönüştürmek hesabındadır.
Çünkü sür-git işgalcilere verdikleri desteğin kendilerine hesap olarak geri dönmesinden korku duyuyorlar!
*
En üst düzey Sünni siyasetçi Haşimi’nin Kuzey Irak’ta Süleymaniye’ye kaçışının ardından CIA ve İngiliz Askeri İstihbaratı M16 yönetimde olduğu inanılan kimi BAAS’çı terör örgütleri Şii ve Sünni Müslümanları çatıştırmak için Irak’ın çeşitli kentlerinde bazen Şii, bazen Sünni, hatta Şiilerle Sünnilerin yaşadıkları ortak yerleşim bölgelerine bombalı terör saldırıları düzenliyor.
Tarık El-Haşimi de Şii ve Sünni Müslümanların kanlı çatışmalarına davetiye çıkarmak ve Irak iç işlerindeki gelişmeleri uluslararası bir olaya dönüştürmek hesabıyla TRT’ye, ABD’nin misyonunu tamamlamadan Irak’tan ayrılmasıyla doğan siyasi boşluk sürecinde Türkiye’nin izleyeceği stratejinin son derecede önemli olduğu ve mutlaka devreye girmesi gerektiğini söylüyor!
*
Kürt Federe Devleti lideri Mesud Barzani,Irak’ta yaşanan siyasi kriz konusunda Tarık Haşimi etrafında gelişen olaylardan kaygısını belirterek,Irak yönetimine katılım bağlamında ciddi tehlike yaşandığını açıklıyor.Kürdistan Demokrat Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Ahmed Kana,bağımsız bir devlet ilanı için çalışmaların başlatıldığını açıklıyor!
*
İşte bu esnada Türkiye’nin istihbaratını inanılmaz bir gaflet,delâlet ve hiyanetle CIA ve MOSSAD bırakması sonucunda ABD’nin bölgede gerilimi tırmandırmak ve politikalarını etkili kılmak için yanlış istihbarat verdiği TSK provokasyona düşüyor!
Sınırın Irak tarafında Sinat-Haftanin bölgesinde insansız hava araçları ve termal kameralar kalabalık bir grubu saptayınca,savaş uçaklarının saldırısıyla 35 sivil ölüyor.
Kürt Federe Devleti,”Barış,birlikte yaşama ve hoşgürü bölgeye hakim olmalı. Tüm bunlara rağmen bölge hakları ilerliyor ve huzara doğru yol alıyorlar”açıklamasında bulunuyor.
Giderek Ortadoğu’da Şii İran’a karşı kurulmak istenen Sünni eksen için müslümanlar etnik ve mezhepleri çerçevesinde karşı karşıya getiriliyor ve bölgedeki gelişmeler uluslararası bir olaya dönüştürmeye çalışılıyor…
*
Ne ki CIA’nın cemaate yamadığı istihbaratçı-gazeteci Emre Uslu Türkiye’nin istihbaratını tamamen CIA ve MOSSAD bırakması sonucunda ABD’nin bölgede gerilimi tırmandırmak ve politikalarını etkili kılmak için yanlış istihbarat vererek TSK’yı provokasyona düşürmesini dezenforme etmek peşindedir.
“PKK içinde çift taraflı çalışan istihbarat ajanları yanlış bilgilerle uçakları bu köylülere yönlendirdi.Barzani’ye yakın bir aileyi bombalatarak hem Türkiye ile birlikte hareket edip PKK’yı Kuzey Irak’tan çıkın diye sıkıştıran Barzani’ye ayağını denk al mesajı verdiler, hem de son bombalamalarla sıkışan örgüt bir üstünlük kazandı. Ayrıca hava bombardımanları ve Heron görüntülerinin sorgulanmasını sağladı. Yani Ankara’da yeni terörle mücadele konseptinden memnun olmayan bir damar ile o damarın PKK içindeki etkin elemanları ortaklaşa köylüleri bombalatıp, PKK’yı bitirme noktasında birlikte hareket eden Barzani’ye ve yeni terörle mücadele konseptine dur mesajı verdi”diyor.
Anlaşılıyor ki, Türkiye bağımsızlığının ipliğini pazara çıkaran cemaat kendilerine hesap olarak geri dönmesinden duydukları korkunun dehşetiyle “Ergenekon Paranoyası” içindedir…
Bir yanıt yazın