Geçen 24 Temmuz’da Lozan Barış Antlaşması’nın yıl dönümü kutlandı.
Medyada, politikacılarımızın ve yöneticilerimizin demeçleri yayınlandı.
Yorumlar yapıldı, yeni belgeler açıklandı.
Bu arada Amerika Birleşik Devletleri’nin Lozan’ı imzalamamış olduğuna ilişkin bazı bilgiler de bu haber ve yorumlar içinde yer aldı.
Aslında burada sözü edilen Lozan Antlaşması, bizim bildiğimiz ve İngiltere başta olmak kaydı ile Birinci Dünya Savaşı’nı kazanan ülkelerle imzaladığımız ünlü Lozan Antlaşması değil, Amerika Birleşik Devletleri ile imzalanan başka bir Lozan Antlaşması’dır.
Bu olayın öyküsünü “Tarihimizle Yüzleşmek” adlı kitabımda uzun uzun anlatmıştım.
Konu önemli olduğu ve medyamız hâlâ bu olaydan pek haberli görünmediği için, burada kısaca değinmek istiyorum.
* * *
ABD, Osmanlı İmparatorluğu ile savaşan ülkeler arasında değildi, Sevr’e de taraf olmamıştı.
Bu nedenle de Lozan Antlaşması’na yol açan bütün görüşmelere gözlemci niteliği ile katıldı ama imzacı ülkeler arasında yer almadı.
ABD ile 6 Ağustos 1924’de ayrı bir Dostluk ve Ticaret Antlaşması imzalandı:
İşte ABD’nin imzalamadığı antlaşma bildiğimiz ünlü Lozan değil, bu ikili antlaşmadır.
* * *
Esas olarak bu ikili antlaşma da Lozan sisteminin bir parçası sayılır.
Nitekim bu antlaşma ile Türkiye’nin kapitülasyonları kaldırması ABD tarafından da kabul edilmektedir.
İşte ABD’deki Ermeni lobisinin inanılmaz gayretleri sonunda Amerikan Senatosu’nda reddedilen antlaşma budur.
Sonuç oylamasının 1927 yılında yapıldığı düşünülürse, 1923’ten beri geçen dört yıla yakın zamanda Amerikan kamuoyunda ne denli sert ve ilginç tartışmaların yaşandığı tahmin edilebilir.
Ben kitabımda bu tartışmaları, değerli tarihçi, yazar, Dış İşleri Bakanlığı eski mensubu Bilal Şimşir’in bir makalesinden yararlanarak ayrıntılı bir biçimde aktardım; merak eden bakabilir.
* * *
Olayın kendisi de, sonrasında Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki resmi ilişkilerin nasıl oluştuğu konusu da çok ilginç.
Önce tarihin bir garip cilvesini anımsatalım:
Türk-Amerikan Lozan Antlaşması’nın reddedildiği oylama sonuçları şöyle:
Kullanılan oy: 84.
Kabul: 50.
Red:34.
Aslında çoğunluk “Kabul” oylarında ama, gerekli olan üçte iki çoğunluk sağlanamadığı için, antlaşma reddedilmiş sayılıyor.
Bilmem bu durum size Türkiye’nin ABD ile birlikte Irak’a girmesine ilişkin ünlü 1 Mart tezkeresinin TBMM’de reddedilişini anımsatıyor mu!
Orada da olumlu oylar olumsuzlardan fazlaydı ama, gerekli olan salt çoğunluğa erişilemediği için tezkere reddedilmiş sayılmıştı.
Son bir nokta olarak Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki resmi ilişkilerin, bir idari karar demek olan Modus Vivendi yoluyla 1927’de gerçekleştirilen karşılıklı büyükelçi alışverişinin sağlanmasından sonra başladığını ve bugüne kadar böyle bir idari kararla sürdüğünü anımsatayım.
ileMEDYA NOTU, AMERIKA HANGI LOZAN’I IMZALAMADI?.
Kaynak: Emre Kongar Resmi sitesi kongar.org